Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvurunun sınırlandırılması için çalıştıklarını ifade etti. Tunç, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını yerine getirmeyen bir ülke gibi algılandığını, ancak bunun doğru olmadığını belirtti. AYM'ye bireysel başvurunun sınırlarının çizilmesi gerektiğini vurguladı. Bireysel başvuru hakkı, 12 Eylül 2010'daki referandumda kabul edilmişti.
6 Ekim 2023

Orhan Bursalı, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik çöküntüyü aşmak için sadece siyasi ve sosyal platformda normalleşme ve yumuşamanın yeterli olmadığını savunuyor. Bursalı, ekonomik koşulların düzelmesi için daha güçlü adımlar atılması gerektiğini, halkın insanca yaşam koşullarının sağlanması ve dış yatırım için demokratik bir ortamın oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, dış yatırımcıların ülkeye gelmesi için tarafsız yargı, ifade ve medya özgürlüğü gibi unsurların önemine dikkat çekiyor.
16 Haziran 2024

Barış Terkoğlu'nun yazısında, Türkiye'de yargının son yıllarda cemaatler, partiler ve nüfuzlu kişilerin etkisi altında kaldığı ve bu durumun yargı kalitesini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Yargı içinde, geçmişteki sorunları nedeniyle manipüle edilebilir durumda olan 'lekeli' hâkimlerin varlığına dikkat çekiliyor. Bu hâkimlerin, yargının bağımsızlığını ve demokrasiyi tehdit ettiği, istenilen kararları verebildikleri ve geçmiş kararlarını bile değiştirebildikleri ifade ediliyor. Terkoğlu, yargının bu tür etkilerden arındırılmasının önemine vurgu yapıyor.
15 Nisan 2024

Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala, yeniden yargılama sürecine dair görüşlerini paylaştı. Kavala, suçsuz insanların yıllarca hapis kalmalarına yol açan, delillere dayanmayan kararların yeniden incelenmesinin hukukun temel ilkeleri ve insan haklarına saygının bir gereği olduğunu belirtti. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının her yurttaşın adalet talep etme hakkıyla ilgili olduğunu vurguladı. Bu süreç, siyasi liderler arasında da tartışmalara neden oldu.
9 Mayıs 2024

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2019 yılında Osman Kavala'nın tutukluluğunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlali olarak değerlendirmişti. Kavala, 2022'de Gezi Davası'nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Avrupa Konseyi, Türkiye'ye yaptırımlar uygulanabileceği sinyalleri vermişti. Ancak, Avrupa Konseyi İletişim Sorumlusu Daniel Höltgen'e göre, şu anda Konsey'de Türkiye'ye yaptırım uygulama niyeti bulunmuyor.
27 Nisan 2024

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecinin 'demokratikleşme' olmadan başlatılmayacağına yönelik raporu Ankara'nın tepkisini çekti. Rapor, Türkiye'nin Rus sermaye ve yatırımları için bir sığınak haline geldiğini ve demokratikleşme, insan hakları ve hukuk devleti konularında eksiklikler olduğunu belirtti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, raporun haksız ve önyargılı olduğunu savundu.
14 Eylül 2023

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, partisindeki 'değişim' tartışmalarını değerlendirdi. Toprak, kişiler üzerinden değil, politikalar üzerinden düşünülmesi gerektiğini belirtti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'değişim' konusunda haksızlık yapıldığını ifade eden Toprak, değişim isteyenlerin bir paradigma ortaya koymadığı için CHP'nin ara dönem yaşama riski bulunduğunu söyledi. Toprak, değişim sürecinin sandıkta sağlıklı bir şekilde yapılması gerektiğini ve Kılıçdaroğlu'nun padişah olmadığını, kimin geleceğine partinin delegasyonunun özgür iradesiyle karar vereceğini belirtti.
30 Haziran 2023

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'de tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala ve HDP'nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Baerbock, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarının uygulanması gerektiğini vurguladı. Kavala, 2017'den bu yana tutuklu olup, Gezi Parkı eylemleri ve 15 Temmuz darbe girişimi bağlamında suçlamalarla karşı karşıya. Demirtaş ise 2016'dan beri cezaevinde ve AİHM, tutukluluğunun hak ihlali olduğuna karar vermişti.
25 Ocak 2023

Fikri Sağlar, 31 Mart seçimlerine günler kala, CHP'nin Türkiye için aydınlık bir gelecek sunabilecek tek parti olduğunu belirtiyor. AKP'nin 21 yıldır ülkeye verdiği zararları ve demokrasi, özgürlük, eşitlik, barış adına yaptığı mücadeleyi vurguluyor. Sağlar, 16 Nisan 2017'deki referandumun Türkiye Cumhuriyeti'nin rejiminde önemli bir kırılma noktası olduğunu ve laik demokrasi ile sosyal hukuk devletinin zarar gördüğünü, ekonominin çökertildiğini ve adaletsiz bir düzenin kurulduğunu ifade ediyor.
26 Mart 2024

HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, Financial Times'a verdiği demeçte Türkiye'nin otoriter bir rejime doğru ilerlediğini ve Erdoğan'ın seçimi kazanması halinde Türkiye'nin yeni bir tür diktatörlüğe geçiş yapacağını belirtti. Demirtaş, muhalefetin birlik olmasının ve Kürt seçmeninin desteğinin önemine vurgu yaptı. Ayrıca, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun değişim ve demokrasi için samimi çaba gösterdiğini ve Kürt seçmenin Kılıçdaroğlu'nun kampanyasından umutlu olduğunu ancak tercih için sürecin nasıl gelişeceğini bekleyeceklerini ifade etti.
6 Nisan 2023

AKP ve MHP'nin hazırladığı anayasa değişikliği teklifi Meclis'e sunuldu. Muhalefet, özellikle CHP ve İYİ Parti, AKP'nin 2010'daki gibi 'bilinçli fire' vererek referanduma gitme ihtimaline karşı tedirgin. İYİ Parti, başörtüsü teklifindeki bazı ifadelerin değiştirilmesini ve 'çocuğun korunmasının öneminin' anayasal güvenceye alınmasını öneriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimleri referandum havasında götürme isteği ve anayasa değişikliği için gereken oyların sağlanması konusunda muhalefetin tutumu belirleyici olacak. Muhalefet, uzlaşı sağlanamazsa oylamaya katılmama seçeneğini de değerlendiriyor.
17 Ocak 2023

Türkiye'de yeni bir anayasa yapılması konusunda Meclis kulislerinde ve siyasi çevrelerde tartışmalar devam ediyor. Numan Kurtulmuş, Meclisin yeni bir anayasa yapma gücüne sahip olduğunu belirtirken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mevcut anayasaya bile uyulmadığını öne sürerek, yeni anayasa çalışmalarına şüpheyle yaklaşıyor. Özel, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi kararlarına uymadığını ve bu durumun yeni anayasa yapım sürecine gölge düşürdüğünü ifade ediyor.
25 Nisan 2024

Ali Bayramoğlu, Türkiye'de iktidarın kimliği ve değerleri üzerine sahanın genişlediğini ancak bu genişlemenin kaotik ve kuralsız olduğunu, ötekinin ve ortak değerlerin aleyhine sonuçlar doğurduğunu belirtiyor. Yargı, adalet, seçim, demokrasi, siyaset, hakkaniyet, ekonomi ve rasyonellik arasındaki bağların kopmakta olduğunu ve bu durumun Türkiye'yi her geçen gün daha fazla boğduğunu ifade ediyor. Bayramoğlu, kutuplaştırıcı siyasetin iktidarı destekleyen grupların temel değerlerine de zarar verdiğini ve mevcut durumun bir gün sona ereceğini öngörüyor.
16 Mart 2024

Zülal Kalkandelen, Türkiye'de laiklik ilkesini savunan gruplara anında müdahale edilirken, şeriatçı grupların rahatça toplanıp açıklama yapabilmesine dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şeriatın İslam olduğunu söylemesi ve şeriat taleplerinin artışı, AKP yönetimine bağlanıyor. Ayrıca, cumhuriyet savcılarının bu konularda sessiz kalması ve görevlerini yerine getirmemeleri, Türkiye'de hukuk devletinin sona erdiğine dair kanıtlar olarak sunuluyor.
28 Şubat 2024

Türkiye hem siyasi hem de ekonomik olarak derin bir krizden geçmekte ve bu iki alanda da normalleşmenin şart olduğu vurgulanıyor. Ekonomide Mehmet Şimşek yönetiminde rasyonel politikalar izlenmeye başlandığı, ancak siyaset alanında benzer bir sürecin başlaması gerektiği belirtiliyor. AKP'nin yerel seçimlerdeki performansı ve kutuplaştırma siyasetinin sonuçları ele alınarak, siyasi ve ekonomik normalleşme için demokratikleşme ve rasyonel politikaların önemi üzerinde duruluyor. İstanbul ve Ankara seçim sonuçlarının, AKP için normalleşme sürecine yönelik bir dönüm noktası olabileceği ifade ediliyor.
30 Mart 2024

Avrupa Birliği Komisyonu, 2024 genişleme paketi kapsamında Türkiye Raporu'nu yayımladı. Raporda, Türkiye'de demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve temel haklarla ilgili ciddi endişeler dile getirildi. Türkiye'nin göçmenler konusundaki çabaları takdir edilirken, AB ile Türkiye arasındaki vize serbestisi diyaloğunda ilerleme kaydedilmediği belirtildi. Ayrıca, Türkiye'nin dış politikadaki bazı tutumlarının AB ile uyumsuz olduğu vurgulandı.
30 Ekim 2024

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararını 'darbe' olarak değerlendirdi. AYM, hükümlü milletvekili Can Atalay'ın tahliye edilmesi yönünde karar vermiş, ancak yerel mahkeme bu kararı uygulamak yerine Yargıtay'a yönlendirmişti. Yargıtay ise AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Davutoğlu bu durumu demokrasiye ve hukuk devletine yapılan bir darbe olarak gördüğünü ifade etti.
8 Kasım 2023

İlhan Cihaner, Türkiye'de Anayasa tartışmalarının yeniden gündeme geldiğini ve bu tartışmaların siyasi iktidar tarafından nasıl yönlendirildiğini ele alıyor. Yazısında, AKP'nin Anayasa ve yasalarla olan ilişkisini 'İstismarcı Anayasacılık' ve 'Askıda Anayasa' gibi kavramlarla tanımlıyor. Cihaner, anayasa değişikliklerinin AKP/MHP iktidarı tarafından nasıl manipüle edildiğini ve bu süreçte muhalefetin tutumunu eleştiriyor. Ayrıca, mevcut iktidarın Erdoğan sonrası döneme hazırlık sürecinde Anayasal kazanımlarını güvence altına alma çabalarına dikkat çekiyor.
3 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile muhalefet lideri Özgür Özel arasında gerçekleşen görüşmede, Türkiye'nin yeni anayasa taslağı ve Gezi Parkı davası kapsamında hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala'nın durumu öne çıkan konular arasındaydı. Kavala'nın durumu, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamaması nedeniyle Avrupa Konseyi ile olan ilişkileri de etkiliyor. Görüşmede, Kavala ve diğer mahkumların durumlarına dair yeni hukuki gelişmelerin ele alınması bekleniyor.
2 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Yargıtay arasında yaşanan krize dair yaptığı açıklamada, Yargıtay başkanıyla görüştüğünü ve Anayasa Mahkemesi başkanıyla da görüşebileceğini belirtti. Erdoğan, Yargıtay'ın ağırlıklı olduğunu vurgulayarak, bireysel başvuru sistemi ve Anayasa Mahkemesi üyeleriyle ilgili yasal düzenlemelerin sinyalini verdi. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuruları hızlandırma hedefini sağlamadığını ve 130 bin başvuru olduğunu ifade etti.
12 Kasım 2023
İşaretlediklerim