Muğla'nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı'nda, Limak Holding ve IC Holding'in maden sahasını genişletme projesine karşı çıkan köylüler ve çevre savunucuları, ormanı işgal etmekle suçlanmıştı. Nejla Işık ve Ali Tatar, bu suçlamalarla yargılandıkları davada beraat etti. Duruşma, Milas 4’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde basına ve halka kapalı olarak gerçekleşti. Mahkemenin beraat kararı, köylülerin ve çevre savunucularının mücadelesine devam etme kararlılığını pekiştirdi.
12 Kasım 2024

Muğla'nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanı çevresindeki 190 parsellik tarım arazisinin linyit madeni sahası için kamulaştırılması kararı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla alınmıştı. Ancak bu karar, kısa bir süre sonra yine Cumhurbaşkanlığı kararıyla iptal edildi. Akbelen Ormanı daha önce, termik santrallere linyit sağlamak amacıyla ağaç kesimi planları nedeniyle gündeme gelmiş ve bölge halkının direnişiyle karşılaşmıştı. Geçen yıl ormanlık alanda ağaç kesimi girişimleri ve buna karşı köylülerin direnişi yaşanmıştı.
14 Mart 2024

Muğla'nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanı'nın çevresindeki 190 parsellik tarım arazisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayınlanan acele kamulaştırma kararıyla linyit madeni sahası olarak kullanılmak üzere kamulaştırıldı. Daha önce, bu bölgedeki ağaçların Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine linyit sağlamak amacıyla kesilmesi planlanmış, ancak yerel halkın itirazları ve direnişleriyle karşılaşılmıştı. Geçen yıl ormanlık alanda ağaç kesimi girişimleri sırasında köylülerin müdahalesi ve ardından çıkan yangınlar, bölgede büyük tepkilere neden olmuştu.
12 Mart 2024

Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy'de, Akbelen Ormanı'nda maden ocağı kurulmasına karşı direniş gösteren Nejla Işık, 31 Mart yerel seçimlerinde köyün muhtarı olarak seçildi. Işık, 164 geçerli oydan 93'ünü alarak muhtarlık görevine getirildi. Akbelen Ormanı, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine linyit sağlamak amacıyla Limak Holding ve İÇTAŞ ortaklığındaki YK Enerji tarafından kesilmek istenmiş, ancak köylülerin direnişi ile karşılaşmıştı. Geçtiğimiz yıl ormanlık alanda ağaç kesimi girişimleri ve buna karşı köylülerin eylemleri yaşanmıştı.
1 Nisan 2024

Balıkesir'de CVK Madencilik Anonim Şirketi'nin projesi için tarım arazileri acele kamulaştırıldı. Bu durum, yöre halkı ve çevre aktivistleri tarafından tepkiyle karşılandı ve ÇED Olumlu kararlarının iptali için dava açıldı. Ayrıca, Balıkesir Valiliği ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilen ruhsatların iptali için de hukuki süreç devam ediyor. Köylüler, acele kamulaştırma kararının kamu yararına değil, şirket yararına kullanıldığını belirterek, bu karara karşı dava açacaklarını duyurdu.
19 Ekim 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muğla Milas ilçesindeki Akbelen Ormanları çevresinde yer alan tarım arazilerinin kamulaştırılmasına dair verdiği kararı iki gün sonra iptal etti. İlk kararda 'acil kamulaştırma' ifadesi kullanılırken, iptal kararıyla birlikte bu aciliyetin Muğla belediye seçimleriyle ilişkili olduğu ima edildi. Taha Akyol, bu durumun cumhurbaşkanlığı sistemine dair genel bir değerlendirme yaparak, seçim kazanma hırsının kamu yararı kavramını nasıl etkileyebileceğini ele alıyor.
15 Mart 2024

Cengiz Holding'in bağlı kuruluşu Eti Bakır A.Ş., Arhavi'de 10 köyü kapsayan bir maden arama projesi için ihale aldı. Bölge halkı ve çevre örgütleri, projenin su kaynaklarını kirleteceği, tarım alanlarını tahrip edeceği ve ekosisteme zarar vereceği gerekçesiyle projeye karşı çıkıyor. Halk, Ankara'da Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdi. Proje iptal edilmezken, Arhavi halkı direniş çadırları kurarak mücadeleye devam etmeyi planlıyor.
12 Kasım 2024

Cemalettin Küçük, Kışladağ-Eşme-Uşak bölgesinde altın madenciliğinin çevresel yıkıma yol açtığını ve yerel halkın zorunlu göçe tabi tutulduğunu belirtiyor. Altın Madencileri Derneği'nin 'sorumlu altın işletmeciliği' etkinliği düzenleyeceği duyurulurken, bölgedeki madencilik faaliyetlerinin su kaynaklarını kirlettiği ve tarım alanlarını yok ettiği vurgulanıyor. Yerel halk, bu duruma karşı direniş gösteriyor ve seslerinin duyulmasını istiyor.
15 Mayıs 2024

Arhavi'de düzenlenen halkla buluşma toplantısında, AKP Artvin Milletvekili Faruk Çelik, maden arama projesine karşı çıkan Arhavililerin tepkileriyle karşılaştı. Arhavi ve Hopa'daki köyleri kapsayan maden arama ihalesini kazanan Eti Bakır'a karşı çıkan halk, toplantıda maden konusunun ele alınmasını talep etti. Faruk Çelik, toplantının belediyenin performansını değerlendirmek amacıyla yapıldığını belirterek maden konusunu ertelemeye çalıştı. Ancak, Vaminon hareketi ve Arhavililer, madenin köylerini yaşanmaz hale getireceğini belirterek tepkilerini sürdürdü.
19 Ağustos 2024

Cengiz Holding, Kazdağları'nda Halilağa Bakır Madeni projesi kapsamında asırlık ağaçların kesimine devam ediyor. Proje, 2019 yılında Kanadalı Liberty Gold'dan devralınmış ve yaklaşık 51 bin 660 dönümlük bir alanda yürütülüyor. Bölgedeki vatandaşlar, ağaç kesimine tepki göstererek durumu protesto ediyor ve yetkilileri bu duruma sessiz kalmamaya çağırıyor. Kazdağları'nda maden projeleri nedeniyle çevresel endişeler artarken, bölgedeki doğal yaşamın tehdit altında olduğu belirtiliyor.
4 Kasım 2024

Anayasa Mahkemesi, Artvin Cerattepe'deki madencilik faaliyetlerine yönelik 'ÇED Olumlu' raporuna karşı yapılan bireysel başvuruda 'hak ihlali' kararı verdi ve yeniden yargılanmanın yolunu açtı. Kararda, madencilik faaliyetlerinin bölgenin doğal yapısı, suları ve ekosistem bütünlüğünü olumsuz etkilediği belirtildi. Yeşil Artvin Derneği, bu kararın kamu idaresinin madencilik faaliyetini durdurması için yeterli olduğunu ifade etti. Daha önce Rize İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen 'ÇED Olumlu' raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeniden verilmişti.
24 Mayıs 2024

Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy'de, Limak Holding ve IC Holding ortaklığındaki YK Enerji tarafından işletilen kömür madeni nedeniyle köy halkı üç gündür su kesintisi yaşıyor. Köylüler, maden şirketinin suyun öncelikli kullanım hakkına sahip olduğunu belirterek, hayvanlarının, çocuklarının ve yaşlılarının susuz kaldığını ifade ediyor. Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) ve Devlet Su İşleri (DSİ) gibi yetkililerden çözüm bekleyen köylüler, sorunun giderilmediğini ve şirketin su deposunun patladığı ve tamir edilmediği için suların kesik olduğunu belirtiyor.
29 Nisan 2024

Gazeteci Murat Ağırel, Erzincan İliç'te bulunan Çöpler madeninin kapatılması gerektiğini belirterek, bu konuda iki yıl önce de uyarılarda bulunduğunu ifade etti. Madenin büyük bir tehdit oluşturduğunu ve yaşananların bir felaket değil, cinayet olduğunu vurguladı. Çeşitli siyasetçiler, bilim insanları ve uzmanlar da madenin tehlikeleri konusunda uyarılarda bulunmuş, Yüksek Metalurji Mühendisi Cemalettin Küçük tehlikeleri on yıl önce öngörmüştü. Gazeteci İbrahim Gündüz ise bu konuyu 'Altın Ölüm' kitabında detaylandırdı.
17 Şubat 2024

Kaz Dağları'nda Kanadalı Alamos Gold ve Türkiye iştiraki Doğu Biga Madencilik tarafından yürütülen siyanürlü maden faaliyetleri, halkın protestolarına neden oldu. Şirketin genel müdürü, ruhsat yenileme işleminin geciktirilmesi durumunda Türkiye'nin milyarlarca dolar tazminat ödemek zorunda kalacağını belirtti. AKP iktidarı döneminde maden yasası 21 kez değiştirilerek şirketlere çeşitli kolaylıklar sağlandı. Erzincan İliç'teki Çöpler altın madeninde yaşanan siyanür sızıntısı sonucu 9 işçi toprak altında kaldı ve çevresel riskler arttı.
15 Şubat 2024

Ankara'daki Çayırhan Termik Santrali'nde, maden sahalarının özelleştirilmesine karşı çıkan yaklaşık 500 işçi, sabah vardiyasında kendilerini madene kapattı. Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, işçilerin kazanılmış haklarının ihale şartnamesinde yer almadığını belirterek, özelleştirmenin işçi haklarına ve yerel ekonomiye zarar vereceğini ifade etti. Sendika, işçilerin sesini duyurmak için mücadeleye devam edeceklerini açıkladı.
20 Kasım 2024

Ankara'da Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihalelerle Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki araziler madencilik faaliyetleri için açılmaktadır. Özellikle Erdoğan'ın sınırlarını üç yıl önce değiştirdiği Araklı Pazarcık Yaylası ve Araklı Yeşilyurt Yılantaş Yaylası'ndaki altın ruhsatları satılmıştır. Bu durum, potansiyel ekolojik yıkıma ve altın madenciliğinin doğal alanlar üzerindeki etkilerine dikkat çekmektedir. Bahadır Özgür, altın lobisinin bu tür faaliyetlerle nasıl bir ekolojik yıkıma yol açabileceğini ve halkı nasıl etkileyebileceğini ele alıyor.
2 Mart 2024

Can Ataklı, iktidarın çevreci ve bilim insanlarının uyarılarını dikkate almadığını, bu nedenle önlenebilir bir çevre faciasının yaşandığını ifade etti. İki yıl önce yaşanan siyanür borusu patlamasının ders olmadığını, aksine madenin üç kat daha büyütülmesine izin verildiğini belirtti. Murat Kurum'un çevre bakanıyken madenin büyütülmesine ve yığma atık dağı oluşturulmasına onay verdiğini, madenin büyük bir kısmının yabancı şirketlere ait olduğunu ve vergi borcunun silindiğini aktardı.
15 Şubat 2024

Tunceli Valiliği, Erzincan'ın İliç ilçesinde bir maden ocağında meydana gelen toprak kayması sonucu dokuz işçinin toprak altında kalmasıyla ilgili eylem ve etkinlik düzenlemek isteyenlerin Erzincan'a geçişini yasakladı. Maden, ABD'li SSR Mining ve Çalık Holding bünyesindeki Lidya Madencilik ortaklığı tarafından işletiliyor ve daha önce siyanür sızdırma şikayetiyle gündeme gelmişti. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı, madene 16,4 milyon lira ceza kesmiş ve maden çalışmaları durdurulmuştu. Ancak maden, gerekli iyileştirmeler yapıldığını savunarak faaliyete yeniden başladı.
14 Şubat 2024

Bolu'nun Göynük ilçesinde Bekirfakılar köyü mevkisinde çıkan orman yangınına ilişkin gözaltına alınan dört kişiden ikisi tutuklandı. Yangının anız kaynaklı olduğu belirtilirken, jandarmadaki işlemleri tamamlanan şüphelilerden A.K. ve E.K. 'taksirle orman yangınına neden olma' suçundan tutuklandı. Diğer iki kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
17 Ağustos 2024

Ardahan’ın Göle ilçesinde altı ayrı maden sahası oluşturulmuş olup, bu sahalardan bazıları Koza Altın ve Cemar Madencilik'e verilmiştir. Bölgedeki meralar, köyler ve ilçe merkezi madencilik faaliyetleri nedeniyle tehdit altındadır. Devlet Su İşleri, taşkın riski olan alanların kullanılmaması gerektiğini belirtmiş, ancak bu alanlar Koza Altın’ın ruhsat sahasının büyük bir kısmını kapsamaktadır. Avukat Cömert Uygar Erdem, maden sahalarının deprem ve taşkın riskleri taşıdığını ve bu durumun doğal hayat ile can ve mal güvenliği açısından tehlikeli olduğunu vurgulamaktadır.
20 Haziran 2024
İşaretlediklerim