Araştırmacılar, fareler üzerinde yaptıkları deneylerle migren ağrılarını tetikleyen nörolojik olayları inceledi. Çalışma, beyin omurilik sıvısının içeriğindeki değişikliklerin kafatasındaki sinirlere giderek ağrı ve iltihap reseptörlerini harekete geçirdiğini ortaya koydu. Bu bulgular, migren ağrılarının nasıl ortaya çıktığı konusunda yeni bir anlayış sağlıyor. Araştırma sonuçları Science dergisinde yayımlandı.
5 Temmuz 2024

Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden Dr. Erika Garcia ve ekibi, 1300'den fazla kişinin çocukluk ve yetişkinlik dönemlerindeki hava kirliliği maruziyetini inceledi. Araştırma, çocuklukta partikül kirliliği ve nitrojen dioksite maruz kalan kişilerin yetişkinlikte bronşit semptomlarına yakalanma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, çocuklukta akciğer problemi yaşamamış kişilerde de hava kirliliğinin yetişkinlikte bronşit semptomlarına yol açabileceği bulundu. Bu bulgular, çocukluk döneminde hava kirliliğinin uzun vadeli sağlık etkileri olabileceğini gösteriyor.
29 Temmuz 2024

Montréal Üniversitesi'nden bir ekip, kedilerin beyin aktivitelerini bilinci yerindeyken izlemek için örgü şapkalar geliştirdi. Bu yöntem, kedilerin stres ve ağrı seviyelerini ölçmek için kullanıldı ve geleneksel yöntemlerin aksine kedilere sakinleştirici verilmesini gerektirmedi. Araştırma, özellikle osteoartrit gibi kronik ağrı durumlarının teşhisinde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
2 Ekim 2024

Lancet Psikiyatri dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, her altı kişiden biri antidepresan almayı bıraktığında baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı ve uykusuzluk gibi semptomlar yaşıyor. Araştırma, 20 bini aşkın hastayı kapsayan 79 çalışmanın verilerini inceledi ve bazı kullanıcıların ciddi yoksunluk semptomlarıyla karşılaştığını ortaya koydu. Uzmanlar, antidepresan bırakmayı düşünenlerin tıbbi tavsiye almasını öneriyor ve yoksunluk belirtilerinin tehlikeli olmadığını belirtiyor.
6 Haziran 2024

Osman Müftüoğlu, yaşlılıkla ilişkilendirilen olumsuz durumların son yıllarda nasıl değiştiğini ve yaşlılığın artık bir kayıplar senfonisi olmaktan çıktığını anlatıyor. Son 10 yılda yaşlılık kavramında yaşanan olumlu değişimler sayesinde, yaşlılık artık topluma yük olmaktan çıkıp, tecrübe ve bilgelik olarak değerlendiriliyor. Müftüoğlu, bu değişimin bilim ve dünya görüşündeki gelişmelerle desteklendiğini ve yaşlılığın yeni bir başlangıç olarak görülmeye başlandığını vurguluyor.
29 Şubat 2024

Alman Havacılık ve Uzay Merkezi ve Aachen Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, uçuş sırasında içki içmenin kardiyovasküler sistemi zorladığını ve kandaki oksijen seviyelerini düşürdüğünü belirtti. Bu durumun uyku kalitesini de olumsuz etkilediği ve özellikle yaşlı bireyler ile tıbbi rahatsızlıkları olanlarda sağlık komplikasyonlarına yol açabileceği vurgulandı. Araştırmacılar, havayollarının uçak içi alkollü içecek tüketimini kısıtlamasını önerdi.
26 Haziran 2024

Osman Müftüoğlu, fiziksel hareketliliğin ve düzenli egzersizin, mükemmel yaşlanma için önemli belirleyicilerden biri olduğunu vurguluyor. Nörologların, insan beyninin temel işlevinin hareket ve eylemi düzenlemek olduğuna dair görüşlerine atıfta bulunarak, fiziksel hareketliliğin hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için vazgeçilmez olduğunu belirtiyor. Yeni bir çalışmaya göre, haftanın her günü yapılan sadece 4 dakikalık egzersizlerin bile beynin nöroplastisite yeteneğini korumaya yardımcı olduğu ve yaşlanma sürecini geciktirebileceği ifade ediliyor.
24 Şubat 2024

University College London'dan (UCL) yapılan yeni bir çalışma, kalp damar rahatsızlıklarının demans için giderek daha önemli bir risk faktörü haline geldiğini ortaya koydu. Çalışma, 1947 ile 2015 yılları arasında toplanan verilerle dünyanın dört bir yanından 27 araştırma makalesini analiz etti. Bulgular, düşük eğitim düzeyi ve sigara içmenin demans riskine katkısının azaldığını, buna karşın obezite, diyabet ve kalp damar hastalıklarının oranlarının arttığını gösterdi. UCL'de psikiyatri profesörü Naaheed Mukadam, hipertansiyonun demans riskine en çok katkıda bulunan faktör olduğunu belirtti.
28 Haziran 2024

Bilim insanları, demans riskini tahmin edebilecek bir araç geliştirmek amacıyla yapay zeka kullanarak bir milyondan fazla beyin taramasını inceleyecek. Edinburgh ve Dundee Üniversiteleri'ndeki araştırmacılar, NEURii adlı küresel bir araştırma projesi kapsamında İskoçya'daki hastalardan on yılı aşkın süredir elde edilen tomografi ve emar taramalarını analiz edecek. Bu çalışma, doktorların demans riskini daha iyi belirlemesine yardımcı olabilecek kalıpları tespit etmeyi hedefliyor. Ayrıca, toplanan veriler gelecekteki araştırmalar için kullanılacak ve demansın daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacak.
26 Ağustos 2024

Carnegie Mellon Üniversitesi'nden araştırmacılar, Covid-19 salgınının genç yetişkinlerin içki tüketim alışkanlıklarını nasıl etkilediğini inceledi. 21 ila 29 yaşları arasındaki 234 aşırı içki içen genç üzerinde yapılan çalışmada, pandemi sırasında ve sonrasında içki tüketiminde belirgin bir azalma gözlemlendi. Araştırma, Z kuşağı ve milenyum kuşağı arasında 'sober curious' yani alkolden uzak durma yaşam tarzının popülerlik kazandığını ortaya koyuyor. TikTok'ta bu yaşam tarzıyla ilgili 89 binden fazla video paylaşılmış durumda.
31 Ağustos 2024

Yeni bir araştırmaya göre, Alzheimer hastalığını teşhis etmek için geliştirilen basit bir kan testi yaklaşık yüzde 90 doğruluk oranına sahip. Bu test, Alzheimer hastalarının kanındaki 'p-tau217' ve 'amiloid beta' proteinlerini ölçerek hızlı ve ucuz bir teşhis sağlıyor. Araştırmacılar, bu testin klinik kontrollerden daha doğru sonuç verdiğini belirtiyor. Ancak, sinirbilimci Cliff Abraham, bu gelişmenin büyük bir devrim olmadığını ifade ediyor.
29 Temmuz 2024

Britanya'da 18 aylık Opal Sandy adlı çocuk, doğuştan işitme engelli olmasına rağmen, gen terapi yöntemiyle işitme duyusu kazandı. Bu yöntemde, OTOF genindeki mutasyonlar nedeniyle üretilmeyen otoferlin proteinini sağlayacak gen, zararsız bir virüs aracılığıyla hastaya aktarıldı. Sadece 16 dakika süren bir ameliyatla uygulanan bu terapi, Opal'ın yumuşak sesleri ve fısıltıları bile neredeyse normal şekilde duymasını sağladı. Bu başarı, sağırlıkla mücadelede yeni bir dönem olarak değerlendiriliyor.
9 Mayıs 2024

DEHB ilaçları, metilfenidat ve atomoksetin, dikkat, hafıza ve problem çözme gibi bilişsel işlevleri artırarak mental aktiviteyi güçlendiriyor. Bu ilaçlar, özellikle sınav dönemlerinde, performans artırmak amacıyla kötüye kullanılıyor. DEHB tanısı olmayan bireylerde bu ilaçların kullanımı bağımlılık gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor. Uzmanlar, ilaçların gereksiz yere kullanımının 'mental doping' olduğunu ve etik dışı bir davranış olduğunu belirtiyor. Ayrıca, bu ilaçların yanlış kullanımı yoğun anksiyete ve kaygı gibi yan etkilere neden olabiliyor.
11 Şubat 2024

Uzmanlar, rahatlatıcı oyunların ruh sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini belirtiyor. Mind Cymru adlı ruh sağlığı yardım kuruluşu, bu tür oyunların farkındalığı artırmanın ve ruh sağlığı problemleriyle başa çıkmanın iyi bir yolu olduğunu ifade ediyor. Animal Crossing ve Stardew Valley gibi oyunlar, oyunculara rahatlatıcı görevler ve sevimli karakterler sunarak günlük streslerden kaçış sağlıyor. Cardiff'te yaşayan bazı bireyler, bu oyunların ruhsal sağlık sorunlarıyla başa çıkmada etkili olduğunu dile getiriyor.
19 Ekim 2024

Colorado Boulder Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, yüksek yağlı diyetlerin bağırsak bakterilerini bozarak kaygıyı artırabileceğini ortaya koydu. Araştırma, ergen fareler üzerinde yapıldı ve yüksek yağlı diyetle beslenen farelerin bağırsak bakterilerinde önemli bir dengesizlik ve beyinlerinde kaygı ile ilişkili genlerin daha yüksek ekspresyonu gözlemlendi. Bu bulgular, diyet, bağırsak sağlığı ve zihinsel refah arasındaki karmaşık ilişkiyi vurguluyor.
21 Haziran 2024

Yeni bir araştırma, düzenli balık yağı takviyesi kullanımının sağlıklı bireylerde inme ve kalp hastalığı riskini artırabileceğini ortaya koydu. Britanya’daki Biobank biyomedikal veri tabanında 40 ile 69 yaş arasındaki 415 binden fazla kişinin sağlık verileri analiz edildi. Araştırma, kalp rahatsızlığı bulunmayan kişilerde balık yağı takviyesinin ritim bozukluğu ve inme riskini artırdığını gösterdi. Bu bulgular, balık yağı takviyesinin sadece kalp rahatsızlığı olan bireyler için faydalı olabileceğini işaret ediyor.
22 Mayıs 2024

Avusturya'da yapılan bir araştırma, hafif şok dalgalarının baypas ameliyatından sonra kalp dokusunu yenileyebileceğini gösterdi. Innsbruck Tıp Üniversitesi'nden Prof. Johannes Holfeld liderliğindeki ekip, bu yöntemin kalp hastalığı tedavisinde devrim yaratabileceğini belirtti. Çalışma, şok dalgası tedavisi gören hastaların kalplerinin daha fazla kan pompalayabildiğini ve daha fazla yürüyebildiklerini ortaya koydu. Araştırmacılar, bu yöntemin daha geniş bir hasta grubunda test edilmesi için daha büyük denemeler planlıyor.
20 Haziran 2024

JAMA Neurology dergisinde yayınlanan bir araştırma, insan beyninin hacminin zamanla arttığını gösteriyor. Araştırma, 1930 ile 1970 yılları arasında doğan 3,226 katılımcının MR taramaları üzerinden beyin hacimlerindeki artışı belgelemiştir. Araştırmacılar, büyüyen beyin hacimlerinin demans riskinde düşüşe işaret edebileceğini öne sürüyorlar. Ancak, demans vakalarının artışı, sosyal ve çevresel faktörlerle ilişkilendirilerek, beyin büyüklüğündeki artışın demans üzerindeki etkileri konusunda çelişkiler ortaya koyuyor.
22 Nisan 2024

Colorado Boulder Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, yüksek yağlı diyetlerin bağırsak bakterilerini bozarak kaygıyı artırabileceğini ortaya koydu. Araştırma, ergen fareler üzerinde yapıldı ve yüksek yağlı diyetle beslenen farelerin bağırsak bakterilerinde çeşitlilik kaybı ve kaygı ile ilişkili beyin bölgelerinde gen ekspresyonu artışı gözlemlendi. Bu bulgular, diyet, bağırsak sağlığı ve zihinsel refah arasındaki karmaşık ilişkiyi vurguluyor.
21 Haziran 2024

Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan bir araştırma, hamileliğin annelerin beyninde dinamik ve işlevsel değişikliklere yol açtığını ortaya koydu. Araştırma, 38 yaşındaki sağlıklı bir kadının beynini iki yıl boyunca inceledi ve hamilelik sırasında beyindeki gri madde ve beyaz madde yapısında önemli değişiklikler gözlemlendi. Bu değişikliklerin, annenin beyninin anneliğe hazırlanma sürecinin bir parçası olduğu düşünülüyor. Çalışma, hamilelik sırasında hormon seviyelerindeki değişimlerin beyin anatomisini nasıl etkilediğini anlamaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
18 Eylül 2024
İşaretlediklerim