Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, ticari kredi kartlarında taksit sayısının artırılmasının üretime ve ticarete olumlu etkileri olacağını belirtti. Bireysel ve ticari kredi kartlarının ayrı ele alınması gerektiğini vurgulayan Baran, çekin itibarının azalması ve kullanımının gerilemesi nedeniyle ticari kredi kartlarının öneminin arttığını ifade etti. Ayrıca, inşaat malzemelerinin temininde yaşanan güçlükler ve deprem bölgesindeki yeniden yapılanma sürecinde ticari kredi kartı kullanımının önemine dikkat çekti.
18 Şubat 2024

Murat Muratoğlu, Merkez Bankası'nın 818.2 milyar lira zarar açıklamasını eleştirdi. Yazara göre, bu zarar özellikle Şahap Kavcıoğlu ve Hafize Gaye Erkan'ın dönemine aitken, Mehmet Şimşek'in Kur Korumalı Mevduat'ın yükünü Merkez Bankası'na paslamasıyla zararın büyüklüğü artmış. Muratoğlu, Merkez Bankası'nın özerkliğinin sadece sözde kaldığını ve yönetiminin emir almaya mecbur bırakıldığını ifade ediyor. Ayrıca, bu zararın Türk Lirası'nın değer kaybına ve enflasyonun devamına yol açacağını belirtiyor.
16 Nisan 2024

Merkez Bankası verilerine göre, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu 2023 sonuna göre 1,7 milyar dolar artarak mart sonunda 165,7 milyar dolara ulaştı. Uzun vadeli kredi borcu 452 milyon dolar artışla 155,3 milyar dolar olurken, ticari krediler hariç kısa vadeli kredi borcu 1,3 milyar dolar artışla 10,4 milyar dolara çıktı. Bir yıl içinde yapılacak anapara geri ödemeleri ise 51,1 milyar dolar olarak belirlendi.
16 Mayıs 2024

Yakup Kepenek, Türkiye ekonomisinin sağlam bir temele oturması için gerekli olan üç ana kurumsal dayanağın; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kamu İhale Kurumu (KİK) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) olduğunu ifade etmiştir. Ancak, bu kurumların hukuki temeller üzerine sağlamlaştırılmadığı sürece, ekonominin mevcut krizden kurtulmasının mümkün olmadığını vurgulamıştır. Ayrıca, TCMB'nin sınırlı uygulama bağımsızlığına sahip olduğunu, ancak genel olarak ülke ekonomisinin bu üç kurumsal dayanaktan yoksun olduğunu belirtmiştir.
24 Mart 2024

JPMorgan, yayımladığı yeni raporda Türk bankalarının ana trendlerinin ikinci çeyrekte kötüleşeceğini belirtti. Raporda, makroekonomik düzenlemelerin banka bilançoları üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı ve bu çeyreğin sektör için bir dip noktası olabileceği ifade edildi. Ancak, analistler üçüncü çeyrekten itibaren net faiz marjlarının genişleyeceğini ve yıl sonuna doğru maddi özsermaye kârlılığında toparlanma beklediklerini öngördü.
23 Temmuz 2024

Murat Muratoğlu, Türkiye'nin ekonomik sorunlarının temelinde döviz fiyatlaması ve faiz seviyelerine odaklanmanın yanlış olduğunu belirtiyor. Yıllardır ihracata bağımlı ekonominin, ithal ikamesi sağlayacak bir sanayi dönüşümü gerçekleştiremediğini ve bu durumun ekonomik sıkıntıları derinleştirdiğini ifade ediyor. Ayrıca, yerel seçimler öncesinde hükümetin harcamaları artırması ve tasarruf politikalarını uygulamaması nedeniyle para politikası kararlarının anlamını yitirdiğini vurguluyor. Muratoğlu, Türkiye'nin ekonomik durumundan çıkışının zor olduğunu ve iyimser ekonomik raporlara karşın somut iyileşmelerin görülmediğini eleştiriyor.
23 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve İslam Kalkınma Bankası'ndan 'yatırım projelerinin finansmanı' için kredi almasını eleştirdi. Kredilerin, Türkiye'nin döviz ihtiyacına kısmen çare olacağını ancak ithalat zorunluluğu nedeniyle tamamının bu amaç için kullanılamayacağını belirtti. Korkmaz, IMF'den alınacak doğrudan ve daha düşük faizli bir borçlanmanın, Dünya Bankası'na göre daha avantajlı olacağını savundu. Ayrıca, Dünya Bankası'nın projeler üzerindeki sıkı kontrolünün Türkiye'nin keyfi yatırım maliyeti hesaplamalarını engelleyeceğini ifade etti.
16 Nisan 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'deki KOBİ'lerin ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve bu zorlukların kötü yönetimden kaynaklandığını belirtiyor. Oğuz, KOBİ'lere dayatılan çözümler yerine, onların faydasına odaklanılması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, KOBİ'lerin belirsizlik ve küçülme dönemlerinde kârlılıklarını gözden geçirmeleri gerektiğini vurguluyor. Oğuz, KOBİ'lerin yaşatılmasının ekonominin yaşaması için önemli olduğunu ifade ediyor.
17 Mayıs 2024

Merkez Bankası, Mayıs 2024 itibarıyla özel sektörün yurt dışı kredi borcunun 2023 yıl sonuna göre 4,5 milyar dolar artarak 168,5 milyar dolara ulaştığını açıkladı. Uzun vadeli kredi borcu 2,4 milyar dolar artarak 157,3 milyar dolara, kısa vadeli kredi borcu ise 2,1 milyar dolar artışla 11,2 milyar dolara çıktı. Bankaların uzun vadeli borçlanmaları azalırken, tahvil ihracı şeklindeki borçlanmaları arttı. Finansal olmayan kuruluşların kredi borçlanmaları azalırken, tahvil stokları arttı.
17 Temmuz 2024

Tüketiciler Derneği Başkanı Levent Küçük, özel bankaların kredi kartı aidatlarında yüzde 70'e varan oranlarda zam yaptığını belirtti. Banka aidatlarının 400 ile 1500 lira arasında değiştiğini ve bu yıl özellikle özel bankaların aidatlara yüzde 50 ile 70 arasında zam yansıttığını ifade etti. Küçük, vatandaşlardan alınan aidatların kaldırılması gerektiğini, bankaların alışverişlerden zaten komisyon kazandığını ve bankaların aidatsız kart seçeneği sunma yükümlülüğünü yerine getirmediğini vurguladı.
27 Şubat 2024

Dünya Bankası, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası ile Türk sanayisinin hava kirleticileri ve sera gazı emisyonlarını azaltmasına yardımcı olmak amacıyla 416 milyon dolarlık bir kredi anlaşması imzaladı. Bu kredi, imalat sektörünün zararlı emisyonları azaltmak için temiz teknolojileri ve süreçleri benimsemesine yardımcı olacak bir projeyi finanse etmeyi amaçlıyor. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Humberto Lopez, bu adımın Türk sanayisinin küresel pazardaki rekabet gücünü artırmasının önemine dikkat çekti.
20 Nisan 2024

Yusuf Dinç, Türkiye'nin ekonomi yönetiminin küresel sermaye ve ucuz mal akışı gibi iki ana girdiyi dengeli bir şekilde yönetmeye çalıştığını ancak bu süreçte iç üretimi feda etmek istemediğini ifade etmiştir. Ekonomi yönetimi, TL'nin değer kazanmasını sağlayarak küresel fon akışını çekmeye ve ödemeler dengesini iyileştirmeye çalışıyor. Ancak bu strateji, yurt içi üreticilerle enflasyonla mücadele etmeyi zorlaştırıyor ve ekonomi yönetimi bu konuda çok hassas bir denge kurmaya çalışıyor.
5 Mayıs 2024

Rahmi Turan, Türkiye'nin son beş yılda 'Tek Adam Sistemi' altında yönetilmeye başlamasıyla birlikte ekonomik ve sosyal dengelerin bozulduğunu savunuyor. Ekonomik krizin derinleştiğini, piyasaların istikrarsızlaştığını ve hükümetin durumu kontrol altına alma vaatlerinin gerçekleşmediğini belirtiyor. Ayrıca, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Dünya Bankası'ndan sağlanan finansmanla ilgili müjdelerinin, geçmişte yapılan harcamaların yanında yetersiz kaldığını ifade ediyor. Turan, ülkenin yönetim sisteminin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini öne sürüyor.
13 Nisan 2024

Şeref Oğuz, Gaye Erkan'ın Merkez Bankası Başkanlığından ayrılışının faiz politikalarıyla ilgili olmadığını, daha çok itibar suikastı ve ekonomi magazini üslubu nedeniyle olduğunu belirtiyor. Naci Ağbal'ın aksine, Erkan'ın görevden alınma sebebinin ekonomik kararlar yerine, kamuoyu algısıyla ilgili olduğu vurgulanıyor. Bu durumun yurtdışı algısını olumsuz etkilediği ve Türkiye'nin ekonomik istikrarına dair endişeleri artırdığı ifade ediliyor.
5 Şubat 2024

Şeref Oğuz, son seçim sürecinde ekonominin soğutulmaya çalışılmasının ve büyümeden taviz verilmemesinin zorluklarını ele alıyor. Heterodoks politikaların denendiğini ve bu politikaların ekonomik enkaz bıraktığını belirtiyor. Ortodoks politikaların benimsenmesiyle ekonomik büyümenin yavaşlayacağını ve işsizliğin artacağını öngörüyor. Oğuz, işsizliğin artması durumunda uygulanacak geçici çözümlerin yetersiz kalacağını ve yapısal reformların gerekli olduğunu vurguluyor.
16 Nisan 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğinde Finansal İstikrar Komitesi (FİK) toplandı. Toplantıda, tüketici kredileri başta olmak üzere kredilerdeki son dönem gelişmeleri ve bu gelişmelerin finansal istikrara etkileri ele alındı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada övgü dolu ifadeler kullanılmadığı için, yandaş medya bu kez 'müjde' temalı manşetler atamadı. Murat Muratoğlu, toplantının içeriği ve medyanın tepkisi üzerine ironik bir dille yorumlar yaparak, toplantının somut sonuçlarından ziyade, medyanın yaklaşımını eleştirdi.
10 Şubat 2024

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Dünya Ekonomik Görünümü raporunda, Türkiye dahil G20'nin gelişmekte olan ekonomilerinde yaşanan ekonomik şokların dünya ekonomisini yüzde 4 oranında etkilediği belirtiliyor. Raporda, bu ekonomilerin 2000'den bu yana küresel GSYH'deki paylarını iki katından fazla artırdığı ve özellikle Çin'deki şokların gelişmiş ülkelere yayılma riskinin üç kat arttığı ifade ediliyor. Ayrıca, politika yapıcılara gelişmekte olan piyasalardan gelebilecek daha büyük şokları yönetmek için tamponları koruma ve politika çerçevelerini güçlendirme çağrısında bulunuluyor.
10 Nisan 2024

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), 2023'ün son çeyreğinde daralan Almanya ekonomisinin 2024'ün ilk çeyreğinde de daralarak teknik resesyona girebileceğini açıkladı. Raporda, dış talepte önemli düşüşler ve tüketicilerin harcamalarında temkinli davranışlar gözlemlendiği, ayrıca dönüşüm ve iklim politikalarıyla ilgili belirsizliklerin arttığı belirtildi. Çeşitli sektörlerdeki grevlerin de ekonomik üretimi olumsuz etkileyeceği ifade edildi.
19 Şubat 2024

2023 yılında bankalar, müşterilerinden aldıkları ücret ve komisyonlarla son 10 yılın en büyük gelir artışını yaşadılar. Bu artış, bankaların yıllık bilançolarında 'ücret ve komisyon geliri' olarak kaydedildi ve üç büyük bankanın net gelirinde yüzde 153'lük bir artışa yol açtı. Bankaların bu gelirleri, ATM kullanımı, havale/EFT işlemleri, kredi kartı aidatları ve kredi kullanımı gibi çeşitli hizmetler üzerinden elde edilen ücret ve komisyonlardan oluşuyor. Bahadır Özgür, bu durumu 'mükemmel bir soygun' olarak nitelendirerek, bankaların bu yöntemle büyük bir gelir elde ettiğini ve bu durumun tüketiciler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtiyor.
11 Şubat 2024

Özel sektörün yurt dışından toplam borcu, Nisan 2024 itibarıyla 2023 yıl sonuna göre 1 milyar dolar artarak 165,1 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası verilerine göre, kısa vadeli kredi borcu 1,5 milyar dolar artarak 10,6 milyar dolara çıkarken, uzun vadeli kredi borcu 458 milyon dolar azalarak 154,5 milyar dolar oldu. Özel sektörün bir yıl içinde ödemesi gereken anapara miktarı ise 48,9 milyar dolar olarak hesaplandı.
12 Haziran 2024
İşaretlediklerim