Avustralya merkezli insan hakları derneği Walk Free'nin 2023 Küresel Kölelik Endeksi'ne göre Türkiye, her bin kişiden 15,6'sının 'modern köle' olarak tanımlandığı bir oranla Avrupa ve Orta Asya'da en yüksek modern köle oranına sahip ülke oldu. Türkiye bu oranla dünya genelinde 8'inci sırada yer alırken, Hindistan listenin ilk sırasında bulunuyor. Raporda Türkiye, modern kölelikle mücadele konusunda en az eylemde bulunan ülkelerden biri olarak gösterildi. Modern kölelik, insanların zorla çalıştırılması, borç esareti, soy temelli kölelik, zorla evlilik ve ev hizmetlerindeki kölelik gibi çeşitli sömürü yollarını içeriyor.
24 Mayıs 2023

Hayko Bağdat, Türkiye'de 1,3 milyon modern köle olduğunu iddia etti. Suriye'deki savaşın ardından Türkiye'ye taşınan fabrikalar ve yağmalanan kaynaklar, Suriye halkını perişan etti. Türkiye'nin demografik değişim planları ve cihatçılara verilen pasaportlar, ülkenin iç güvenliğini tehdit ediyor. Walk Free'nin 2023 Küresel Modern Kölelik Endeksi'ne göre Türkiye, modern kölelik açısından dünyada beşinci sırada yer alıyor.
3 Temmuz 2024

ILO'nun 2021 raporuna göre, uluslararası göçmen işçi sayısı 164 milyondan 169 milyona yükseldi. Bu işçilerin büyük bir kısmı yüksek gelirli ülkelerde çalışıyor. Küresel Kölelik Endeksi, zorla çalıştırılan insan sayısının 27,6 milyon olduğunu ve bunların dörtte birinin çocuk olduğunu belirtiyor. Türkiye, işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla göç ve istihdam politikalarını uyumlaştırma yoluna gitmiş, bu kapsamda geçici ve/veya uluslararası koruma statüsündeki göçmenlerin kayıtlı bir şekilde çalışmalarını teşvik etmiştir.
31 Mart 2024

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, dünyada 735 milyon insanın açlık çektiğini açıkladı. Gıda ve Tarım Örgütü yetkilileri, 2023 yılında yaklaşık 733 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya kaldığını belirtti. Türk, dünya genelinde yeterince gıda olduğunu ancak bunun israf edildiğini vurguladı ve gıda hakkının sağlanabilmesi için gıda sistemlerinin sürdürülebilirliğe odaklanması gerektiğini ifade etti.
21 Ekim 2024

Dünya Bankası'nın yayımladığı rapora göre, dünya genelinde 1,2 milyar insan sıcak hava dalgası, sel, kasırga ve kuraklık gibi kritik iklim felaketleri riskiyle karşı karşıya. Yüksek gelirli ülkeler de bu risklerden etkilenebilirken, en yüksek risk altındaki nüfuslar Güney Asya ve Sahra Altı Afrika'da bulunuyor. Bu durum, bu bölgelerdeki altyapı ve sosyal hizmetlere erişim eksikliğiyle ilişkilendiriliyor. Raporda, ekonomik büyümenin ve iklim değişikliğiyle mücadelenin paralel ilerlemesi gerektiği, afetlerin etkilerinin azaltılması için daha hızlı ve dirençli kalkınma ile hedefe yönelik müdahalelerin önemine vurgu yapılıyor.
31 Ekim 2024

Dünya Meteoroloji Örgütü İklim İzleme Başkanı Omar Baddour, iklim değişikliğinin insanları göçe zorladığını belirtti. Baddour, aşırı doğa olaylarının artışına ve bu olayların insan yaşamına etkilerine dikkat çekti. Akdeniz bölgesi ve Türkiye'deki aşırı sıcaklar ve kuraklığa işaret eden Baddour, 21'inci yüzyılda iklim değişikliğinin Akdeniz bölgesinde yoğunlaşmasının beklendiğini kaydetti. Ayrıca, Akdeniz'deki su seviyesinin gelecek yıllarda daha da yükseleceği ve bu durumun kıyı şeridinde taşkın risklerini artıracağı uyarısında bulundu.
5 Ağustos 2023

Birleşmiş Milletler'in yayımladığı rapora göre, 2022 sonunda dünya genelinde 258 milyon insan akut gıda güvensizliği yaşamaktadır. Bu sayı, iklim değişikliği ve ekonomik krizler nedeniyle bir önceki yıla göre artış göstermiştir. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu durumu insanlığın açlığı bitirme konusundaki başarısızlığı olarak nitelendirmiştir. Gıda güvensizliğinin en kötü olduğu ülkeler Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Afganistan, Nijerya ve Yemen olarak belirtilmiştir.
3 Mayıs 2023

Dünya Bankası'nın raporuna göre, 2022'den bu yana dünya genelinde 400 milyon öğrenci iklim değişikliği nedeniyle eğitimden mahrum kaldı. Düşük gelirli ülkelerdeki çocuklar, daha zengin ülke çocuklarına göre her yıl ortalama 18 gün eğitim alamadı. Raporda, iklim değişikliğinin eğitim sistemleri üzerindeki olumsuz etkileri ve bu etkileri azaltmak için alınabilecek düşük maliyetli önlemler vurgulanıyor. Ayrıca, öğrencilerin iklim krizi konusunda bilgi ve beceri eksikliği yaşadığı belirtiliyor.
5 Eylül 2024

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), dünya genelinde zorla çalıştırılan insan sayısının arttığını ve bu durumdan elde edilen yıllık kazancın 236 milyar dolara ulaştığını açıkladı. 2021 verilerine göre, dünya genelinde 27,6 milyon kişi zorla çalıştırılıyor ve bu durumun en çok fuhuş sektöründe yoğunlaştığı belirtiliyor. Zorla çalıştırma vakaları, 2016 ile 2021 yılları arasında 2,7 milyon kişi artış gösterdi. En çok yasa dışı kazanç Avrupa ve Orta Asya'da elde edilirken, Arap ülkeleri ile Amerika, Afrika ve Asya/Pasifik ülkeleri de bu durumdan etkileniyor.
19 Mart 2024

Türkiye, Germanwatch, Yeni İklim Enstitüsü ve İklim Eylem Ağı tarafından hazırlanan İklim Değişikliği Performans Endeksi'nde bir önceki yıla göre dokuz sıra gerileyerek 63 ülke arasında 56. sırada yer aldı. Endeks, sera gazı emisyonları, enerji tüketimi, yenilenebilir enerjinin kullanımı ve iklim politikası kategorilerinde ülkelerin iklim performansını değerlendiriyor. Türkiye, yenilenebilir enerji kategorisinde 'orta', diğer kategorilerde ise 'düşük' ve 'çok düşük' performans gösterdi. Uzmanlar, Türkiye'nin iklim hedeflerinin küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlama hedefiyle uyuşmadığını belirtiyor.
9 Aralık 2023

Birleşmiş Milletler'in yayımladığı rapora göre, dünya genelinde göçmen hayvan türlerinin yüzde 44'ünün popülasyonu azalmış durumda. Bu azalmanın başlıca nedenleri arasında iklim krizi ve insan faaliyetleri sonucu doğal yaşam alanlarının tahrip olması gösteriliyor. Raporda, özellikle göç eden ötücü kuşlar, deniz kaplumbağaları, balinalar, köpek balıkları gibi türlerin yaşam alanlarının balıkçılık, yasa dışı avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği gibi faktörlerle tehdit altında olduğu belirtiliyor.
12 Şubat 2024

2019 Dünya Bilim İnsanları İklim Acil Durum Uyarısı'nı güncelleyen 15 binden fazla bilim insanı, Dünya'daki yaşamın 'kuşatma altında olduğunu' ve bu konuda 'keşfedilmemiş bir alan'a girildiğini belirtti. Raporda, son dönemde kırılan çok sayıda sıcaklık rekorunun gezegenin 'yaşamsal belirtilerine yönelik ciddi tehditler' oluşturduğu ifade edildi. Ayrıca, Covid-19 kapanmalarının kaldırılmasının ardından fosil yakıt kullanımının hızla arttığına dikkat çekildi. Bilim insanları, ekonomik büyüme fikri ile ekolojik hedefler arasındaki çatışmanın en büyük zorluklardan biri olduğunu belirtti.
25 Ekim 2023

University College London öncülüğünde hazırlanan ve 114 uluslararası uzmanın katkıda bulunduğu Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım Raporu'na göre, küresel sıcaklık artışının devam etmesi halinde yüzyılın ortasına kadar sıcaklığa bağlı ölümlerin yüzde 370 oranında artabileceği belirtiliyor. Rapor, fosil yakıtlara yapılan yatırımların arttığını ve hükümetlerin fosil yakıtları teşvik etmeye devam ettiğini gösteriyor. Uzmanlar, eylemsizliğin insan hayatı üzerinde büyük maliyetlere yol açacağı konusunda uyarıyor ve politikacıların kararlarının insan ve diğer canlı türleri için hayati önem taşıdığını vurguluyor.
15 Kasım 2023

Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin yeni verilerine göre, dünya son 12 ay boyunca sanayi öncesi döneme göre ortalama 1,5 santigrat derece daha sıcak oldu. Bilim insanları, Temmuz 2023 ile Haziran 2024 arasındaki sıcaklıkların kayıtlardaki en yüksek seviyelere ulaştığını belirtti. Bu durum, dünya liderlerinin 1,5 C ısınma hedefini tutturma sözlerini yerine getirmediklerini göstermese de, daha fazla insanın şiddetli hava koşullarına maruz kalacağı anlamına geliyor. Ayrıca, sıcaklıklardaki sürekli artış, felaketle sonuçlanabilecek dönüm noktaları riskini artırıyor.
9 Temmuz 2024

Türkiye, 2023 yılında iklim değişiminin etkisiyle 47 aşırı sıcak gün yaşadı. Climate Central, World Weather Attribution ve Kızılhaç Kızılay İklim Merkezi tarafından yayınlanan rapor, 2023'ün kayıtlara geçen en sıcak yıl olduğunu ve küresel sıcaklıkların rekor kırdığı 11 ay boyunca aşırı sıcak olaylarını inceledi. Raporda, insan kaynaklı iklim değişikliğinin aşırı sıcak günlerin sayısını artırdığı ve Türkiye'de bu etkinin 47,6 gün olarak gözlemlendiği belirtildi. İklim değişikliği olmasaydı bu sayı 18,8 gün olacaktı.
28 Mayıs 2024

Birleşmiş Milletler'in yayımladığı 2023 Dünya Gıda Güvenliği Raporuna göre, 2022 yılında dünya genelinde ortalama 735 milyon insan açlıkla mücadele etti. Covid-19, Ukrayna'daki savaş ve iklim değişikliklerinin etkisiyle 2019'dan bu yana açlıkla karşı karşıya kalan insan sayısında 122 milyonluk bir artış yaşandı. Rapor, mevcut eğilimlerin sürmesi durumunda 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamındaki 'açlığın sona erdirilmesi' hedefine ulaşılamayacağını belirtiyor.
12 Temmuz 2023

Britanya merkezli tıp dergisi The Lancet'in yayımladığı raporda, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri vurgulanıyor ve Avrupa'da bu etkilerin eşitsiz dağılımına işaret ediliyor. Raporda, sıcaklıkla ilişkili ölümlerin ve sıcak hava dalgalarının arttığı, gıda güvencesizliği ve ekonomik kayıpların yükseldiği belirtiliyor. Ayrıca, fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan emisyonların ve hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik yetersiz ilerleme kaydedildiği ifade ediliyor. Rapor, Avrupa'nın iklim krizindeki sorumluluğunu ve bu krizin sağlık üzerindeki eşitsiz etkilerini öne çıkarıyor.
13 Mayıs 2024

Doğan Tılıç, Türkiye'nin doğurganlık oranının mevcut seviyede kalması durumunda 2050 yılında nüfusunun 93 milyona ulaşacağını belirtiyor. Avrupa'nın önümüzdeki 30 yılda yüzde 7 oranında bir nüfus azalması yaşayacağını ve bu durumu büyük bir sorun olarak görmediklerini ifade ediyor. Tılıç, düşük doğurganlığın her zaman olumsuz bir durum olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, ekolojik denge ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı açısından olumlu sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor. Ayrıca, doğru yönetilen politikalarla toplumun refahının artırılabileceğini savunuyor.
13 Temmuz 2024

Türkiye, kişi başına düşen su miktarıyla 'su sıkıntısı çeken' bir ülke konumunda ve 2030 yılında bu durumun daha da kötüleşmesi bekleniyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, Türkiye'nin su fakiri olma yolunda ilerlediğini ve bu durumun göçlere neden olabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelede yeterli politikalara sahip olmadığı, uluslararası sözleşmeleri geç onayladığı ve çevre sorunlarının politikacılar tarafından yeterince ciddiye alınmadığı ifade ediliyor. Uyduranoğlu, sera gazı emisyonlarının azaltılmasının gelişmeyi destekleyeceğini ve Türkiye'nin yeşil dönüşümü benimsemesi gerektiğini vurguluyor.
26 Mart 2023

Türkiye'de 65 yaş ve üzeri nüfusun oranı 2023'te %10,2'ye ulaşarak cumhuriyet tarihinde ilk kez çift haneye çıktı. Bu oranla Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) nüfus kriterlerine göre 'çok yaşlı nüfuslu ülke' statüsünde yer alıyor. Dünya genelinde yaşlanma trendi devam ederken, Türkiye'nin yaşlı nüfusunun 2030'da %12,9, 2040'ta %16,3 ve 2060'ta %22,6'ya ulaşması bekleniyor. Bu durum, Türkiye'nin nüfus artış hızının gerilediğini ve yaşlanma oranının arttığını gösteriyor.
19 Mart 2024
İşaretlediklerim