Türkiye'de döviz talebinin artması ve TL'nin değer kaybetmesiyle kurlar yükseliyor ve bu durum Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erimeyi hızlandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz indirimlerinin devam edeceğini belirtiyor ve iktidar, piyasada kontrol sağlamak için çeşitli düzenlemeler yapıyor. Merkez Bankası, seçim sonrası ilk haftada üç yeni düzenleme gerçekleştirdi. Ekonomistler ve piyasa oyuncuları, bankada döviz hesabı olan vatandaşların olumsuz gelişmelere hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade ediyorlar. Prof. Öner Günçavdı, bu durumun adı konmamış bir sermaye kontrolü olduğunu ve Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını kazanması halinde Türkiye'nin kredi açığının büyüyeceğini, bu durumun vatandaşa vergi yoluyla kaynak yaratma yükümlülüğü getireceğini belirtiyor.
19 Mayıs 2023

MIT Profesörü Daron Acemoğlu, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirdi ve tek başına faiz artırmanın ekonomiyi düzeltmeyeceğini belirtti. Acemoğlu, ekonomiyi düzeltmek için dört politika değişikliği önerdi: reel faizleri sıfırın üstüne çıkarmak, ifade özgürlüğü ve demokratik hakları güçlendirmek, verimlilik ve teknolojik gerilik sorunlarını çözmek ve yurtdışından kaynak getirilmesi. Ancak Acemoğlu, bu önerilerin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda belirsizliğini ifade etti ve Türkiye ve Türk halkını zor günlerin beklediğini belirtti.
27 Ağustos 2023

Ekonomist Mahfi Eğilmez, dolar/TL kurunun rekor seviyelere ulaşmasının ardında yatan sebepleri ele aldı. Eğilmez, Merkez Bankası'nın faiz indirimleri ve hükümetin piyasa müdahaleleri gibi yanlış politikaların enflasyonun yükselmesine ve döviz kurlarının oynaklığının artmasına yol açtığını belirtti. Ayrıca, ekonominin seçimlere endeksli yürütülmesinin ve popülist yaklaşımların ekonomik istikrarsızlığı artırdığını ifade etti. Eğilmez, dolar/TL kurunun artık normal düzeyine geldiğini ve ekonomi politikasının yanlış yönetilmesinin sonuçlarının şimdi ortaya çıktığını vurguladı.
7 Haziran 2023

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim öncesi maaş zamlarıyla vatandaşlara 'yalancı bir bahar' vadettiğini ve seçim sonrası Türkiye'nin 'kara kışa' sürükleneceğini iddia etti. Babacan, Türkiye'nin enflasyonla mücadele edecek politika ve iş bilen kadrolardan yoksun olduğunu, bu durumun devam etmesi halinde yoksulluğun artacağını ve temel gıda maddelerine erişimin zorlaşacağını belirtti. Ayrıca, iktidarın seçimler öncesinde ekonomiyi sağlam tutmak için döviz işlemlerine sınırlama getirdiği ve Merkez Bankası rezervlerini kullanarak dolar kurunu sabit tutmaya çalıştığına dikkat çekti.
22 Mayıs 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, uzun yıllar savunduğu 'Faiz sebep, enflasyon sonuç' tezinden Mayıs 2023 seçimlerinden sonra vazgeçtiğini ve bu konuda Mehmet Şimşek'i ekonominin başına getirdiğini belirtti. Faizlerin düşürülmesiyle enflasyonun düşeceği beklentisi gerçekleşmeyince, Erdoğan enflasyonun düşürülmesinin zaman alacağını ve bu süreçte vatandaşın mağdur edilmemesi için çeşitli adımlar atıldığını ifade etti. Enflasyonun yüzde 60'ın üzerinde seyretmeye devam ettiği belirtilirken, Erdoğan'ın enflasyonu tek haneli rakamlara düşürme hedefi olduğunu vurguladı.
6 Mart 2024

Türkiye ekonomisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rasyonel ekonomi politikalarına dönüş izni vermesiyle, Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek ve TC Merkez Bankası'nın yeni kadrosu tarafından yönetilmeye başlandı. Ancak, bu yeni ekibin başarılı olabilmesi için, seçimlerden bağımsız olarak enflasyonla mücadeleyi öncelik haline getirmesi gerekiyor. Osman Ulagay, ekonomideki normalleşme sürecinin sancılı olacağını ve ekonominin siyasete alet edilmesinin bedelinin enflasyonla mücadelede ödeneceğini belirtiyor.
27 Şubat 2024

Veysel Ulusoy, Türkiye'nin döviz kuru politikalarının ülke ekonomisine zarar verdiğini savunuyor. Ulusoy, ucuz döviz kurunun üretimi baltaladığını, yüksek döviz kurunun ise enflasyon yarattığını belirtiyor. Ayrıca, sıcak parayı çekme amacıyla yürütülen para politikalarının uzun vadede ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini ve gelir eşitsizliğini artırdığını ifade ediyor. Ulusoy, sanayi, verimlilik ve teknoloji politikalarının eksikliğine dikkat çekerek, ithal ikamesi gibi stratejilerin önemine vurgu yapıyor.
19 Mayıs 2024

Remzi Özdemir, hükümetin enflasyonu düşürme çabalarının tüketim patlamasına ve kredi hacminin rekor kırmasına yol açtığını belirtiyor. Hükümetin dolarizasyonu önlemek için emeklilere 500 lira vermek yerine dolarcılara 1 trilyon lira ödediğini eleştiriyor. Mehmet Şimşek'in faiz oranlarını %8,5'ten %50'ye çıkarmasıyla ucuz kredi almanın zorlaştığını ve konut ile araba satışlarının düştüğünü vurguluyor. Ayrıca, düşük faiz lobisinin AKP ve saraya sürekli olarak faiz indirimi çağrısı yaptığını ifade ediyor.
29 Temmuz 2024

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 8,5 seviyesinde sabit tutma kararı aldı. Bu karar, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomiye etkilerini sınırlamak amacıyla beklenen bir faiz indirimi beklentisine rağmen alındı. TCMB, enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görüldüğünü, ancak depremin arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini belirtti. Ayrıca, fiyat istikrarını sağlamak ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşmak için gerekli tüm araçları kullanmaya devam edeceğini ifade etti.
27 Nisan 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024

Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 15'ten yüzde 17,5'e yükseltmesi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) Prof. Dr. Daron Acemoğlu tarafından endişe verici olarak değerlendirildi. Acemoğlu, Türkiye'nin ekonomik geleceğinin Orta Doğu'dan gelen paraya bağlanmasının ve yapısal bozukluklara çözüm getirecek bir adım atılmamasının ülkenin ekonomik potansiyelini savurduğunu belirtti. Ayrıca, faiz artışının ve Orta Doğu'dan gelen kaynakların ekonomiyi seçimlere kadar ayakta tutup tutamayacağının belirsiz olduğunu ifade etti.
20 Temmuz 2023

Mehmet Ali Verçin, Türkiye'nin ekonomik durumunu ve enflasyonla mücadelesini ele alıyor. Türkiye'nin yıllık 330 milyar dolar civarında sanayi malı tükettiğini ve dünya fiyatlarındaki azalışların Türkiye'nin cari açığını olumlu etkilediğini belirtiyor. Ancak, enflasyon üzerindeki etkisi net değil. Türkiye'nin geçmişte faiz oranlarını düşürebildiği dönemlerde IMF ve yabancı fonların önemli destek sağladığı, ancak şu anda yurt dışından beklenen fonlarda bir hareket olmadığı ve Merkez Bankası'nın ilave bir '128 milyar dolar' satabilecek durumda olmadığı vurgulanıyor. Bu durum, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesini zorlaştırıyor.
14 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisinin döviz kuru açısından istikrarlı bir döneme girdiğini ifade etti. Merkez Bankası'nın yıl başından bu yana döviz kuru baskısını azaltmak için 10 milyar doların üzerinde rezerv harcadığı, buna rağmen doların 32, avronun ise 35 TL'ye ulaştığı belirtildi. Yılmaz, ekonomideki olumlu gelişmelerin kredi değerlendirme kuruluşlarını da etkilediğini, siyasi belirsizliklerin sona erdiğini ve ekonomik politikaların daha sağlıklı bir şekilde izlendiğini savundu. Ayrıca, enflasyonla mücadele için yeni bir politika seti belirlendiğini ve 2026'da enflasyonun tek haneye düşeceğini öngördü.
9 Mart 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'nin heterodoks ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çekiyor. 1,9 trilyon TL'lik bütçe açığı, 818 milyar liralık Merkez Bankası zararı ve KKM ilave yüklerine işaret ederek, politika faizinin geç artırılmasının enflasyon ve döviz kuru üzerinde olumlu bir etki yaratmadığını belirtiyor. Oğuz, bu durumu gaflet ve cehalet ötesi bir hıyanet olarak nitelendiriyor ve yanlış politikaların sonuçlarına dair sorumluluğun kim tarafından üstlenileceğini sorguluyor.
19 Nisan 2024

Yusuf Ziya Cömert, Mehmet Şimşek'in enflasyonla mücadele konusunda halkı ikna etme gerekliliğinden bahsettiğini ancak somut bir plan sunmadığını eleştiriyor. Cömert, Şimşek'in önerdiği muhtemel politikaların adaletsiz olduğunu ve özellikle dar gelirli vatandaşları olumsuz etkileyeceğini savunuyor. Ayrıca, Türkiye'deki vergi sisteminin dolaylı vergilere dayalı olması ve bu durumun zengin ile yoksul arasındaki eşitsizliği artırdığını belirtiyor. Cömert, gelir dağılımı adaletsizliğini gidermek için vergi reformunun gerekli olduğunu vurguluyor.
19 Nisan 2024

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 8,5 seviyesinde sabit tutma kararı aldı. Bu karar, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomiye etkilerini sınırlamak amacıyla beklenen bir faiz indirimi beklentisine rağmen alındı. TCMB, deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin hızla toparlandığını ve depremin Türkiye ekonomisi üzerinde kalıcı bir etki yaratmayacağını öngördüğünü belirtti. Ayrıca, enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmelerin sürdüğü, ancak depremin arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkilerinin izlendiği ifade edildi.
25 Mayıs 2023

Ekonomist Mahfi Eğilmez, IMF'nin Türkiye raporunu değerlendirerek, enflasyonla mücadelede ücretlilere düşük zam yapılmasının yetersiz olduğunu belirtti. Eğilmez, IMF'nin önerilerinin sosyal gerilimi artıracağını ve geçmiş enflasyonun tazmin edilmesi gerektiğini vurguladı. IMF raporunda, Türkiye'nin ekonomik görünümüne dair sıkı para ve gelir politikalarının iç talebi baskılayarak büyümeyi düşüreceği ve enflasyonu kontrol altına alacağı savunuldu.
29 Ağustos 2024

Türkiye'de seçimlerin ardından ekonomik durumun nasıl iyileştirileceği tartışılmaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i ekonomi yönetimine getirmeyi düşünüyor. Uzmanlar, Türkiye'nin ekonomik politikalarının risk taşıdığını ve zorlu önlemler gerektirebileceğini belirtiyor. Merkez Bankası'nın döviz rezervleri negatif bölgeye düşmüş durumda. Analistler, faiz oranlarını yükseltmek veya Türk Lirası'nın değer kaybına izin vermek arasında bir seçim yapılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, Şubat ayındaki depremlerin ekonomi üzerindeki etkisi ve hükümetin faiz oranlarını yükseltme zorunluluğu da gündemde.
31 Mayıs 2023

Bloomberg HT'nin gerçekleştirdiği ankete katılan 25 kurum, Merkez Bankası'nın bu ayki toplantısında politika faizini yüzde 45 seviyesinde sabit tutacağını öngörüyor. Kurumların 2024 sonu için faiz beklentisi ise yüzde 30 ile 45 arasında değişiyor, ortalama beklenti yüzde 40. Türkiye ekonomisi, düşük faiz politikası nedeniyle krize girmiş ve bu durumdan çıkış için Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan gibi piyasa tarafından olumlu karşılanan isimler göreve getirilmişti. Merkez Bankası, son olarak faizi yüzde 45'e yükseltmiş ve Türkiye'nin döviz ihtiyacı devam ederken, Şimşek ve Erkan Batı ve Körfez yatırımlarını çekmek için çeşitli girişimlerde bulunmuşlardı.
20 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türk Lirası'nın değer kaybı ve Merkez Bankası'nın karşılaştığı zorlukları tartışıyor. Merkez Bankası'nın parasal sıkılaştırma politikalarının, siyasi iktidarın seçim öncesi KOBİ'lere ve esnafa kredi dağıtımı gibi uygulamalarıyla çeliştiğini belirtiyor. Ayrıca, bütçede lüks harcamaların arttığı ve bu durumun Merkez Bankası'nın sıkı para politikasını etkisiz kılacağını ifade ediyor. Korkmaz, bu koşullar altında bir Merkez Bankası Başkanının neden görevde kalmak istemeyeceğini sorguluyor.
9 Şubat 2024
İşaretlediklerim