Gazeteci Murat Ağırel, Erzincan İliç'te bulunan Çöpler madeninin kapatılması gerektiğini belirterek, bu konuda iki yıl önce de uyarılarda bulunduğunu ifade etti. Madenin büyük bir tehdit oluşturduğunu ve yaşananların bir felaket değil, cinayet olduğunu vurguladı. Çeşitli siyasetçiler, bilim insanları ve uzmanlar da madenin tehlikeleri konusunda uyarılarda bulunmuş, Yüksek Metalurji Mühendisi Cemalettin Küçük tehlikeleri on yıl önce öngörmüştü. Gazeteci İbrahim Gündüz ise bu konuyu 'Altın Ölüm' kitabında detaylandırdı.
17 Şubat 2024

Çevre aktivistleri, Tekirdağ Ergene Derin Deşarj A.Ş.'nin Marmara Denizi'ne endüstriyel atık boşaltmasına karşı ihtiyati tedbir kararı talep etti, ancak mahkeme bu talebi bir kez daha reddetti. Marmara Denizi'nde derin deşarj yoluyla biriken toksik maddeler, deniz yaşamını ve insan sağlığını tehdit ediyor. Bilim insanları, Marmara Denizi'nde oksijen bulunmayan bölgeler oluştuğunu ve canlı çeşitliliğinin ciddi şekilde azaldığını belirtiyor. Ergene Nehri'nden gelen atıklar, nehir çevresindeki tarım ürünlerinde de yüksek seviyede toksik madde birikimine neden oluyor.
30 Temmuz 2024

İzmir'de etkili olan sağanak yağışın ardından İzmir Körfezi'nde atık kirliliği dikkat çekti. Karşıyaka sahilinde sabah saatlerinde kıyıya vuran atıklar, derelerden körfeze geldiği tahmin ediliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, denizden ve karadan atıkların toplanması için çalışma başlattı. Toplanan atıkların içinde ölü balıkların bulunmadığı ve sağanak sonrası kötü kokunun azaldığı gözlendi.
12 Eylül 2024

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Erzincan'da meydana gelen toprak kayması sonrası maden sahasındaki su ve toprak ölçümlerinde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığını duyurdu. 13 Şubat'ta yaşanan toprak kaymasında yaklaşık 10 milyon metreküp toprak 800 metrelik bir alana yayıldı ve dokuz işçi toprak altında kaldı. Bakanlık, olay sonrası bölgeye mobil araçlar ve denetim ekipleri sevk etti ve yapılan analizlerde su ve toprak numunelerinde siyanürün, cihazın dedeksiyon limitinin altında olduğunu belirtti.
16 Şubat 2024

İliç'te meydana gelen maden felaketinin ardından, dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum ve diğer bürokratlar ile şirketin üst yönetiminin sorumluluğu olduğuna dair belgeler ortaya çıktı. Madenin neredeyse hiç denetlenmediği, daha önce yaşanan liç yığını kayması ve zehirli atık sızıntısı üzerine yapılan denetimin ise Anagold için taşeron işler yapan özel bir şirkete yaptırıldığı belirlendi. Bu durum, dönemin bakanı Murat Kurum'un sorumluluğunu daha da artırıyor.
6 Mart 2024

TEMA Vakfı, Erzincan İliç'teki altın madeninde 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kayması sonucu siyanür ve diğer zehirli kimyasalların Fırat Havzası'na karıştığını açıkladı. Vakıf, bu felaketin önlenebilir olduğunu ve yeterli önlemlerin alınmadığını belirtti. Ayrıca, madencilik faaliyetlerinin çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, bu tür faaliyetlerin sonlandırılması gerektiğini vurguladı. TEMA Vakfı, yetkililere çeşitli sorular yöneltti ve madencilik faaliyetlerine ilişkin daha sıkı düzenlemeler yapılması çağrısında bulundu.
15 Şubat 2024

13 Şubat'ta İliç'te bir madende meydana gelen toprak kayması sonucu dokuz işçi toprak altında kaldı. Maden, ABD'li SSR Mining ve Çalık Holding bünyesindeki Lidya Madencilik ortaklığı tarafından işletiliyor ve daha önce siyanür sızdırma şikayetiyle gündeme gelmişti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Fırat Nehri'nde şu an için bir kirlilik tespit edilmediğini açıkladı. Madenin sahibi şirket, iş yerlerinde ölüm, yaralanma ve meslek hastalıkları meydana gelmeyeceğini iddia etmişti.
14 Şubat 2024

Erzincan'ın İliç ilçesinde, Çöpler Anagold şirketine ait bir altın madeninde toprak kayması yaşandı. Toprak kayması sonucu bazı kişilerin toprak altında kalabileceği ihtimali üzerine arama kurtarma çalışmaları başlatıldı. Maden, aktif bir fay hattı üzerinde bulunuyor ve daha önce siyanür sızdırma şikayetiyle gündeme gelmişti. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından firmaya ceza kesilmiş ve maden çalışmaları durdurulmuştu, ancak şirket gerekli iyileştirmeleri yaptığını iddia ederek faaliyetlerine yeniden başlamıştı.
13 Şubat 2024

Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan bir altın madeninde 13 Şubat'ta meydana gelen büyük bir toprak kayması sonucu dokuz işçi hayatını kaybetti. Meclis'te kurulan İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu'nda, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri sorumlulukları kabul etmedi. Çevre Bakanlığı, madenin denetim ve izleme görevlerini yerine getirmediğini belirtti, Enerji Bakanlığı ise alanın Çevre Bakanlığı'nın sorumluluğunda olduğunu ifade etti.
2 Mayıs 2024

Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni'nde meydana gelen toprak kayması sonucu dokuz kişiye ulaşılamıyor. Maden, siyanür sızdırma şikayetiyle daha önce de gündeme gelmiş ve Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından 16,4 milyon lira ceza almıştı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, siyanür tehlikesi ve ihmal ile ilgili soruları Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a yönlendirirken, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun siyanürle ilgili bilgisinin olmadığını belirtti.
13 Şubat 2024

Kahramanmaraş'ta mevcut termik santralin genişletilmesi planı, çevre aktivistleri ve yerel halk tarafından ciddi sağlık ve maliyet riskleri nedeniyle eleştiriliyor. Aktivistler, genişletmenin 2 bin 268 erken ölüme ve 88,4 milyar lira sağlık maliyetine yol açabileceğini belirtiyor. Yerel yöneticiler ve çevre örgütleri, kömür yerine güneş enerjisi gibi doğa dostu yatırımların yapılmasını öneriyor. Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci devam eden proje, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın kararını bekliyor.
15 Ekim 2024

Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Anagold Altın Madeni'nde bir toprak kayması yaşandı ve dokuz işçi kayboldu. Çevre aktivisti Sedat Cezayirlioğlu, madenin siyanür ve diğer kimyasalların Fırat Nehri'ne sızma riski taşıdığını ve bu durumun Türkiye'nin tarımını tehdit ettiğini belirtti. Maden, daha önce de siyanür sızdırma şikayetiyle gündeme gelmiş ve Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından cezalandırılmıştı. Bölgedeki çevre aktivistleri ve CHP Erzincan milletvekili Mustafa Sarıgül, olası bir sızıntının ciddi çevresel felaketlere yol açabileceği konusunda uyarıyor.
13 Şubat 2024

Erzincan'ın İliç ilçesinde bir altın madeninde meydana gelen toprak kayması sonucu dokuz işçi toprağın altında kalmıştı. Bu olayın ardından TBMM, kazanın tüm yönleriyle araştırılması ve benzer kazaların önlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonu kurulmasına karar verdi. Komisyon, 22 üyeden oluşacak ve çalışmalarına 3 ay süreyle devam edecek. Maden, daha önce siyanür sızdırma şikayetiyle gündeme gelmiş ve Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından cezalandırılmıştı.
15 Şubat 2024

Türkiye, iklim kriziyle mücadele kapsamında 2024-2030 dönemini kapsayan yeni bir eylem planı açıkladı. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından desteklenen plan, fosil yakıtların azaltılmasına yönelik somut adımlar içermiyor ve özellikle kömür santrallarının kapatılması ya da sayısının azaltılması konusunda herhangi bir taahhüt bulunmuyor. Plan, yenilenebilir enerji ve nükleer enerjinin kapasitesinin artırılmasını öngörüyor ve karbon yakalama teknolojilerine odaklanıyor. Ancak, bu teknolojilerin maliyeti ve etkinliği konusundaki endişeler nedeniyle, Türkiye'nin fosil yakıtlardan vazgeçmeye yönelik net bir planının olmadığı eleştiriliyor.
31 Mart 2024

Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan bir altın madeninde 13 Şubat'ta büyük bir toprak kayması yaşandı. Bu olayın ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, maden ocağının çevre izin ve lisans belgesini iptal etti. Bilirkişi heyetinin ön raporunda, maden sahasındaki çatlakların bilinmesine rağmen çalışmalara devam edildiği ve işçilerin hayatlarının tehlikeye atıldığı belirtildi. Bakanlık, yığın liç sahasından malzemenin akması ve lisans şartlarının ortadan kalkması nedeniyle bu kararı aldı.
17 Şubat 2024

Erzincan İliç'te, siyanür kullanılarak yapılan altın ayrıştırma işlemi çevre ve insan sağlığı üzerinde ciddi riskler barındırıyor. İşçilerin zehirli atıklarla teması ve siyanürün Fırat Nehri'ne sızma ihtimali endişe yaratıyor. Anagold şirketi ve ortakları, yerel halkın ve bilim insanlarının uyarılarına rağmen faaliyetlerine devam ediyor. AKP iktidarı ve ilişkili isimler, madencilik yasalarında yapılan değişiklikler ve verilen imtiyazlarla eleştiriliyor. Altın madenciliği, Türkiye genelinde çevresel ve sağlık sorunlarına yol açarken, iktidarın bu konudaki politikaları tartışma konusu olmaya devam ediyor.
16 Şubat 2024

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs'ta diyaliz tedavisi alan 33 hastanın rahatsızlanması ve üç hastanın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olayın nedenini açıkladı. TTB, hastanede yapılan klima sistemleri çalışması sırasında antifriz maddesinin su sistemine karıştığını ve bu durumun diyaliz merkezinde kullanılan distile suyu etkilediğini belirtti. Sağlık Bakanlığı'nın henüz yeterli bir açıklama yapmadığını vurgulayan TTB, hangi kimyasal bileşimin antifriz olarak kullanıldığının henüz öğrenilemediğini ifade etti.
29 Mayıs 2024

Kaz Dağları'nda Kanadalı Alamos Gold ve Türkiye iştiraki Doğu Biga Madencilik tarafından yürütülen siyanürlü maden faaliyetleri, halkın protestolarına neden oldu. Şirketin genel müdürü, ruhsat yenileme işleminin geciktirilmesi durumunda Türkiye'nin milyarlarca dolar tazminat ödemek zorunda kalacağını belirtti. AKP iktidarı döneminde maden yasası 21 kez değiştirilerek şirketlere çeşitli kolaylıklar sağlandı. Erzincan İliç'teki Çöpler altın madeninde yaşanan siyanür sızıntısı sonucu 9 işçi toprak altında kaldı ve çevresel riskler arttı.
15 Şubat 2024

Muş'ta plastik dolu yağışı gözlemlendi ve bu durumun nedenleri tartışılıyor. Havadaki su zerreciklerinde yoğun plastik veya kimyasal maddelerin bulunması, dolunun plastikleşmesine yol açmış olabilir. Erzincan İliç'te Amerikalı madencilerin sülfürik asit havuzları kurarak çevreye zarar verdiği ve bu durumun Doğu Anadolu'yu tehdit ettiği belirtiliyor. Ayrıca, ABD'de yapılan bir araştırma, yağmur sularına karışan mikroplastik partiküllerin ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor.
27 Mayıs 2024

Murat Çelik, 2021 yazında Marmara Denizi'nde büyük bir çevre felaketine yol açan müsilajın (deniz salyası) yeniden gündeme geldiğini belirtiyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın arka planında kirlilik, deniz suyu sıcaklığındaki artış ve deniz şartlarındaki durağanlığın olduğunu vurguluyor. 2021'de yaşanan felaket boyutundaki müsilajın tekrar etmemesi için gerekli önlemlerin alınmadığına dikkat çekiliyor.
18 Haziran 2024
İşaretlediklerim