Selin Nakıpoğlu, AKP'nin kadınların evlendikten sonra kendi soyadlarını kullanmalarını engelleyen düzenlemeyi eleştirdi. Anayasa Mahkemesi'nin Şubat 2023'te verdiği kararla, evli kadınların doğumla kazandıkları soyadlarını tek başına kullanmalarına imkân tanınmıştı. Ancak AKP, bu kararı tanımayan bir düzenlemeyi Adalet Komisyonu'na getirdi ve düzenleme komisyondan geçti. Kadın hareketi, bu düzenlemenin 9. Yargı Paketi'nden çıkarılması için mücadele ediyor.
28 Temmuz 2024

Anayasa Mahkemesi, Türk Medeni Kanunu'nda yer alan ve kadınların evlenmeyle kocasının soyadını almasını zorunlu kılan hükmü, eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti. İstanbul 8'inci Aile Mahkemesi'nin başvurusu üzerine yapılan değerlendirmede, erkeklerin evlenmeden önceki soyadlarını kullanmaya devam edebilirken, kadınların sadece kocasının soyadının önünde kendi soyadlarını kullanabilmesinin cinsiyet temelli ayrımcılık olduğu belirtildi. Kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından dokuz ay sonra yürürlüğe girmesi bekleniyor.
28 Nisan 2023

Anayasa Mahkemesi (AYM), Türk Medeni Kanunu'nun 286'ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan ve sadece koca ile çocuğa soybağının reddi davası açma hakkını tanıyan, ancak anneye bu hakkı tanımayan hükmü Anayasa'ya aykırı buldu ve iptal etti. AYM, bu durumun hukuk devleti ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmadığını, anne tarafından soybağının reddi talebiyle yargı mercilerine başvurulamamasının hak arama özgürlüğünün ihlali olduğunu belirtti. İptal kararı dokuz ay sonra yürürlüğe girecek.
20 Ekim 2023

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, göreve gelir gelmez aile hukukunu sil baştan ele alacaklarını belirtti. Kadın hakları savunucuları, Medeni Kanun'da yapılacak değişikliklerin kadın örgütleriyle istişare edilmeden gerçekleştirilmesinden endişe duyuyor. Özellikle kadınların evlendikten sonra sadece bekarlık soyadlarını kullanma hakkının engellenmesi, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen iktidarın bu kararı yok sayması eleştiriliyor. Bu durum, ülkenin insan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devleti olup olmayacağına karar verme meselesi olarak görülüyor.
14 Temmuz 2024

Eşinin kendisini aldattığını iddia eden bir kadın, eşinin sevgilisine 'kişilik değerlerine zarar verildiği' gerekçesiyle manevi tazminat davası açtı. Mahkeme davayı reddetti ve kadın, 'aile hayatına saygı hakkı'nın ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. AYM, başvurucunun hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu daha önce, manevi tazminatın sadece kusurlu eşten ve ancak boşanma davasıyla istenebileceğine karar vermişti.
1 Kasım 2023

Ankara'da yaşayan bir kadın, kocasına kilolu olduğu gerekçesiyle küçük düşürücü ifadeler kullanmak ve duygusal şiddet uygulamakla suçlandı. 2019'da başlayan boşanma sürecinde, kadın kocasının kendisine duygusal şiddet uyguladığını iddia etti ancak mahkeme kadını haksız buldu. Ankara 7'nci Aile Mahkemesi, kadının kocasına yönelik davranışlarını kusurlu bulduğu için onu 5 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti. İstinaf ve Yargıtay kararı onayladı.
27 Nisan 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), maaş zammını beğenmeyip yöneticilerine e-posta gönderen ve bu nedenle işten çıkarılan Serap Aslan A.'nın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Yerel mahkeme ve Yargıtay, işçinin işten çıkarılmasını haklı bulmuştu. AYM, işçinin e-posta ile rahatsızlığını dile getirdiğini ve iş akdinin haksız feshedildiğini belirterek, 30 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Karar, ihlalin sonuçlarıyla ortadan kaldırılması ve yeniden yargılama için yerel mahkemeye gönderildi.
16 Eylül 2024

Anayasa Mahkemesi, boşanma davası reddedilen çiftlerin karar kesinleştikten sonra üç yıl beklemelerini zorunlu kılan kuralı iptal etti. Ankara 18'inci Aile Mahkemesi'nin başvurusu üzerine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal kararı verildi. Mahkeme, bu kuralın adil olmadığını, evlilik dışı ilişkilere yol açtığını ve kişisel haklar ile devletin aileyi koruma yükümlülüğünü ihlal ettiğini savundu. İptal kararı dokuz ay sonra yürürlüğe girecek.
19 Nisan 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), 2017'de çıkarılan ve sık sık sansüre bahane edilen 5651 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesiyle ilgili olarak Diken ve İFÖD'nin yaptığı bireysel başvuruları değerlendirerek, 500'den fazla içerikle ilgili erişim engeli kararlarının ifade özgürlüğü ihlali olduğuna karar verdi. Bu kararlar, AYM'nin daha önce verdiği ve yapısal sorunları gidermek amacıyla TBMM'ye bildirilmesine hükmeden pilot kararı referans alarak verildi. Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bu başvuruların detaylarını ve bazı örneklerini sosyal medya hesabından paylaştı.
7 Şubat 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), ekonomik kriz ve yerel seçim gündemi arasında, Cumhurbaşkanlığı teşkilatı hakkındaki Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin birçok hükmünü iptal etti. Bu karar, Cumhurbaşkanına 'kanunla yapılması gereken işleri kararnameyle yapmama' uyarısında bulunuyor ve anayasayı değiştirme çağrısı yapıyor. Karar, iktidar içindeki çatışmaları ve yeni bir anayasa yapma ihtiyacını gündeme getiriyor. Seçim sonuçlarından bağımsız olarak, Erdoğan için yeni bir anayasa yapma zorunluluğu bulunuyor.
7 Mart 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), emekli bir kişinin eski başbakan yardımcısı Abdüllatif Şener'e yönelik 'satılmış Siyonist' ifadesini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi. Şener, bu ifadeyi hakaret olarak nitelendirip suç duyurusunda bulunmuş ve davalıya adli para cezası verilmişti. Ancak AYM, siyasetçilerin eleştirilere daha fazla katlanma yükümlülüğü olduğunu belirterek, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti ve davalının ailesine manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
5 Haziran 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), tutuklunun avukatıyla yaptığı görüşmenin izlenmesinin hak ihlali olduğuna karar verdi. Bu karar, OHAL döneminde FETÖ/PDY suçlamasıyla tutuklanan Celaleddin Kolutek'in avukatlarıyla yaptığı görüşmelerin izlenmesi üzerine alındı. AYM, bu uygulamanın Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı ve 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine hükmetti. Mahkeme, izleme kararının bireyselleştirilmiş bir gerekçe taşımadığını ve durumun gerektirdiği ölçüde uygulanmadığını belirtti.
12 Haziran 2024

İYİ Parti lideri Meral Akşener, kadına yönelik şiddetle mücadele kanunu olan 6284 sayılı kanunu savunması nedeniyle parti içinde eleştirilen AKP'li Özlem Zengin'e destek açıkladı. Yeniden Refah Partisi'nin Cumhur İttifakı'na katılma şartları arasında bu kanunun değiştirilmesini talep etmesi üzerine Zengin ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık'tan itiraz gelmiş ve bu durum parti tabanında rahatsızlık yaratmıştı. Akşener, kadınların sesini yükselttiği için hedef alındığını ve 6284 sayılı kanunun tartışılmasına izin vermeyeceklerini belirtti.
22 Mart 2023

Taha Akyol, iktidarın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bireysel başvurular üzerine insan hakları ihlallerini denetleme yetkisini daraltma hazırlığında olduğunu belirtiyor. Bu değişiklikle, adil yargılanma hakkı, etkin soruşturma eksikliği ve delillerin geçersizliği gibi gerekçelerle AYM'nin inceleme yapamayacağını ifade ediyor. Akyol, bu durumun Türkiye'nin hukuk devleti puanını düşüreceğini ve yalnızca yanlış kararı veren mahkemeyi değil, onaylayan Yargıtay'ı ve uygulayan Meclis'i de bağlayan AYM kararlarının önemini vurguluyor.
11 Şubat 2024

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptali için açılan davada, Danıştay 10. Dairesi'nin ret kararını 'hukuka uygun' buldu. Kadın örgütleri ve siyasi partilerin açtığı dava, Danıştay 10. Dairesi tarafından reddedilmiş ve bu karara yapılan temyiz başvuruları da oy çokluğuyla reddedildi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, karara tepki göstererek, bundan sonraki adımın Anayasa Mahkemesi ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olacağını belirtti.
2 Ocak 2023

Anayasa Mahkemesi (AYM), 500'den fazla erişim engelleme ve içerik çıkartma başvurusunda 'ifade özgürlüğü ihlali' kararı verdi. Bu kararlar, 2017'de çıkarılan ve sık sık sansüre bahane edilen 5651 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesiyle ilgiliydi. AYM, Diken'in 2018'de yaptığı ve 2021'de pilot karar olarak kabul edilen başvuruyu referans alarak bu kararı verdi. Prof. Dr. Yaman Akdeniz, AYM'nin bu kararları verirken pilot kararı referans aldığını ve bu kararların bir kısmının İfade Özgürlüğü Derneği tarafından yapılan başvurular olduğunu belirtti.
6 Şubat 2024

Anayasa Mahkemesi, Samandağ Vakıflı Köyü Ermeni Ortodoks Kilisesi Vakfı ve Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı'nın taşınmazlarının iadesi talepleri üzerine mülkiyet haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Hatay ve İstanbul'daki taşınmazların Hazine adına tescil edilmesi ve iade edilmemesi nedeniyle yapılan başvurular sonucunda, AYM ilgili davalarda Anayasa'nın 35'inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirtti. AYM, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması amacıyla kararları ilgili mahkemelere gönderilmesine hükmetti.
6 Ocak 2023

Anayasa Mahkemesi (AYM), emeklilerin devletten yardım alan bazı dernek ve vakıflarda çalışmasına izin veren kanun maddesini iptal etti. Bu karar, Türkiye Maarif Vakfı, Yunus Emre Vakfı, Türkiye Kızılay Derneği, Yeşilay Cemiyeti ve Yeşilay Vakfı gibi kuruluşlarda çalışan emeklileri etkileyecek. AYM, bu istisnanın Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirtti. Karar, yayınlandığı gün yürürlüğe girdi ve emekliler ya maaşlarından vazgeçecek ya da çalıştıkları yerlerden ayrılmak zorunda kalacaklar.
26 Haziran 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), avukatların dilekçelerinde kullandığı ifadeler nedeniyle uyarı cezası almasını 'ifade özgürlüğü hakkının ihlali' olarak nitelendirdi. İki avukat, müvekkillerinin polis tarafından dövüldüğünü iddia etmiş ve bu durumu raporlaştırmak istemişti. Ancak, muayeneyi yapan doktorun gerçeğe aykırı rapor hazırladığını iddia eden avukatlar, doktor hakkında şikayette bulunmuştu. Bu durum üzerine Eskişehir Barosu avukatlara uyarı cezası vermişti. AYM, avukatların ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi ve yeniden yargılama yapılması gerektiğini belirtti.
2 Kasım 2023

Yargıtay, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını kabul etmeyerek, AYM'nin yetkisini yok saydığını ilan etti. Ayrıca, hak ihlali yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Bu durum, Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve anayasal düzen konularında ciddi bir gerilim yarattı ve yargı organları arasındaki ilişkilerde yeni bir aşamaya işaret etti. Murat Sevinç, bu kararın Türkiye'de anayasal düzenin ve AYM'nin varlığını sorgulayan bir adım olduğunu belirtiyor.
8 Kasım 2023
İşaretlediklerim