Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Para Politikası Kurulu, ocak ayında politika faizini yüzde 42.5'ten yüzde 45'e yükseltti ve bu kararın dezenflasyonu sağlamak için gerekli parasal sıkılığa ulaşıldığını belirtti. Ancak, enflasyon oranlarının mevsimsellikten arındırılmış analizleri ve sonraki aylardaki değişimler, bu sıkılığın yeterliliği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Merkez Bankası'nın, enflasyon görünümünde kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikasını daha da sıkılaştıracağını belirtmesi, gelecek dönemde faiz artırımı ihtimalini gündeme getiriyor.
14 Mart 2024

Esfender Korkmaz, 1980 öncesi Türkiye'de yaşanan yüksek enflasyon oranlarına değinerek, nominal ve reel faiz kavramlarını açıklıyor. Merkez Bankası'nın gösterge faiz oranının beklenen TÜFE'nin altında olduğunu ve gerçekte reel faizlerin artmadığını, hatta eksi değerde olduğunu belirtiyor. Ayrıca, seçim ekonomisinin toplam talebi ve TÜFE'yi artıracağını, bu durumun 2024 Haziran ayına kadar aylık enflasyon oranlarının 2023'ün üzerinde çıkacağını öngörüyor. Bu koşullar altında, TL mevduat hesabı açanlar için bankaların ortalama yüzde 51 faiz verdiğini ifade ediyor.
13 Şubat 2024

Merkez Bankası, faiz oranlarını yüzde 45'te sabitleyerek piyasaları izlemeye aldı. Ancak, yazar Murat Muratoğlu'na göre, sonbahardan itibaren siyasi talimatlarla faiz indirimine gidilmesi kaçınılmaz görünüyor. Merkez Bankası'nın bağımsızlığının olmadığı ve sarayın etkisi altında olduğu iddia ediliyor. Bu durum, enflasyonun düşmesiyle birlikte, tasarruf sahiplerinin zarar görmesine ve genel olarak ekonomik zorlukların artmasına yol açacak.
26 Şubat 2024

İktidara yakın yazar Abdulkadir Selvi, ekonomi çevreleriyle yaptığı görüşmelere dayanarak Merkez Bankası'nın faiz artışının yüzde 20'ye ulaşmayacağını, yüzde 16,50-17,00 civarında olabileceğini iddia etti. Anadolu Ajansı'nın anketine katılan ekonomistler ise Merkez Bankası'nın politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 20'ye çıkaracağını öngörmüştü. Daha önceki faiz artışının piyasalar tarafından yetersiz bulunması döviz kurlarında artışa neden olmuştu. Merkez Bankası'nın faiz kararı 20 Temmuz'da açıklanacak.
17 Temmuz 2023

Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardı. Bu durum, bazı ekonomistler tarafından olumlu karşılanırken, bazıları tarafından eleştirildi. Eleştiriler genellikle, bu yüksek enflasyon tahmininin Türkiye ekonomisindeki mevcut sorunları ve politikaların çelişkilerini vurgulamaktaydı. Öte yandan, bazı ekonomistler, Merkez Bankası'nın gerçekçi bir tahminde bulunduğunu ve bu durumun kredibilite açısından olumlu olduğunu belirtti.
27 Temmuz 2023

Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı verilere göre, Şubat ayı yıllık enflasyon oranı %67,07 olarak gerçekleşti ve piyasa beklentilerinin üzerinde çıktı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyonla mücadelede dezenflasyon sürecinin yılın ikinci yarısında belirgin sonuçlar vereceğini ve 2025'te bu sürecin daha da hızlanacağını ifade etti. Yılmaz, Merkez Bankası'nın sıkılaştırıcı adımlarının yanı sıra maliye politikası ve yapısal reformlarla desteklenecek dezenflasyon sürecinin önemine vurgu yaptı.
6 Mart 2024

Veysel Ulusoy, TÜİK'in sunduğu istatistiklerin yanlış hesaplandığını ve bu durumun ekonomik politikaları olumsuz etkilediğini belirtiyor. Tarım ürünlerindeki maliyet artışlarının çiftçilerin reel kazançlarını kayba dönüştürdüğünü ve bu durumun gıda güvenliği açısından büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguluyor. Ayrıca, sanayi üretimi ve milli gelir gibi verilerin de doğru olmayan enflasyon oranları ile hesaplandığını ve bu nedenle ülke gerçeklerinden sapıldığını ifade ediyor. Ulusoy, bu durumun sabit gelirli halkın birikim ve varlıklarının erimesine yol açtığını ve ek vergi ve ücret baskılaması ile karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor.
16 Haziran 2024

MIT'den Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye Merkez Bankası'nın döviz ve altın rezervlerindeki ciddi düşüşe dikkat çekti. Son iki ayda rezervler 25 milyar dolar azaldı ve net rezervler 21 yıl sonra ilk kez negatif değere düştü. Acemoğlu, ekonomideki sorunların temelinde bu azalan rezervlerin yattığını ve mevcut şartlarda durumun sürdürülemez olduğunu ifade etti. Ayrıca, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin bütçeye yük getirdiğini ve Türkiye'de paralel kurların oluştuğunu, bu durumun 1990'lara dönüş anlamına geldiğini belirtti.
27 Mayıs 2023

Esfender Korkmaz, pandemi sonrası yıllarda güven endekslerinin 2023 yaz başında arttığını, bunun nedeninin ekonomi yönetiminin değişmesi olduğunu belirtti. Ancak 2024 seçimleri nedeniyle ekonomi yönetiminin istikrar programı yapmadığını ve tasarruf önlemleri almadığını vurguladı. Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye gelmediğini, bunun en büyük nedeninin hukuk ve demokrasi sorunları olduğunu ifade etti. Korkmaz, kapı kapı dolaşıp döviz aramanın güvenirlik sorununu artırdığını ve Türkiye'nin sıcak paraya mahkûm olduğunu söyledi.
2 Haziran 2024

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 25'ten yüzde 30'a yükseltti. Bu karar, piyasa beklentilerine paralel olarak kaydedildi. Ekonomistler, bu adımı hem olumlu buldu hem de eleştirdi. Bazıları, faiz artışının yetersiz olduğunu ve enflasyonun önüne geçemeyeceğini belirtirken, bazıları ise bu kararı olumlu bir adım olarak değerlendirdi.
21 Eylül 2023

Merkez Bankası'nın faiz artırması beklenirken, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi ciddi bir faiz artışı olacağını iddia etti. Gazeteci Fatih Altaylı ise Selvi'nin bu iddialarını 'palavra' olarak nitelendirerek, ekonomi dünyasında rahatsızlık yarattığını belirtti. Altaylı, yeni ekonomi yönetiminin Cumhurbaşkanının hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak daha düşük bir faiz artışı planladığını ifade etti ve iktidara yakın yazarların iddialarına inanılmaması gerektiğini savundu.
20 Haziran 2023

Merkez Bankası, politika faizini 650 baz puan artırarak yüzde 15'e çıkardı. Bu kararın ardından döviz kurlarında artış yaşandı ve dolar 24, avro 26 lirayı geçti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada öngörülebilirliğin önemini vurgulayarak, güvenin kurala göre politikalar uygulanarak sağlanabileceğini belirtti. Şimşek, Türkiye'nin ekonomi felsefesinin piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi ve dalgalı kur sistemine dayandığını ifade etti.
22 Haziran 2023

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın faiz artırım döngüsünün sona erdiğini belirtmesine rağmen, TEPAV'ın Para Politikası Değerlendirme Notu'nda faiz oranlarının %47,5'e çıkarılması gerektiği ifade edildi. Bu değerlendirme, enflasyon dinamikleri ve beklentilerinin Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahmini olan %36'dan yüksek olmasıyla gerekçelendirildi. Ayrıca, aylık fiyat artışlarının ve piyasa katılımcıları anketindeki 2024 yılsonu enflasyon beklentisinin yükselmesi, faiz oranlarının mevcut seviyesinin yetersiz olduğunu gösteriyor.
23 Şubat 2024

Reuters tarafından düzenlenen ankete göre Türkiye'de aylık enflasyonun bu ay %3,8 olması ve yıllık enflasyonun baz etkisiyle %53,50'ye düşmesi bekleniyor. Ekonomistler yıl sonunda yıllık enflasyonun %41'e gerileyeceğini öngörüyorlar, bu Merkez Bankası'nın tahmininin neredeyse iki katıdır. İktidarın uzun süredir enflasyona karşı önlem almadığı ve baz etkisinin devreye girmesini beklediği belirtiliyor. Uzmanlar, seçimlere yaklaşırken enflasyondaki bu düşüşün iktidar tarafından fiyatların gerilemiş gibi gösterileceğini düşünüyor.
30 Ocak 2023

Alaattin Aktaş, yıllık enflasyonun mayıstan sonraki üç ayda 25 puan kadar düşmesi durumunda, Merkez Bankası'nın aylık oranlara odaklanarak faiz artırımına gitme ihtimalini tartışıyor. Baz etkisiyle yıllık oranın düşmesi beklenirken, aylık oranların beklentilerin üzerinde artması durumunda, siyasetçilerin ve Merkez Bankası'nın farklı tutumları arasında bir çatışma olup olmayacağı sorgulanıyor. Aktaş, siyasetin ekonomi üzerindeki etkisinin altını çizerek, seçim sonrası dönemde faiz artırımı ihtimaline dikkat çekiyor.
6 Mart 2024

Faizin 7,5 puan artırılarak yüzde 25’e çekilmesinden sonra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek gibi Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’dan da 'kararlılık' mesajı geldi. Erkan, 2024 yılında dezenflasyonun sürdürülebilir şekilde başlamasını sağlayacak zemini oluşturmak için Enflasyon Raporu toplantısında kamuoyuyla paylaştıkları yol haritasını kademeli ve kararlı adımlarla uygulamaya devam ettiklerini belirtti. Ayrıca, Türkiye'de altın ithalatında son dönemde dikkat çekici artışlar yaşandığı ve bu durumun cari açık üzerinde de etkili olduğu belirtildi.
28 Ağustos 2023

Alaattin Aktaş, Merkez Bankası'nın önümüzdeki yıl için resmi enflasyon tahmininin yüzde 24.7 olduğunu ve bu oranın basit hesaplamalarla elde edilebileceğini ifade etti. Mevcut yüzde 53.25 olan net mevduat faizlerinin, enflasyon hedefine olan güvensizlik nedeniyle yeterli bulunmadığını vurguladı. Aktaş, eğer enflasyon hedefine güven olsaydı, insanların mevduata yöneleceğini ve bu durumun faiz oranlarının düşmesine neden olacağını belirtti.
11 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yüksek enflasyon ve yoksulluk gibi iki büyük krizle karşı karşıya olduğunu belirtti. Korkmaz, vergi adaletinin sağlanması için gelir vergisinde ücret ve maaşlar üzerindeki vergi yükünün düşürülmesi gerektiğini savundu. Reel sektörde zararların ve iflasların arttığını, sanayi üretiminde büyüme oranının düşük kaldığını ve doğrudan yabancı yatırım sermayesinin gelmediğini vurguladı. Ekonomik istikrarın sağlanması için demokratik ve hukuki altyapının düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
23 Temmuz 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, döviz piyasasındaki son dalgalanmaların geçici olduğunu ve Türkiye'nin ekonomik politikalarının güçlü olduğunu ifade etti. Fitch tarafından Türkiye'nin kredi notunun 'B'den 'B+'ya yükseltilmesi ve görünümünün nötrden pozitife çevrilmesi, bu politikaların bir yansıması olarak değerlendirildi. Şimşek, fiyat istikrarının sağlanmasının birinci öncelik olduğunu, büyümenin dengelenmesi sürecinin iyi gittiğini ve cari açığın GSYİH'nın %3'ünün altına inme yolunda olduğunu belirtti. Ayrıca, seçimler sonrası Türkiye'nin orta vadeli programını sürdürme konusunda uzun bir döneme sahip olacağını ve Merkez Bankası'nın enflasyonu düşürme konusunda kararlı olduğunu ifade etti.
11 Mart 2024
İşaretlediklerim