İbrahim Kahveci, Türkiye'nin uyguladığı ekonomi programının dış dengeyi sağlama ve döviz ihtiyacını karşılama amacına ulaşamadığını belirtiyor. Tüketim malı ithalatının yüksek seviyelerde olduğunu ve başarının sadece düşen küresel enerji fiyatlarına bağlı olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, finansal yatırımlardan gelen döviz akışının sınırlı olduğunu ve kalıcı iyileşmeler için daha sert önlemler gerektiğini vurguluyor. Kahveci, mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını ve alt gelir gruplarının bu durumdan en çok etkileneceğini öne sürüyor.
6 Mayıs 2024

Ozan Gündoğdu'nun yazısına göre, Türkiye'de Big Mac fiyatları, döviz kuru sabit kalmış olmasına rağmen, yüksek enflasyon nedeniyle yabancı ülkelerden daha pahalı hale gelmiştir. Big Mac endeksi, Türk Lirasının reel değerinin yüksek olduğunu ve finansal enstrümanların cazip olmadığını göstermektedir. Bu durum, yabancı sermaye çekmeye çalışan Türkiye için olumsuz bir haber olarak değerlendirilmekte ve TL'nin değer kaybedeceği bir süreç öngörülmektedir. Ayrıca, yılın ikinci yarısında ekonomik zorlukların artacağı ve halk için zor bir dönem olacağı belirtilmektedir.
10 Mayıs 2024

Avrupa ile Türkiye arasındaki asgari ücret farkı giderek büyüyor. Avrupa'da bazı ülkelerde verilen asgari ücret, Türkiye'dekinin yedi katına kadar çıkabiliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'deki asgari ücretin düşük olmadığını savunarak, Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek asgari ücrete sahip olduğunu belirtti. OECD verilerine göre, Türkiye'de asgari ücretliler Avrupa ve OECD ortalamasına göre daha fazla çalışmasına rağmen daha az kazanıyor.
16 Temmuz 2024

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, CNBC-e'de yaptığı bir röportajda yüksek faiz oranlarını eleştirirken 'Ülke batıyor' ifadesini kullandı. Ancak, bu ifadenin yanlışlıkla kullanıldığını belirterek, asıl kastettiğinin 'Firmalar batıyor' olduğunu açıkladı. Gültepe, yüksek faiz oranlarının yatırım, üretim ve ihracat üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti ve TİM olarak Türkiye'ye değer katmak için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
4 Kasım 2024

Barış Zeyrek, Türkiye'nin Körfez ülkeleri ile olan ekonomik ilişkilerinin kısa vadeli faydalar sağlayabileceğini ancak uzun vadeli ekonomik krizden çıkış için yeterli olmadığını belirtiyor. Yazısında, Türkiye'nin Batı ile ilişkilerini düzelterek yabancı yatırımları artırma ihtiyacına dikkat çekiyor. Zeyrek, Avrupa ve Amerika ile düşmanca söylemlerin sonlandırılması ve stratejik işbirliklerinin yeniden canlandırılmasının gerekliliğini vurguluyor. Ayrıca, Körfez ülkeleri ile sıkı ilişkiler kurmanın stratejik bir akıl yoksunluğu olduğunu eleştiriyor.
8 Mayıs 2024

Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciliği Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, Türkiye'nin 150 bin çobana ihtiyaç duyduğunu ve bu ihtiyacın karşılanması için Afganistan ve Türk cumhuriyetleriyle görüşmeler yapıldığını belirtti. Çoban eksikliği nedeniyle hayvancılık sektörü olumsuz etkileniyor ve yatırımcılar sektörden uzak duruyor. Çelik, çobanlık mesleğinin cazip hale getirilmesi için sosyal güvenlik sorunlarının çözülmesi ve gerekli teşviklerin sağlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yabancı çoban istihdamı için yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade etti.
23 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, son sekiz ayda konut fiyat artışının TÜFE’nin altında kalmasının konut balonunun sönmesine yetmeyeceğini belirtti. Konut fiyatlarının dolar kuru ile birlikte arttığını, ancak halkın satın alma gücünün düştüğünü ve konut talebinin azaldığını vurguladı. Yabancıya konut satışında da ciddi bir düşüş olduğunu ve bunun nedenleri arasında güven sorunu ve mülteci sorununun etkili olduğunu ifade etti. Korkmaz, kara para ile mücadelede başarılı olunması durumunda konut fiyatlarının reel olarak yeniden artmayacağını öngördü.
19 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de özel eğitim kurumlarının yüksek ücretleri nedeniyle toplumda bir kastlaşma oluştuğunu ifade etti. İstanbul'da bir yabancı kolejin 2024-2025 ders yılı kayıt ücretinin 830.000 lira olduğunu, taksitlendirildiğinde ise 1 milyon 150 bin liraya çıktığını belirtti. Korkmaz, bu durumun sadece çok az bir kesimin ödeyebileceği bir durum olduğunu ve Türkiye'de 2022 yılında kaynağı belirsiz 26,4 milyar dolarlık para girişi olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, vakıf üniversitelerinin bazılarının kendi şirketleri üzerinden kazanç sağladığını ifade etti.
29 Mart 2024

Rahmi Turan, Türkiye'nin son beş yılda 'Tek Adam Sistemi' altında yönetilmeye başlamasıyla birlikte ekonomik ve sosyal dengelerin bozulduğunu savunuyor. Ekonomik krizin derinleştiğini, piyasaların istikrarsızlaştığını ve hükümetin durumu kontrol altına alma vaatlerinin gerçekleşmediğini belirtiyor. Ayrıca, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Dünya Bankası'ndan sağlanan finansmanla ilgili müjdelerinin, geçmişte yapılan harcamaların yanında yetersiz kaldığını ifade ediyor. Turan, ülkenin yönetim sisteminin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini öne sürüyor.
13 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, ihracatçıların Türk Lirasının değer kaybetmesini istemesine rağmen, bu durumun üretim maliyetlerini artıracağını ve rekabet gücünü azaltacağını belirtiyor. İhracatın büyük bir kısmının ithal girdiye dayandığını ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. Korkmaz, ithal girdilerin yerli üretimle değiştirilmesi ve Türk Lirasının değer kazanması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve devletin ithal girdi ikame yatırımlarına teşvik vermesi gerektiğini öne sürüyor.
28 Şubat 2024

Murat Muratoğlu, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Antalya'da düzenlenen Diplomasi Forumu'nda yaptığı, 'Türkiye olmasaydı Avrupa ülkeleri tamamıyla istikrarını kaybetmiş olurdu. Erdoğan, Avrupa kıtasını kurtardı' şeklindeki açıklamalarını ele alarak, Türkiye'nin sığınmacı politikasının ülkeyi olumsuz yönde etkilediğini savunuyor. Muratoğlu, Türkiye'nin artan sığınmacı sayısının ekonomik ve sosyal sorunlara yol açtığını, bu durumun ülkenin geleceği için ciddi riskler barındırdığını belirtiyor. Ayrıca, sığınmacıları kabul eden Türkiye'nin Avrupa için bir kurtarıcı rolü üstlendiğini ancak bunun Türkiye'ye maliyetinin ağır olduğunu ifade ediyor.
20 Mart 2024

Yusuf Dinç, Türkiye'nin ekonomi yönetiminin küresel sermaye ve ucuz mal akışı gibi iki ana girdiyi dengeli bir şekilde yönetmeye çalıştığını ancak bu süreçte iç üretimi feda etmek istemediğini ifade etmiştir. Ekonomi yönetimi, TL'nin değer kazanmasını sağlayarak küresel fon akışını çekmeye ve ödemeler dengesini iyileştirmeye çalışıyor. Ancak bu strateji, yurt içi üreticilerle enflasyonla mücadele etmeyi zorlaştırıyor ve ekonomi yönetimi bu konuda çok hassas bir denge kurmaya çalışıyor.
5 Mayıs 2024

Türkiye'de çoban sıkıntısı yaşanıyor ve bu sorunu çözmek için Afganistan ve Türk cumhuriyetlerinden çoban ithalatı gündemde. Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, Türkiye'nin 150 bin çobana ihtiyaç duyduğunu ve hükümetin bu konuda görüşmeler yaptığını belirtti. Ancak, yabancı çobanların bir süre sonra başka işlere yöneldiği ve yerli çobanların desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, çobanlık mesleğinin 'sürü yöneticiliği' olarak adlandırılması ve sosyal güvencelerinin sağlanması gerektiği ifade edildi.
10 Temmuz 2024

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde düzenlenen 'Akademik Vizyon ve Hedefler Buluşması'nda Türkiye'de yaklaşık 350 bin yabancı öğrenci bulunduğunu açıkladı. Yılmaz, bu sayıyla Türkiye'nin en çok yabancı öğrenciye sahip 10 ülke arasında yer aldığını belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin 7,3 milyonun üzerindeki öğrenci sayısıyla Avrupa Yükseköğretim Sistemi'nde ön sıralarda yer aldığını ve akademisyen sayısının 22 yıl önceki 70 binden bugün 183 binin üzerine çıktığını vurguladı.
1 Ekim 2024

Bülent Falakaoğlu, Türkiye'nin ekonomik büyümesinin cari açık artışıyla doğru orantılı olduğunu ve bu büyümenin dışa bağımlılık nedeniyle sürdürülebilir olmadığını ele alıyor. Ocak ayında cari açığın yıllık bazda 37.5 milyar dolara indiği, ancak aylık bazda artış gösterdiği belirtiliyor. Falakaoğlu, ekonomik iyileşmelerin emekçiler üzerindeki olumsuz etkilerine odaklanarak, dışa bağımlılığın ve enerji fiyatlarındaki düşüşün cari açığı azalttığı ancak temel sorunların devam ettiğini vurguluyor.
14 Mart 2024

Orhan Bursalı, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik çöküntüyü aşmak için sadece siyasi ve sosyal platformda normalleşme ve yumuşamanın yeterli olmadığını savunuyor. Bursalı, ekonomik koşulların düzelmesi için daha güçlü adımlar atılması gerektiğini, halkın insanca yaşam koşullarının sağlanması ve dış yatırım için demokratik bir ortamın oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, dış yatırımcıların ülkeye gelmesi için tarafsız yargı, ifade ve medya özgürlüğü gibi unsurların önemine dikkat çekiyor.
16 Haziran 2024

Murat Muratoğlu, Türkiye'de yaşanan ilaç sıkıntısını ele alıyor ve bu durumun uzun süredir devam ettiğini, ancak son zamanlarda daha da kötüleştiğini belirtiyor. İlaç fiyatlarının Euro cinsinden sabitlenmesi ve bu değerin uzun süredir güncellenmemesi nedeniyle, ilaç firmalarının bazı ürünleri üretmeyi veya ithal etmeyi durdurduğunu ifade ediyor. Muratoğlu, firmaların ticari kuruluşlar olduğunu ve kar amacı güttüklerini, bu nedenle mevcut durumda ilaç temininde yaşanan sıkıntıların ekonomik temellere dayandığını vurguluyor.
13 Nisan 2024

Şeref Oğuz, Mehmet Şimşek'in yabancı yatırımcıyı çekebilmesi için önce içerdeki yatırımcıyı ikna etmesi gerektiğini vurguluyor. Oğuz, yerli yatırımcıların enflasyon, maliyetler, belirsizlik ve ani regülasyonlar gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Ayrıca, vergi reformu paketine hükümetten yeterli destek gelmediğini ve yabancı yatırımcıların bu durumu fark ettiğini ifade ediyor. Yabancı yatırımcıların sürprizleri sevmediğini, politik istikrarsızlıktan hoşlanmadığını ve hukuksuzluk ile ayrımcılıktan kaçındığını belirtiyor.
25 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, açıklanan kamuda tasarruf ve verimlilik paketinin enflasyonu önlemede etkili olabilmesi için iktisadi ajanların güven duyması gerektiğini belirtti. Korkmaz, kamu ihale kanunu ve kamu-özel iş birliği anlaşmalarının eleştirildiğini, mali disiplinin sağlanamadığını ve tasarrufun altyapısının oluşturulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, 10 milyon yabancıyı besleyen bir ülkenin yapacağı tasarrufun önemsiz olduğunu ve seçimlerin israfı kronikleştirdiğini ifade etti.
14 Mayıs 2024

OECD'nin üst düzey denetçileri, Türkiye'nin rüşvetle mücadelede yetersiz kaldığını belirten bir rapor hazırladı. Raporda, kamu ve özel sektörden birçok kurum ve kuruluşla yapılan görüşmelerin sonuçları yer aldı. Özellikle savunma ve inşaat gibi yüksek riskli sektörlerde yabancı rüşvetle mücadele konusunda ciddi eksiklikler tespit edildi. Türkiye'nin gri listeden çıkabilmesi için mevcut çabaların yetersiz olduğu vurgulandı.
28 Haziran 2024
İşaretlediklerim