Eski İçişleri Bakanı ve AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Ayhan Bora Kaplan davası hakkında görüştü. Soylu, davayla ilgili görevden alınan üç polis şefinin arkasında başka kişilerin olabileceğini belirtti. Erdoğan, konuyu yakından takip ettiğini ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüştüğünü ifade etti. Bu görüşme, Ankara'da sürpriz bir gelişme olarak değerlendirildi.
15 Mayıs 2024

TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, yasama dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM Başkanlığı'na başvurdu. Soylu, dilekçesinde, kendisine ve görev yaptığı döneme yönelik organize ve sistematik karalama kampanyalarıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. Bu kampanyaların, devletin itibarını zedelemeyi amaçladığını ve kendisinin bu iftira ve karalamalar karşısında dokunulmazlığının kaldırılmasını talep ettiğini ifade etti.
1 Ağustos 2024

Adalet Bakanlığı, cinsel istismar sonucu hayatını kaybeden Sıla Yeniçeri'nin üvey babası S.Ö.'nün tahliye edildiği iddialarını yalanladı. Bakanlık, S.Ö.'nün cinsel istismar suçlamasından tahliye edildiğini ancak müstehcenlik suçlamasından tutukluluğunun devam ettiğini belirtti. Tekirdağ'da yaşanan olayda, anne B.Y., üvey baba S.Ö. ve diğer şüpheliler tutuklanmıştı. Kamuoyunda faillerin tahliye edildiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı açıklandı.
12 Kasım 2024

AKP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, Gezi davasından tutuklu isimleri ziyaret etmek için yaptığı başvuruya henüz yanıt alamadığı için Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'u eleştirdi. Türkeş, babası Alparslan Türkeş'in de yedi yılını hapiste geçirdiğini hatırlatarak, Osman Kavala ve diğer tutukluları ziyaret etmek istediğini belirtti. Adalet Bakanı Tunç'un, Gezi davasıyla ilgili açıklamalarını eleştiren Türkeş, hak arayışlarına engel olunmaması gerektiğini vurguladı.
26 Temmuz 2024

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 26 Temmuz'da Meclis Başkanlığı'na başvurarak yasama dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etti. Soylu, dilekçesinde karalama, iftira ve itibarsızlaştırma kampanyaları karşısında bu başvurunun zorunlu hale geldiğini belirtti. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Soylu'nun başvurusuna yanıt vererek, hakkında herhangi bir tezkere olmadığı için işlem yapılamayacağını bildirdi.
21 Ağustos 2024

İçişleri Bakanlığı müfettişleri, 'anayasal düzenin değiştirilmesi girişimi' iddiasıyla başlattıkları soruşturma çerçevesinde, ifade alınacak polis memurlarının odalarından çıkmalarını yasaklayarak, şüphelilerin birbirleriyle iletişim kurmalarını engelledi. Soruşturma sürecinde işkence ve usulsüz işlemler yapıldığı iddiaları da araştırılmakta. Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve diğer yetkililer, müfettişlerin ön raporu sonrasında görevlerinden uzaklaştırıldı. Bu durum, Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç'in konumunu zorlaştırdı.
10 Mayıs 2024

Sedat Ergin, Ankara Emniyeti çevresindeki son gelişmelerin İçişleri Bakanı Yerlikaya için zorlu bir sınav olduğunu belirtti. Yerlikaya'nın mülkiye müfettişlerinin raporunu şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmasının önemine vurgu yaptı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma açıp tutuklamalara gitmesi, İçişleri'nin raporunun önemini azaltmıyor. Ergin, devlet kadrolarında liyakatin önemine dikkat çekti.
22 Mayıs 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), 10 Ekim 2015'te Ankara Garı önünde düzenlenen mitingde gerçekleşen ve 100'den fazla kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıda ihmali bulunan kamu görevlileri hakkında yapılan bireysel başvuruları reddetti. Avukatlar, AYM'nin kararını dayanaktan yoksun ve kabul edilemez buldu. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri, katliamda sorumluluğu olan emniyet amirleri hakkında ceza soruşturması başlatılması gerektiğini belirtmişti. AYM'nin kararıyla davada iç hukuk yolları tükenmiş oldu.
21 Mayıs 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), 2017'de çıkarılan ve sık sık sansüre bahane edilen 5651 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesiyle ilgili olarak Diken ve İFÖD'nin yaptığı bireysel başvuruları değerlendirerek, 500'den fazla içerikle ilgili erişim engeli kararlarının ifade özgürlüğü ihlali olduğuna karar verdi. Bu kararlar, AYM'nin daha önce verdiği ve yapısal sorunları gidermek amacıyla TBMM'ye bildirilmesine hükmeden pilot kararı referans alarak verildi. Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bu başvuruların detaylarını ve bazı örneklerini sosyal medya hesabından paylaştı.
7 Şubat 2024

Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık, İstanbul Beykoz'da meydana gelen ve bir çocuğun ölümüne neden olan trafik kazası sonrası serbest bırakıldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dosyada bir hata varsa itiraz yoluyla düzeltilebileceğini belirtti. Tunç, yargının vereceği kararla ilgili yorum yapmanın doğru olmadığını ifade etti.
13 Temmuz 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, göreve gelir gelmez aile hukukunu sil baştan ele alacaklarını belirtti. Kadın hakları savunucuları, Medeni Kanun'da yapılacak değişikliklerin kadın örgütleriyle istişare edilmeden gerçekleştirilmesinden endişe duyuyor. Özellikle kadınların evlendikten sonra sadece bekarlık soyadlarını kullanma hakkının engellenmesi, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen iktidarın bu kararı yok sayması eleştiriliyor. Bu durum, ülkenin insan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devleti olup olmayacağına karar verme meselesi olarak görülüyor.
14 Temmuz 2024

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, İstanbul Sözleşmesi'nin varlığı veya yokluğunun kadın cinayetlerini etkilemediğini ifade etti. Yanık, AK Parti'nin kadınlara önem vermediği eleştirilerine karşı çıkarak, partinin kadına yönelik şiddetle mücadelede önleyici tedbirler aldığını savundu. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ardından kadın cinayetlerinin arttığı iddialarına da yanıt veren Yanık, bu tartışmaların kısır bir döngüye yol açtığını ve yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
11 Ekim 2024

Aile hekimleri, ebe ve hemşireler, Aile Hekimleri Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğini protesto etmek amacıyla 5-7 Kasım tarihleri arasında iş bırakma eylemi yapacak. Türk Tabipleri Birliği ve diğer sağlık kuruluşları tarafından alınan bu karar, yönetmeliğin çalışma koşullarını zorlaştırdığı ve halk sağlığını iyileştirmediği gerekçesiyle alındı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun çağrılarına rağmen, ASM çalışanları yönetmeliğin mevcut sorunları derinleştireceğini savunuyor. Aile hekimleri, yönetmeliğin iptali ve daha iyi çalışma koşulları talep ediyor.
4 Kasım 2024

Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, kayınvalidesi ve kayınpederine ‘anne-baba’ şeklinde hitap etmeyen kadını ağır kusurlu buldu. Bursa 8’inci Aile Mahkemesi, tarafların boşanmasına karar verirken kadının tazminat talebini reddetti. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Hukuk Dairesi, kadının bu davranışının evlilik birliğini temelinden sarsacak bir kusur olmadığını belirterek tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmetti. Ancak Yargıtay, kadını ağır kusurlu bularak istinaf kararını bozdu.
3 Ağustos 2024

Kadınlar, kendi seçtikleri soyadını kullanmak ve çocuklarına da kendi soyadını verebilmek için uzun yıllardır mücadele ediyor. Anayasa Mahkemesi (AYM), Anayasa’nın 10. ve 41. maddelerine aykırı olan evli kadına kocasının soyadını kullanma zorunluluğu getiren maddeyi iptal etti. Bu iptal kararına rağmen, aynı hükmün tekrar Meclis’e getirilmesi kadın hakları savunucuları tarafından eleştiriliyor. Selin Nakıpoğlu, soyadının kişiliğin bir parçası olduğunu ve bunun temel bir hak olduğunu vurguluyor.
6 Temmuz 2024

Anayasa Mahkemesi, boşanma davası reddedilen çiftlerin karar kesinleştikten sonra üç yıl beklemelerini zorunlu kılan kuralı iptal etti. Ankara 18'inci Aile Mahkemesi'nin başvurusu üzerine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal kararı verildi. Mahkeme, bu kuralın adil olmadığını, evlilik dışı ilişkilere yol açtığını ve kişisel haklar ile devletin aileyi koruma yükümlülüğünü ihlal ettiğini savundu. İptal kararı dokuz ay sonra yürürlüğe girecek.
19 Nisan 2024

Selin Nakıpoğlu, AKP'nin kadınların evlendikten sonra kendi soyadlarını kullanmalarını engelleyen düzenlemeyi eleştirdi. Anayasa Mahkemesi'nin Şubat 2023'te verdiği kararla, evli kadınların doğumla kazandıkları soyadlarını tek başına kullanmalarına imkân tanınmıştı. Ancak AKP, bu kararı tanımayan bir düzenlemeyi Adalet Komisyonu'na getirdi ve düzenleme komisyondan geçti. Kadın hareketi, bu düzenlemenin 9. Yargı Paketi'nden çıkarılması için mücadele ediyor.
28 Temmuz 2024

10 Ekim Ankara Katliamı'nda hayatını kaybeden ve yaralananların yakınlarının Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bireysel başvurular, mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, başvuruların usul eksiklikleri nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Katliamı önleme yükümlülüğü bulunan kamu görevlileri hakkında ise herhangi bir işlem yapılmadı. Karar, mağdurların ve avukatlarının tepkisine yol açtı.
30 Mayıs 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Eylem Tok ve 17 yaşındaki oğlunun ABD makamları tarafından yargılanabileceğini belirtti. Tok ve oğlu, İstanbul'da bir kaza sonucu bir kişinin ölümüne ve dört kişinin yaralanmasına neden olduktan sonra Mısır üzerinden ABD'ye kaçmıştı. Adalet Bakanlığı, ABD'den iade talebinde bulunmuş, ancak Tok'un ABD vatandaşı olması durumunda yargılama sürecinin ABD yasalarına göre işleyebileceği ifade edildi. Bakan Tunç, Amerikan makamlarının Tok ve oğlunu geçici olarak tutuklayıp Türkiye'ye teslim etmelerini beklediklerini söyledi.
19 Mart 2024

Anayasa Mahkemesi, Adana 4'üncü Tüketici Mahkemesi'nin başvurusu üzerine, ikinci el araç satışı sonrasında 15 gün süreyle devam eden zorunlu mali sorumluluk sigortası hükmünü iptal etti. Başvuruda, aracın satışıyla mülkiyet hakkının sona ermesine rağmen, eski sahibin sigorta sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğunun devam ettiği ve bu durumun haksız bir tazminat yükümlülüğüne yol açabileceği belirtildi. AYM, araç satışı sonrası eski sahibin araç üzerindeki hakimiyetinin sona erdiğini ve bu nedenle eski sahibin yeni sahibin eylemlerinden sorumlu tutulmasının anayasaya aykırı olduğunu belirterek düzenlemenin iptaline karar verdi.
5 Mart 2024
İşaretlediklerim