Türkiye, kripto paraya olan talep konusunda Avrupa'da birinci, dünyada ise dördüncü sırada yer alıyor. Murat Muratoğlu, bu ilginin sebebinin Türkiye'nin ekonomik durumu olduğunu belirtiyor. İnsanlar, emeğin ve çalışmanın karşılığının düşük olduğu bir coğrafyada, kripto paralarla şanslarını denemeye çalışıyorlar. Çalışarak kazanılan paranın biriktirilse bile hayal kurmaya yetmediği bir ortamda, kripto paralar bir çıkış yolu olarak görülüyor.
18 Mayıs 2024

Türkiye'de barınma ihtiyacı, artan maliyetler ve yüksek faizler nedeniyle dar gelirliler için giderek zorlaşıyor. Mesa Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, Türkiye'de arsa maliyetlerinin konut fiyatlarının yüzde 45-50'sini, bazı bölgelerde ise yüzde 70'ini oluşturduğunu belirtti. Yurtdışında ise arsa maliyetlerinin yüzde 20-25'i geçmediğini ifade eden Boysanoğlu, Türkiye'de arsa maliyetlerinin regüle edilmesi durumunda konut fiyatlarının daha makul hale gelebileceğini söyledi. Boysanoğlu, ekonomik arazi üretiminin kamu gücü ile mümkün olabileceğini vurguladı.
18 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yaşadığı 14'üncü krizin ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda farklı olduğunu ve bu nedenle IMF ile yapılabilecek bir anlaşmanın krizi çözemeyeceğini belirtiyor. Türkiye'nin siyasi ve sosyal sorunları çözmeden IMF ile anlaşma yapmasının mümkün olmadığını ve mevcut iktidarın demokrasi ve hukuk alanında geri dönüş yapması gerektiğini ifade ediyor. Korkmaz, en akılcı çözümün siyasi iktidarın değişmesi olduğunu vurguluyor.
6 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024

Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, Türkiye'deki projeler için Vietnam ve Filipinler'den işçi getirdiklerini açıkladı. Eren, iç pazarda daralma dönemlerinde yurt dışı projelerine yöneldiklerini ve bu projelerin toplam değerinin 509 milyar lirayı aştığını belirtti. Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran ise Türkiye'de gençlerin üniversiteye gitme zorunluluğu gibi bir algı olduğunu ve bu durumun iş gücü sıkıntısına yol açtığını ifade etti.
5 Haziran 2024

Murat Muratoğlu, seçimlerin ülkenin ekonomik belirsizliklerinden kurtulmasına bir çözüm olmayacağını ve bütçe açığının ciddi boyutlara ulaştığını ifade ediyor. Seçim öncesi ekonomik göstergelerin suni olarak iyileştirilmeye çalışıldığını, ancak bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. Ayrıca, döviz kurlarının ve faiz oranlarının manipüle edilmesine rağmen, ülkenin ekonomik temellerinin zayıf kaldığını eleştiriyor. Muratoğlu, seçim sonrası ekonomik zorlukların daha da artacağını öngörüyor.
30 Mart 2024

Çiğdem Toker, Türkiye'deki asgari ücretin dolar bazında diğer bazı ülkelerden yüksek olmasına rağmen, yolsuzluk ve gelir eşitsizliği konularının göz ardı edildiğini belirtiyor. Toker, Bakan Şimşek'in yolsuzluk ve yoksulluk arasındaki bağlantıyı sorgulayan bir gazeteci olmadığını eleştiriyor. Ayrıca, Şimşek'in uluslararası finans kuruluşları gibi konuşmasının, Türkiye'deki ekonomik koşulları iyileştirmek için iyi bir örnek oluşturmadığını vurguluyor.
3 Temmuz 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Yüksek Teknoloji Teşvik Programı Tanıtım Toplantısı'nda, AR-GE faaliyetleri bakımından dünyanın en büyük ilk bin firmasının Türkiye'de kuracağı yeni merkezlerin personel giderinin yarısını beş yıl boyunca karşılayacaklarını açıkladı. Ayrıca, sanayinin verimlilik odaklı dönüşümüne rehberlik eden model fabrikaların sayısının artırılacağını ve elektrikli araç yatırımlarına yönelik teşvik paketlerinin devreye alınacağını belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin teknoloji alanında büyük yatırımlar çekmeyi hedeflediğini ve enerji sektöründe de önemli teşvikler sunacaklarını ifade etti.
26 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Ocak-Şubat döneminde Türkiye'nin AB, İngiltere ve ABD ile olan ticaretinde 0,7 milyar dolar fazla verirken, Rusya ve Çin ile olan ticaretinde 12,8 milyar dolar açık verdiğini belirtti. Bu durumun, Türkiye'nin toplam dış ticaret açığının neredeyse tamamını bu iki ülkeye karşı verdiğini gösterdiğini ifade etti. Korkmaz, Rusya ile enerji ticaretinde pazarlık yapılması ve Çin'den yapılan ithalatta teknoloji dışı ürünler için kota uygulanması gerektiğini savundu. Ayrıca, bu ülkelerin yolsuzluğa açık ülkelerle işbirliği yaparak dış ticaret yoluyla sömürü düzeni kurduğunu öne sürdü.
3 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de sermaye karşıtlığı ve Batı emperyalizmi konularına dikkat çekiyor. Korkmaz, spekülatif sermaye, kara para, rüşvet ve yolsuzluk yoluyla oluşan sermayenin siyasi iktidarların sorumluluğunda olduğunu belirtiyor. Ayrıca, piyasa ekonomisinde sermayenin önemine vurgu yaparak, ciddi yabancı yatırım sermayesinin Türkiye'ye gelmediğini ve bunun nedeninin sıcak para ve spekülatif sermaye girişi olduğunu ifade ediyor. Batı emperyalizminin günümüzde dış ticaret ve ekonomik ilişkiler yoluyla gerçekleştiğini de ekliyor.
2 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki mülteci sorununun ve hukuki sorunların ekonomik istikrarı engellediğini belirtti. Toplumun büyük bir kısmı mültecilerin geri dönmesini ve yeni mülteci girişinin yasaklanmasını istiyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında düşük sıralamalarda yer aldığına dikkat çekildi. Korkmaz, demokratik ve hukuki altyapı düzeltilmeden yatırım ve güven ortamının sağlanamayacağını vurguladı.
26 Mayıs 2024

ABD'de Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın başkanlık seçimlerinde zaferini ilan etmeye hazırlandığı belirtiliyor. Nobel ödüllü ekonomist Daron Acemoğlu, Trump'ın seçilmesi durumunda hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı ve basın özgürlüğü gibi temel kurumlara zarar verebileceğini ifade etti. Acemoğlu, Trump'ın zaferinin ABD ekonomisinde ciddi belirsizliklere ve kurumsal erozyona yol açabileceğini, bu durumun iş dünyasında yatırımların durmasına neden olabileceğini belirtti.
6 Kasım 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açık sorununu çözmesi için üretimde ithal ara malı ve hammadde kullanımını azaltması gerektiğini belirtiyor. Özel sektör yatırım yapmadığı için devletin pamuk ve iplik gibi ürünlerin üretimine teşvik vermesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, Türkiye için uygun kur rejiminin yönetimli dalgalanma veya yarı sabit kur rejimi olabileceğini ve bu değişiklikler için Merkez Bankası'nda reform yapılması gerektiğini öne sürüyor.
14 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin millî dış ticaret politikasının olmadığını, özellikle Çin'den yapılan ithalatlarda teknoloji ürünleri yerine daha düşük katma değerli ürünlerin tercih edildiğini belirtiyor. Üretimde yüksek oranda ithal girdi kullanıldığını ve hükümetin bu konuda bir iyileştirme programına sahip olmadığını ifade ediyor. Dış borçların çevrilmesi için yüksek faiz oranları ödendiğini, altın ithalatına getirilen kotaların hem olumlu hem olumsuz sonuçlar doğurduğunu, kaçak altın ticaretinin arttığını vurguluyor.
19 Mart 2024

Abbas Güçlü, Türkiye'de 10 milyona yakın üniversite mezununun ya işsiz olduğunu ya da öğrenim gördükleri alanla ilgisi olmayan işlerde çalıştığını belirtiyor. Meslek liselerinin çağın gerisinde kaldığını ve öğrencilerin üniversitelere yönlendirilmesinin teknik eleman eksikliğine ve işsizliğe yol açtığını ifade ediyor. Güçlü, gelişmiş ülkelerde mesleki eğitimin öneminin altını çizerek, Türkiye'nin eğitim politikalarını sorguluyor ve mesleki eğitime daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguluyor.
14 Nisan 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'de mutluluk algısının ekonomik durumla olan çelişkili ilişkisini ele alıyor. Vatandaşlar hayat pahalılığı ve yoksulluk artarken, işsizlik azaldığı ve terör sorununun önemli ölçüde azaldığı konusunda hemfikir. Ancak, ekonomik zorluklara rağmen, mutluluk oranlarında son yıllarda bir artış gözlemleniyor. 2019'dan 2023'e kadar mutluluk oranlarındaki değişimler, ekonomik göstergelerle tam olarak örtüşmeyen bir tablo çiziyor.
19 Şubat 2024

Hayri Kozanoğlu, Türkiye'de ekonomik durumun zorlaşacağını ve ihracatın öneminin artacağını belirtiyor. Ancak, ihracat odaklı büyümenin ucuz işgücüne bağlı olduğunu ve bu durumun asgari ücretin 2025'e kadar sabitlenmesini gerektirdiğini ifade ediyor. Ayrıca, mevcut asgari ücretle emekçilerin satın alma gücünün düştüğü, enflasyonun özellikle gıda, kira ve ulaştırma kalemlerinde çok yüksek olduğunu belirtiyor. Kozanoğlu, 1 Mayıs'ın, emekçilerin taleplerini yükseltmek için önemli bir fırsat olduğunu ve toplumsal muhalefetin bu talepler karşısında emekçilerin yanında durması gerektiğini vurguluyor.
9 Nisan 2024

Akif Beki, Avrupa'da aşırı sağın yükselişinin Türkiye için ne anlama gelebileceğini tartışıyor. Eski Almanya Şansölyesi Merkel'in Türkiye'nin istikrarının Avrupa için önemli olduğunu belirten sözlerine atıfta bulunarak, aşırı sağcı liderlerin de benzer bir yaklaşım sergileyebileceğini öne sürüyor. Ancak, bu durumun Türkiye üzerindeki baskıyı artırabileceği ve iç siyasette radikal sağa kayışı hızlandırabileceği belirtiliyor. Avrupa'nın siyasi istikrarsızlığının Türkiye'ye olumsuz etkileri olabileceği vurgulanıyor.
11 Haziran 2024

Ahmet Taşgetiren, Türkiye'de emeklilerin zor yaşam koşullarını ve iktidarın bu durumda sorumluluğunu ele alıyor. 22 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın, özellikle 2013'ten sonra ekonomideki yanlış kararlar nedeniyle bu sorunlardan sorumlu olduğunu belirtiyor. Emeklilerin zorluklar içinde yaşamak zorunda bırakıldığını, işsizlik ve asgari ücretle geçinme zorluklarının arttığını vurguluyor. Ayrıca, emeklilerin bir yürüyüş düzenlemesi durumunda bunun büyük bir etki yaratacağını ifade ediyor.
25 Şubat 2024

ILO'nun 2021 raporuna göre, uluslararası göçmen işçi sayısı 164 milyondan 169 milyona yükseldi. Bu işçilerin büyük bir kısmı yüksek gelirli ülkelerde çalışıyor. Küresel Kölelik Endeksi, zorla çalıştırılan insan sayısının 27,6 milyon olduğunu ve bunların dörtte birinin çocuk olduğunu belirtiyor. Türkiye, işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla göç ve istihdam politikalarını uyumlaştırma yoluna gitmiş, bu kapsamda geçici ve/veya uluslararası koruma statüsündeki göçmenlerin kayıtlı bir şekilde çalışmalarını teşvik etmiştir.
31 Mart 2024
İşaretlediklerim