Ali Bayramoğlu, Türkiye'de iktidarın kimliği ve değerleri üzerine sahanın genişlediğini ancak bu genişlemenin kaotik ve kuralsız olduğunu, ötekinin ve ortak değerlerin aleyhine sonuçlar doğurduğunu belirtiyor. Yargı, adalet, seçim, demokrasi, siyaset, hakkaniyet, ekonomi ve rasyonellik arasındaki bağların kopmakta olduğunu ve bu durumun Türkiye'yi her geçen gün daha fazla boğduğunu ifade ediyor. Bayramoğlu, kutuplaştırıcı siyasetin iktidarı destekleyen grupların temel değerlerine de zarar verdiğini ve mevcut durumun bir gün sona ereceğini öngörüyor.
16 Mart 2024

Ali Bayramoğlu, Türkiye'de devletin siyaset üzerindeki etkisinin artık çok daha belirgin bir hale geldiğini ve siyaset ile devlet arasındaki mesafenin ortadan kalktığını ifade ediyor. Bahçeli'nin 'Türkiye sandıkta kurulmamıştır' ifadesini, siyasi bir zihniyetin dışavurumu olarak değerlendiriyor. Bayramoğlu, seçimlerin devletin başına kimin geleceğine dair yapılan yoklamalar olduğunu ve son yerel seçimlerde yaşanan sapmaların, Bahçeli zihniyeti tarafından düzeltilmeye çalışıldığını belirtiyor. Yazı, muhalif siyasi aktörlerin bu yeni modele nasıl tepki vereceği sorusunu gündeme getiriyor.
20 Nisan 2024

Ali Bayramoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) mevcut siyasi duruşunu ve geleceğe yönelik vizyonunu eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirdi. Yazısında, CHP'nin çağdaş siyasi sorunlara ve Türkiye'nin ihtiyaçlarına yönelik somut çözüm önerileri sunmada yetersiz kaldığını belirtti. Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde partinin kimlik politikalarından uzaklaşma ve siyasi faaliyetlerin normalleşmesi yönünde çabaları olduğunu ancak son dönemde bu çabaların da geride kaldığını ifade etti. Bayramoğlu, CHP'nin ve muhalif kesimlerin mevcut durumda bir ilerleme kaydedemediğini vurguladı.
17 Şubat 2024

Yaşar Aydın, Cumhur ittifakı içinde uzun süredir devam eden gerilimi ve bu gerilimin CHP ile olan ilişkisini ele alıyor. Meral Akşener’in Saray’a gitmesi, Sinan Ateş cinayeti, Bahçeli’nin ve Dervişoğlu’nun Meclis Grup konuşmaları gibi olaylar, Türkiye’nin siyasi rotasına dair ipuçları veriyor. Erdoğan’ın CHP’yi ziyareti ve Hürriyet gazetesinin manşetleri, iktidar elitlerinin mevcut durumun sürdürülebilir olmadığının farkında olduğunu gösteriyor. Bahçeli’nin Erdoğan’a verdiği mesaj ise ittifak içindeki gerilimi daha da belirgin hale getiriyor.
13 Haziran 2024

Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu eleştirdi ve Millet İttifakı olarak ülkeyi rekabetçi bir hale getireceklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı görevden almanın ötesinde, Türkiye'nin dünya ile rekabet edebilir bir konuma gelmesini ana hedef olarak gösterdi. Ayrıca, toplumu güçlendirip, devleti toparlayacaklarını ve dezavantajlı grupların durumunu iyileştireceklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu, geleceğin liderlerine sağlam bir zemin hazırlayıp, siyasetten emekli olmayı planladığını da dile getirdi.
20 Mart 2023

Gözde Bedeloğlu, mevcut iktidarın 20 yıldır yürürlükte olan bir yasaya uymamasının sorumluluğunu üstlenmediğini ve bu durumun toplumsal gerilime yol açtığını belirtiyor. Evrensel yaşam hakkı meselesinin günlük siyasetin aracı haline getirildiğini ve iktidar medyasının bu konuda manipülatif yorumlar yaptığını ifade ediyor. Yasaya karşı çıkanların 'elit' olarak etiketlendiğini ve seküler yaşam tarzını savunanların 'batıcı' ve 'emperyalizm hayranı' olarak nitelendirildiğini vurguluyor. Bedeloğlu, bu durumun Türkiye'de yeni bir direnişe ve sokakların terörize edilme riskine yol açabileceğini öne sürüyor.
21 Temmuz 2024

Hayko Bağdat, yerel seçim hezimetinin ardından Cumhur İttifakı'nın kan kaybetmeye devam ettiğini ve ekonominin dibe vurduğunu belirtiyor. Ülkede açlık ve derin yoksulluk artarken, düzensiz göçmen meselesi ve suç oranlarındaki artış da büyük tehdit oluşturuyor. Bağdat, Türkiye'nin uluslararası arenada bir haydut devlet olarak anıldığını ifade ediyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP ile temaslarını sürdürdüğünü ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bu durumdan rahatsız olduğunu vurguluyor.
26 Haziran 2024

Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti'de ve politikalarında köklü bir değişime hazırlandığını belirtiyor. Bu değişimin sadece kadro değişikliği değil, bir paradigma değişikliği olacağı vurgulanıyor. Erdoğan'ın bu değişimi geniş bir perspektiften ele alması ve uluslararası alanda da etkili olacağı ifade ediliyor. AK Parti'nin değerleri üzerine inşa edilecek bu yeni yol haritasının, daha fazla demokrasi ve özgürlükler üzerine odaklanacağı belirtiliyor.
3 Haziran 2024

Can Ataklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bayram mesajında seçim sonrası döneme ilişkin ifadelerini ve Devlet Bahçeli'nin bayram mesajındaki sert söylemlerini ele alıyor. Erdoğan'ın '4 yıl seçimsiz dönem' vurgusunu muhalefete ve kendi tabanına yönelik mesajlar olarak yorumluyor. Bahçeli'nin ise seçim sonuçlarına öfkeli olduğunu ve tehditkar bir dil kullandığını belirtiyor. Ataklı, Bahçeli'nin bu tutumunun, Erdoğan tarafından saf dışı bırakılma korkusundan kaynaklandığını ve İYİ Parti'ye yönelik bir uyarı olarak değerlendiriyor.
11 Nisan 2024

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın zaferiyle sonuçlanan seçim sonuçlarını değerlendirerek, iktidarın milli ve dini sembollerle gerçek sorunları örtbas ettiğini ve bir tehdit algısı yaratarak gündemi meşgul ettiğini ifade etti. Davutoğlu, iktidarın din ve vicdan özgürlüğü ile terörle mücadele kaygıları üzerinden bir korku iklimi oluşturduğunu ve bu durumun vatandaşların mevcut sorunları görmezden gelmesine neden olduğunu belirtti. Ayrıca, iletişim kanallarının kendilerine kapalı olması sebebiyle vatandaşlara yeterince ulaşamadıklarını dile getirdi.
29 Mayıs 2023

Yerel seçimlerin ardından Türkiye'de siyasi dengeler değişti ve muhalefet birinci parti oldu. Bu yeni dengeler, yeni bir siyaset dili ve ilişki biçimi gerektiriyor. Erdoğan, diyaloğa dayalı yeni bir siyaset inşa etmek için adımlar attı. Bahçeli ve Özgür Özel, Erdoğan'ı ayrı bir yere koyarak, normalleşme sürecine katkıda bulundu.
18 Haziran 2024

Ata ittifakının cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde yaptığı konuşmada, Türk milliyetçilerinin ve Atatürkçülerin Türkiye'deki siyasi dengeleri eline aldığını ve HDP'nin 'anahtar parti' konumunu kaybettiğini savundu. Oğan, bu durumun kendi siyasi görüşlerinin toplumda karşılık bulduğunu ve bu yüzden mutlu olduğunu belirtti. Ayrıca, HDP'nin denge partisi olarak görülmesinden rahatsızlık duyduğunu ve bu durumun siyasete atılma sebeplerinden biri olduğunu ifade etti.
11 Mayıs 2023

Britanya merkezli The Economist dergisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetimini eleştiren bir dosya yayımladı ve Türkiye'nin 'diktatörlüğün eşiğinde' olduğunu öne sürdü. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dergiyi 'entelektüel açıdan tembel' ve 'kasıtlı bir cehalete dayalı' haber yapmakla suçladı ve dergideki gazetecileri 'sözde gazeteciler' olarak nitelendirdi. Altun ayrıca, Türk halkının demokrasiye olan bağlılığını vurgulayarak, Erdoğan'ın demokratik yollarla seçildiğini ve her seçimi kazandığını belirtti.
19 Ocak 2023

HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter üzerinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın davranışlarını eleştirdi. Erdoğan'ın muhalefetin 'diktatörlük' eleştirilerine itiraz etmediğini ve iktidarda kalma kaygıları taşıdığını öne sürdü. Demirtaş, Erdoğan'ın güçlü ve zorba bir lider imajı çizerek halkın bir kesimini yanında tutmaya çalıştığını, ancak bu tür liderlerin aslında korku içinde olduklarını iddia etti. Ayrıca, halka korkmamaları ve değişim için harekete geçmeleri çağrısında bulundu.
30 Ocak 2023

Nurcan Gökdemir'in yazısında, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, AKP'nin ve Erdoğan'ın siyasi geleceği hakkındaki görüşlerine değinilmektedir. Bahçeli'nin, AKP'nin Erdoğan'ın liderliğine olan bağımlılığı ve Erdoğan'ın genel başkanlığı bırakması durumunda partide yaşanabilecek çözülme ihtimaline dikkat çektiği belirtiliyor. Yazıda, günümüz Türk siyasetinde liderlerin, partilerin tüzel kişiliklerinden daha belirleyici olduğu ve bu bağlamda Erdoğan'sız bir AKP'nin ve Bahçeli'siz bir MHP'nin varlığını sürdürmesinin zor olduğu vurgulanıyor.
19 Mart 2024

Nurcan Gökdemir, Türkiye'de siyasi partiler arasındaki farkların giderek azaldığını ve bu durumun siyasi sığlaşmaya yol açtığını eleştiriyor. AKP'nin uzun yıllardır siyaset sahnesini domine etmesi ve muhalefetin de toplumdaki muhafazakarlaşma nedeniyle benzer bir dil kullanmaya başlaması, partiler arası kimliksizleşmeyi ve birbirinden farklılıkların azalmasını beraberinde getirmiş. Gökdemir, bu durumun toplumun yarısına yakınının iktidarı değiştirme hayallerini her seçimde boşa çıkardığını belirtiyor.
10 Mart 2024

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Niğde'de düzenlenen bir mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en önemli sorunun siyasi muhalefet olduğunu savundu. Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye için 'doğruluş müjdesi' olduğunu ifade etti ve sistemi eleştiren muhalefetin demokrasiye mesafeli olduğunu, milli ve yerli duruşa karşı olduğunu ve Türkiye'nin aleyhine çalıştığını öne sürdü. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ikinci dönemde de yüksek oy oranıyla seçilmesini hedeflediklerini belirtti. Konuşmasında bir hata yaparak HDP yerine kendi partisini eleştiren bir ifade kullandığına dikkat çekildi.
25 Nisan 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kayseri ve Suriye'de artan gerilimle ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye'nin bayrağına ve ülkesine sığınan mazlumlara uzanan elleri kırmasını bildiğini belirtti. Bu açıklama, Türkiye'nin hem iç hem de dış politikadaki kararlılığını vurguluyor. Ayrıntılar henüz tam olarak açıklanmadı.
2 Temmuz 2024

Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar, cumhurbaşkanı adayı olacağı yönündeki iddiaları 'tevatürden ibaret' olarak nitelendirdi. T24 yazarı Murat Sabuncu'nun aktardığına göre, Bayraktar bir toplantıda gazeteci Özlem Gürses'in sorusu üzerine, cumhur ittifakının adayının uzun zamandır belli olduğunu ve kendisinin siyasete girmediğini belirtti. Ayrıca, MIT dergisinin Bayraktar TB2'yi 'çığır açan teknolojiler' arasında gösterdiği bilgisi de makalede yer aldı.
28 Ocak 2023

Mehmet Y. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, baskıcı liderlerin genellikle kendi yönetim gruplarındaki muhalifler tarafından devrildiğini belirten araştırmaları öne sürerek uyarılarda bulunuyor. Yale ve UCLA'dan yapılan araştırmalar, baskıcı liderlerin çoğunlukla halk ayaklanmaları yerine, kendi içlerinden çıkan muhalifler tarafından devrildiğini gösteriyor. Yılmaz, bu bağlamda Erdoğan'a, özellikle kendi partisi ve yakın çevresindeki potansiyel tehditlere karşı dikkatli olması gerektiğini vurguluyor.
1 Mayıs 2024
İşaretlediklerim