Merkez Bankası, nakit avans ve kredili mevduat hesaplarında düzenlemeye giderek, 15 bin lira üzerindeki kısımların menkul kıymet tesisi sınırlamasına tabi olacağını duyurdu. Ancak seçim öncesi tepkiler üzerine, kredi kartından nakit avans kullanımı ve kredili mevduat hesabı kredilerinde herhangi bir sınırlama olmayacağı açıklandı. Ekonomistler ve siyasi figürler, seçim sonrası bu düzenlemelerin yeniden uygulanabileceğini ve iktidarın bu konudaki adımlarını eleştiriyorlar.
19 Mayıs 2023

Merkez Bankası, ihtiyaç kredilerinde faiz oranlarına üst sınır getiren bir düzenleme yaptı. Bu düzenlemeyle, 70 bin liraya kadar olan ihtiyaç kredileri menkul kıymet tesisinden muaf tutulacak. Deprem bölgesindeki vatandaşlar ve bazı SGK borçlularına verilecek krediler de bu muafiyetten yararlanacak. Bankalar, düşük faizli ihtiyaç kredileri vermek yerine, kredi tutarı kadar tahvili Merkez Bankası'nda tutmak zorunda kalacaklar, bu da ihtiyaç kredisi arzında bir azalmaya yol açabilir.
13 Mart 2023

İktidara yakın yazar Abdulkadir Selvi, ekonomi çevreleriyle yaptığı görüşmelere dayanarak Merkez Bankası'nın faiz artışının yüzde 20'ye ulaşmayacağını, yüzde 16,50-17,00 civarında olabileceğini iddia etti. Anadolu Ajansı'nın anketine katılan ekonomistler ise Merkez Bankası'nın politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 20'ye çıkaracağını öngörmüştü. Daha önceki faiz artışının piyasalar tarafından yetersiz bulunması döviz kurlarında artışa neden olmuştu. Merkez Bankası'nın faiz kararı 20 Temmuz'da açıklanacak.
17 Temmuz 2023

Ekonomist Atilla Yeşilada, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin azaldığını ve bu durumun seçim sonrasında vatandaşların bankalardan döviz çekimine kısıtlamalar getirilmesine yol açabileceğini belirtti. Merkez Bankası'nın 'arka kapı' satışlarıyla döviz kuru stabilizasyonu yapmaya çalıştığı ve net döviz rezervlerinin son bir buçuk ayda 12,5 milyar dolar azaldığı ifade edildi. Yeşilada, bankaların şirketlere ve vatandaşlara döviz satışında zaten kısıtlamalar uyguladığını ve bu durumun gelecekte daha da sıkılaşabileceğini öne sürdü.
6 Mayıs 2023

Merkez Bankası, son toplantısında kendi belirlediği yüzde 5 enflasyon hedefinin gerçekçi olmadığını ve mevcut para politikası çerçevesinin enflasyon hedeflerini tutturamadığını kabul etti. Toplantı özetinde, kredi büyümesinin iç talebi artırarak enflasyon üzerinde risk oluşturduğu ve parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde iyileşme sağlanana kadar devam etmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçevenin makro finansal istikrarı destekleme konusunda zayıf kaldığı ve piyasa mekanizmalarının işlevselliğini olumsuz etkilediği tespit edildi.
3 Temmuz 2023

Merkez Bankası, seçimler öncesinde faiz indirimine yönelik bir açıklama yaparken, bankaların mevduat faizlerinde artışa gitmesine yol açan 'üç ay' kuralını getirdi. Bu kural sonrasında bazı bankaların mevduat faiz oranları yüzde 30'u aştı. Vatandaşlar, ekonomi politikaları nedeniyle birikimlerini dövizde tutmayı sürdürürken, Merkez Bankası liralaşma stratejisi çerçevesinde döviz hesaplarının TL'ye dönüştürülmesi için bankaları teşvik ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ticari kredi maliyetlerini artıran uygulamalara son verilmesini istedi ve aksi takdirde düzenleme yapabileceğini belirtti.
20 Ocak 2023

Türkiye'de ekonomi yönetiminin uygulamaya koyduğu sıkılaştırma politikaları sonucunda krediye erişim zorlaşmış, borçlanma maliyetleri artmış ve kredi kartı kullanımının cazibesi azalmıştır. Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek'in hem yurt içinde hem de yurt dışında yaptığı açıklamalarla bu politikaların sinyalleri önceden verilmişti. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, dezenflasyonist politikaların üretim ve ihracat üzerinde baskı oluşturduğunu belirterek, iş dünyasının bu süreçte sabırlı ve azimli olacağını ifade etmiştir.
18 Mart 2024

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Ekonomik Araştırma Forumu konferansında yaptığı konuşmada, iç talebin güçlü olması nedeniyle Merkez Bankası'nın enflasyon tahmininin gerçekleşmeyeceğini ifade etti. Altınsaç, geçen yılın temmuz ve ağustos aylarında daha güçlü bir faiz artışı yapılması gerektiğini belirterek, mevcut politikaların yetersiz olduğunu ve maliye politikalarının daha fazla destek vermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, reel sektörde son 10 yılda bir verimlilik artışı olmadığını, bu durumun Türk Lirası'nın değeriyle ilgili olmadığını dile getirdi.
24 Şubat 2024

Veysel Ulusoy, Merkez Bankası'nın son raporunu eleştirerek, raporda enflasyonun gelecek dönemdeki seyrine dair somut politikaların ve stratejilerin eksikliğine dikkat çekiyor. Raporda üretim, istihdam politikası, işgücüne katılım ve enflasyonun düşürülmesi için gerekli modeller gibi önemli konularda bilgi verilmediğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik durumunun yolsuzluk, borç batağı ve düşük üretim gibi sorunlarla boğuştuğunu ve enflasyonun kontrol altına alınamadığını ifade ediyor.
11 Şubat 2024

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, bir toplantıda Türkiye'nin ekonomi politikaları ve mevcut ekonomik durumu hakkında eleştirel bir konuşma yaptı. Akçay, fonlama maliyeti ile mevduat faizi, politika faizi ile enflasyon oranı, ve faiz-kur bağlantısının kopmuş olduğunu belirtti. Göreve geldikleri günden bu yana bu sorunları çözmeye çalıştıklarını ifade etti. Ayrıca, ekonomik modellemelerde TÜİK tarafından açıklanan yanlış enflasyon verilerinin kullanıldığını eleştirdi ve yapısal reformların, serbest piyasa düzenlemelerinin, döviz kuru özgürlüğünün, vergi yasasının yeniden yapılandırılmasının, kamu harcamalarının kontrol altına alınmasının ve yatırımcıyı çekecek düzenlemelerin eksikliğine dikkat çekti.
9 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin kredi notunun bir kademe artmasını umut verici bulmakla birlikte, ülkenin yatırım yapılabilir seviyeye ulaşması için daha fazla ilerleme kaydetmesi gerektiğini belirtiyor. Standard and Poor’s, Moody’s ve Fitch gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'yi yatırım yapılabilir seviyenin altında tuttuğunu ve bu durumun ekonomik göstergelerle ilişkili olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyon beklentileri, demokratik ve hukuki güven sorunları, bütçe açıkları ve Merkez Bankası rezervlerindeki artış gibi konulara değinerek, bu faktörlerin Türkiye'nin ekonomik istikrarı üzerindeki etkilerini ele alıyor.
12 Mart 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'de yabancı bankaların piyasayı etkileme gücüne ve Türk Lirası'nın değer kaybına dikkat çekiyor. Yabancıların ve bazı yerel isimlerin Türk parasının değer kaybetmesi gerektiğine yönelik görüşlerini eleştiriyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetiminin, Türkiye'nin ekonomik politikalarında rasyonel bir zemine dönüş yapması gerektiğini belirtirken, yavaş yavaş eski politikalara kayma eğilimi gösterdiğini vurguluyor. Vatandaşların ise bu durum karşısında döviz ve altına yönelme eğiliminde olduğunu belirtiyor.
19 Mart 2024

Merkez Bankası Nisan ayı ödemeler bilançosunu açıkladı ve cari açığın geçen yıla göre çok değişmediği görüldü. Esfender Korkmaz, cari açığın aynı kalmasının hükümetin hedeflerini tutturamayacağını gösterdiğini belirtti. Ayrıca, doğrudan yabancı yatırım sermayesinde ve net hata ve noksan kaleminde önemli çıkışlar olduğunu vurguladı. Korkmaz, bu durumun Türkiye ekonomisinin kırılgan, kayıt dışı ve güvenilmez olduğunu gösterdiğini ifade etti.
13 Haziran 2024

Merkez Bankası, 2023 yılının ikinci yarısında dış finansman koşullarının iyileştiğini, rezervlerin arttığını ve talep koşullarının cari işlemler açığını azaltacak şekilde düştüğünü belirten bir mektup gönderdi. Mektupta, TL varlıklara olan talebin arttığına dikkat çekilirken, bu durumun dış borç bulma yeteneğinin artmasıyla ilişkilendirildi. Ayrıca, iç talebin azalmasının cari açığın düşmesine yol açtığı, ancak bu durumun ülke ekonomisi için olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmesinin eleştirildiği ifade edildi.
7 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeledeki yaklaşımını eleştirerek, hizmet enflasyonu ve gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun temel nedenleri olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Korkmaz'a göre, enflasyon beklentilerinin yüksek olması ekonomi yönetiminin yarattığı güven sorunundan kaynaklanıyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin faizleri reel düzeye çıkarsa bile ekonomik istikrarı sağlayamayacağını, bunun için istikrar programı, IMF ile iş birliği ve demokratik, hukuki bir güven ortamının yeniden oluşturulması gerektiğini vurguladı.
24 Mart 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türk bankacılık sektörünün görünümünü 'nötr'den 'iyileşiyor'a revize etti. Fitch, Türkiye'nin Mayıs 2023 seçimlerinin ardından daha geleneksel makroekonomik politikalar benimsediğini ve bu durumun yatırımcı güvenini artırdığını belirtti. Azalan dış finansman baskıları ve Merkez Bankası'nın rezervlerindeki iyileşme, bankaların dış finansmana daha kolay erişimini sağladı. Ayrıca, Türk bankalarının borç ihracındaki artış ve risk primlerindeki düşüş, sektöre olan uluslararası güveni yeniden kazandırdı.
25 Haziran 2024

Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Türkiye'de enflasyonla mücadelede faiz artışlarının yetersiz kaldığını ve 'acı reçete' olarak adlandırılan kemer sıkma politikalarının etkilerinin seçim sonrasında hissedileceğini ifade etti. Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede zor bir durumda olduğunu ve yapılan faiz artışlarının ekonomik yavaşlamaya yol açsa da enflasyonu kontrol altına almak için yeterli olmadığını belirtti. Ayrıca, sermaye girişlerinin beklenen ivmeyi kazanamamasının, geçmiş politikaların yarattığı güvensizlikten kaynaklandığını vurguladı.
16 Mart 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türk bankalarının marj baskısı altında olduğunu ve varlık kalitesinde bozulma beklediklerini açıkladı. Fitch, parasal sıkılaştırmanın kredi büyümesini sınırlaması, TL fonlama maliyetlerini yükseltmesi ve bireysel borçluların geri ödeme performansını zayıflatması nedeniyle bankaların kârlılığı üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti. Ancak, bankaların karşılık ayırma ve kârlılık tamponlarının bu etkileri bertaraf etmek için yeterli kalacağını öngördü.
31 Temmuz 2024

Murat Muratoğlu'nun yazısında, seçim öncesi kredi kartlarına limit kısıtlaması ve yeni düzenleme geleceğinin açıklanması sonucu kredi kartı harcamalarının arttığı belirtiliyor. Faiz artırımının yasaklanmasıyla birlikte kredi kartlarının faizsiz kredi gibi kullanıldığı, ancak bu durumun seçime kadar sürmediği, bankaların kredi kartı nakit avans taksit sayısını üçe düşürdüğü ve bu değişikliğin herhangi bir açıklama yapılmadan gerçekleştiği ifade ediliyor. Yazıda, finansal kuruluşlar üzerinde büyük bir baskı olduğu ve bankaların aslında kredi kartı kullanımını teşvik ettiği ancak mevcut durumda farklı bir yol izlediği vurgulanıyor.
12 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açık sorununu çözmesi için üretimde ithal ara malı ve hammadde kullanımını azaltması gerektiğini belirtiyor. Özel sektör yatırım yapmadığı için devletin pamuk ve iplik gibi ürünlerin üretimine teşvik vermesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, Türkiye için uygun kur rejiminin yönetimli dalgalanma veya yarı sabit kur rejimi olabileceğini ve bu değişiklikler için Merkez Bankası'nda reform yapılması gerektiğini öne sürüyor.
14 Şubat 2024
İşaretlediklerim