Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024

2023 yılı, iklim bilimcilerin tahminlerinin aksine, kaydedilen en sıcak yıl oldu ve bu durum bilim insanlarını şaşırttı. NASA Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gavin Schmidt, iklim modellerinin bu ani sıcaklık artışını öngöremediğini belirtti. Sera gazı emisyonları, Tonga'daki volkanik patlama ve denizcilik endüstrisindeki sülfür emisyonlarını azaltan düzenlemeler gibi faktörlerin etkileri incelendi, ancak hiçbiri sıcaklık artışını tam olarak açıklayamadı. Schmidt ve diğer bilim insanları, iklim sisteminin işleyişinde beklenmedik değişiklikler olabileceğini ve daha iyi veri sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor.
28 Mart 2024

Leeds Üniversitesi'nin hazırladığı Küresel İklim Değişikliği Göstergeleri raporuna göre, insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel ısınma her 10 yılda 0,26 derece artışla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 2013-2022 döneminde sanayi öncesi döneme göre 1,14 derece olan küresel sıcaklık artışı, 2014-2023 döneminde 1,19 dereceye yükseldi. Fosil yakıt emisyonları, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olarak gösterilirken, çimento üretimi, tarım ve ormansızlaşma gibi diğer kirlilik kaynaklarının da ısınmaya katkıda bulunduğu belirtildi. BM, küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma kararlılığının azaldığını vurguladı.
5 Haziran 2024

Avrupa Birliği'nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi ve Birleşmiş Milletler Dünya Meteoroloji Örgütü'nün hesaplamalarına göre, 2023 yılı sanayi öncesi döneme kıyasla 1,48°C daha sıcak geçti. Bu durum, 2015 Paris İklim Anlaşmaları'nda belirlenen 1,5°C sıcaklık artışı eşiğine tehlikeli derecede yaklaşıldığını gösteriyor. Amerika Birleşmiş Devletleri Ulusal Okyanus ve Atmosfer Birliği, 2024'te daha yüksek sıcaklıklara ulaşma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor. BM Genel Sekreteri ve WMO Genel Sekreteri, iklim değişikliğiyle mücadelede acil eylem çağrısında bulunuyor.
24 Mart 2024

Avrupa İklim Hizmeti'nin projeksiyonlarına göre, 2024 yılı, sanayi öncesi döneme göre 1,5 dereceyi aşan sıcaklıklarla dünya tarihinin en sıcak yılı olabilir. Bu durum, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini daha belirgin hale getiriyor. Uzmanlar, insan kaynaklı iklim değişikliğinin ve El Nino gibi doğal etkenlerin bu sıcaklık artışında etkili olduğunu belirtiyor. COP29 İklim Konferansı öncesinde, küresel ısınmayı sınırlama ihtiyacının aciliyeti vurgulanıyor.
7 Kasım 2024

Avrupa Birliği'ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, Ağustos 2024, 1991-2020 küresel ortalama sıcaklık referans ortalamasının 0,71 derece üzerine çıkarak en sıcak ağustos olarak kaydedildi. Uzmanlar, La Nina etkisine rağmen önümüzdeki kışın ılık geçeceğini öngörüyor. Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Levent Kurnaz, iklim değişikliğinin hava olaylarını daha şiddetli ve sık hale getirdiğini belirtti. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nden Prof. Dr. Barış Salihoğlu ise küresel ısınmanın denizlerde biyoçeşitlilik kaybına neden olduğunu vurguladı.
12 Eylül 2024

Bakü'de düzenlenen COP29 İklim Zirvesi'nde Dünya Meteoroloji Örgütü, 2024'ün kayıtlardaki en sıcak yıl olma yolunda ilerlediğini açıkladı. Küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı, Sanayi Devrimi öncesi ortalamanın 1,54 derece üzerinde. WMO Genel Sekreteri Saulo, iklim krizinin gelecek nesiller için büyük bir problem olduğunu belirtti ve Paris Anlaşması'nın 1,5 derece hedefinin giderek zorlaştığını vurguladı. El Nino'nun etkisiyle kuraklık ve açlık artarken, okyanus ısınması ve buzul kaybı geri döndürülemez seviyelere ulaştı.
11 Kasım 2024

İklim değişikliğinin enflasyon üzerindeki etkileri ve merkez bankalarının fiyat istikrarını koruma kabiliyetleri üzerindeki potansiyel etkileri giderek daha fazla önem kazanıyor. Avrupa Merkez Bankası ve bilim insanlarının yaptığı araştırma, küresel ısınmanın ve sıcak hava dalgalarının gıda fiyatlarını ve genel enflasyonu artıracağını gösteriyor. Araştırmaya göre, iklim değişikliği 2035 yılına kadar gıda maliyetini her yıl yüzde 1,49 ila 1,79 puan, genel enflasyonu ise 0,76 ile 0,91 puan arasında artıracak.
27 Mart 2024

Sanayi devriminden bu yana artan karbondioksit seviyeleri, küresel ısınmayı hızlandırıyor ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından belirlenen kritik eşiklere yaklaşıyoruz. Bu eşikler arasında Grönland Buz Levhası, Permafrost, Okyanus sirkülasyonu ve sıcaklığı, Musonlar, Amazon Yağmur Ormanları, Antarktika Buz Levhaları ve mercan resifleri bulunuyor. Bilim insanları, bu eşiklerin aşılmasının geri dönüşü olmayan çevresel değişikliklere yol açabileceği konusunda uyarıyor ve küresel ısınmayı 1,5 derece altında tutmanın önemine dikkat çekiyor.
31 Mayıs 2024

Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi, Haziran 2024'ün üst üste ortalama sıcaklık rekorunun kırıldığı 13’üncü ay olduğunu açıkladı. Haziran 2024'teki küresel ortalama sıcaklık, sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üzerinde seyretti. Copernicus verilerine göre, Temmuz 2023 ile Haziran 2024 arasındaki dönem, sanayi öncesi ortalamanın 1,64 derece üzerine çıktı. İklim bilimciler bu durumu olağan dışı olarak değerlendiriyor ve sera gazı emisyonlarının azaltılmaması halinde yeni rekorların kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
8 Temmuz 2024

Uzmanlar, iklim değişikliğinin meteorolojik koşulları daha kuzeye kaydırarak Sahra Çölü ve Antarktika'da yeşil alanların artmasına neden olabileceğini belirtiyor. Fas'ta yaşanan aşırı yağışlar Sahra Çölü'nde küçük göller oluştururken, Antarktika'da sıcak hava dalgaları normalin üzerinde sıcaklıklar kaydedilmesine yol açtı. Bu değişiklikler, her iki bölgenin bitki örtüsünde değişimlerin yaşanabileceği olasılığını gündeme getiriyor. Uzmanlar, bu durumun uzun vadeli etkilerinin izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
25 Ekim 2024

Uzmanlar, iklim değişikliğinin meteorolojik koşulları daha kuzeye kaydırarak Sahra Çölü ve Antarktika'da yeşil alanların artmasına neden olabileceğini belirtiyor. Fas'ta yaşanan aşırı yağışlar Sahra Çölü'nde küçük göller oluştururken, Antarktika'da sıcak hava dalgaları normalin üzerinde sıcaklıklar kaydedilmesine yol açtı. Bu değişiklikler, her iki bölgenin bitki örtüsünde değişimlerin yaşanabileceği olasılığını gündeme getiriyor. Uzmanlar, bu durumun uzun vadeli etkilerinin izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
25 Ekim 2024

Temmuz ayında Antarktika'da kaydedilen sıcaklıklar, beklenenin 28 derece üzerine çıkarak aylık ortalamada 10 santigrat derece daha yüksek kaydedildi. MetDesk Tahmin Direktörü Michael Dukes, bu tür bir ısınmanın buz tabakalarının çökmesine yol açabileceğini belirtti. Bu, son iki yılda bölgeyi etkileyen en sıcak ikinci sıcak hava dalgası oldu. Araştırmacı Zeke Hausfather, Antarktika'daki sıcak hava dalgasının küresel sıcaklıklardaki artışın en büyük etkenlerinden biri olduğunu ifade etti.
2 Ağustos 2024

Avrupa Birliği iklim ajansı Copernicus'a göre, Mart 2024, Dünya'nın hava ve okyanus sıcaklıklarının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı art arda 10'uncu ay oldu. Mart ayının ortalama sıcaklığı 14,14 santigrat derece olarak kaydedilerek, 2016'daki önceki rekoru geçti ve 1800'lerin sonlarına göre 1,68 derece C daha sıcak olduğu belirtildi. Bilim insanları, bu rekor sıcaklıkların güçlü El Nino etkisi ve insan kaynaklı karbondioksit ve metan emisyonlarından kaynaklanan iklim değişikliği ile ilişkili olduğunu ifade ediyor.
11 Nisan 2024

Avrupa Birliği Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin ön verilerine göre, 21 Temmuz 2024, küresel olarak tarihin en sıcak günü olarak kaydedildi. Bu tarihte dünya genelinde ortalama yüzey hava sıcaklığı 17,09 derece olarak ölçüldü ve geçen yılın rekoru olan 17,08 dereceyi aştı. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Rusya’nın geniş bölgeleri aşırı sıcak hava dalgalarıyla mücadele etti. İklim değişikliği ve fosil yakıtların yakılması, bu aşırı sıcaklıkların ana nedenleri olarak gösteriliyor.
23 Temmuz 2024

Küresel ısınma nedeniyle sıcaklıkların rekor kırmaya devam etmesi üzerine, bilim insanları Güneş ile Dünya arasına yerleştirilecek bir şemsiye fikrini gündeme getirdi. Bu fikir, güneş ışığını kısmen engelleyerek Dünya'nın ısınmasını yavaşlatmayı amaçlıyor. Farklı araştırma grupları, uzayın derinliklerine toz saçılmasından uzay baloncuklarından oluşan bir kalkan yaratmaya kadar çeşitli yöntemler üzerinde çalışıyor. Ancak, bu projelerin gerçekleştirilmesi için aşılması gereken önemli teknik zorluklar bulunuyor, örneğin projenin ağırlığı ve maliyeti.
11 Şubat 2024

El Nino hava olayının sona ermesiyle birlikte La Nina hava koşulları etkili olmaya başlıyor ve bu durum 2024'ün son altı ayında rekor sıcaklıkların görülme ihtimalini azaltıyor. Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, Haziran 2024, insanlık tarihinin en sıcak haziranı olarak kaydedildi. Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Levent Kurnaz, 2024 yazının en sıcak ikinci veya üçüncü yaz olabileceğini belirtti. Akdeniz Havzası'ndaki ülkelerin iklim değişikliğinden kötü etkileneceği ve sıcaklıkların çöl seviyesine ulaşabileceği uyarısında bulundu.
11 Temmuz 2024

2023 yılı, kaydedilen en sıcak yıl olarak tarihe geçti ve bu dönemde ormanlar, bitkiler ve topraklar neredeyse hiç karbon emmedi. Araştırmacılar, toprak tarafından emilen karbon miktarının geçici olarak çöküşte olduğunu belirtiyor. Bu durum, iklim değişikliğinin etkilerini daha da artırabilir ve doğal karbon yutaklarının işlevselliğini kaybetmesine yol açabilir. Dünya genelinde artan sıcaklıklar ve kuraklık, ekosistemleri alışılmadık durumlara itiyor ve bu da karbon emilimini olumsuz etkiliyor.
15 Ekim 2024

Avrupa Çevre Ajansı tarafından hazırlanan Avrupa İklim Riski Değerlendirmesi Raporu, Avrupa'nın küresel ısınmanın etkilerini daha fazla hissetmeye başladığını ve acil önlemler alınmadığı takdirde felaket senaryolarıyla karşı karşıya kalabileceğini vurguluyor. Raporda, Avrupa için 36 büyük iklim riski beş başlık altında inceleniyor ve özellikle Güney Avrupa'nın orman yangınları, aşırı sıcaklar ve su kıtlığı gibi risklerle daha fazla tehdit altında olduğu belirtiliyor. Ayrıca, Avrupa'nın deniz kenarındaki alçak kıyı bölgelerinin sel, erozyon ve tuzlu su sızması tehditleriyle karşı karşıya olduğu kaydediliyor.
11 Mart 2024

Fransa merkezli Uluslararası Ticaret Odası'nın raporuna göre, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı hava olayları, 2014-2023 yılları arasında küresel ekonomiye en az 2 trilyon dolar zarar verdi. Bu dönemde en çok zarar gören ülkeler arasında ABD, Çin ve Hindistan yer alıyor. Aşırı hava olayları nedeniyle yaklaşık 1,6 milyar kişi etkilendi ve Asya, Avrupa ve Afrika'da yüksek ölüm oranları kaydedildi. ICC Genel Sekreteri John Denton, iklim değişikliğinin geleceğin değil, bugünün sorunu olduğunu vurguladı.
11 Kasım 2024
İşaretlediklerim