İstanbul Büyükşehir Belediyesi odaklı operasyonlar sonrası Saraçhane'de başlayan protestolara katılan 90 kişi ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 65’inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma, salonun fiziki koşullarının yetersizliği nedeniyle 4 Temmuz'a ertelendi. İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu, iddianamenin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, polis şiddetine maruz kaldığını ifade etti. Savcı, tüm sanıklar dinlendikten sonra esas hakkında mütalaa vereceğini belirtti.
18 Nisan 2025

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Silivri Cezaevi önünde yaptığı açıklamada Adalet Bakanı'nı hapishanelerdeki öğrencileri dinlemeye davet etti. Kaboğlu, cezaevi ziyaretinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer tutuklularla görüştüğünü belirtti. Öğrencilerin yakalanma biçimi ve maruz kaldıkları şiddet hakkında gözlemlerini paylaştı. Ayrıca, Adalet ve İçişleri Bakanlarını hapishaneleri ziyaret etmeye ve tutuklularla konuşmaya çağırdı.
3 Nisan 2025

İstanbul başsavcılığı, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu hakkında 'terör örgütü propagandası yapmak' ve 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' suçlamalarıyla soruşturma başlattı. Bu soruşturma sonucunda Kaboğlu ve yönetim kurulu görevden alındı. Kaboğlu, kararın üst yargı yoluna açık olduğunu belirterek, hukuki süreç tamamlanana kadar görevine devam edeceğini açıkladı. İstanbul Barosu'na destek için yürüyen avukatlara polis müdahale etti.
21 Mart 2025

İstanbul Başsavcılığı'nın açtığı dava sonucunda İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri görevden alındı. Bu karara tepki gösteren avukatlar, İstiklal Caddesi'ndeki baroya yürüyüş düzenledi. Polis, avukatların yürüyüşüne müdahale etti ancak avukatlar yürüyüşlerine devam etti ve çeşitli sloganlar attı. Olay, İstanbul Barosu'nun olağanüstü kurultaya gitmesiyle sonuçlanabilir.
21 Mart 2025

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri, İstanbul başsavcılığı tarafından açılan bir dava sonucunda görevden alındı. Dava, baro yönetiminin 'halkı yanıltıcı bilgi yayma' suçlamasıyla açılan bir soruşturma kapsamında başlatıldı. Bu gelişme, İstanbul Barosu'nun olağanüstü kurultaya gitmesine neden oldu ve Kaboğlu ile 10 üye hakkında hapis cezası talep edildi.
21 Mart 2025

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, baro hakkında yeni bir fezleke hazırlandığına dair haberleri yalanladı ve bu tür haberlerin meslektaşlarının olağanüstü genel kurula ilgisini azaltmak amacıyla yayıldığını belirtti. İstanbul başsavcılığı, baro başkanı ve yönetim kurulu hakkında 'terör örgütü propagandası yapmak' ve 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' suçlamalarıyla soruşturma başlatmıştı. Bu gelişmelerin ardından İstanbul Barosu, olağanüstü genel kurula gitme kararı aldı. Kaboğlu, meslektaşlarını genel kurula katılmaya davet etti.
22 Şubat 2025

İstanbul başsavcılığı, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesi hakkında 'terör örgütü propagandası yapmak' ve 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' suçlamalarıyla fezleke hazırladı. Fezlekede, Kaboğlu ve diğer üyeler için üç yıldan 12 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Savcılık, Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni alarak, yönetim kurulunun ifadelerini aldı ve fezlekeyi Bakırköy başsavcılığına gönderdi. Ayrıca, İstanbul Barosu yönetim kurulunun görevden alınması için dava açıldı.
22 Şubat 2025

İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Türkiye'deki hukuk sisteminin çöküşünü ve adalet uygulamalarındaki sorunları eleştirdi. Kaboğlu, gazetecilerin tutuklanması ve açılan soruşturmaların anayasal kurallara aykırı olduğunu belirtti. Ayrıca, terör suçlamalarının keyfi bir şekilde kullanıldığını ve bu durumun demokratik iradeye müdahale anlamına geldiğini ifade etti. 23 Şubat'ta düzenlenecek olağanüstü kurultayın, baro yönetiminin görevden alınmasına karşı bir tepki olduğunu vurguladı.
20 Şubat 2025

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, 23 Şubat'ta olağanüstü bir kurultay düzenleyeceklerini duyurdu. Bu karar, İstanbul başsavcılığının Kaboğlu ve baro yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi talebiyle açtığı dava sonrasında alındı. Kurultayın, baro yönetimi üzerindeki hukuki süreçler ve olası değişiklikler açısından önemli bir adım olması bekleniyor.
15 Ocak 2025

İstanbul başsavcılığı, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Baro Yönetim Kurulu üyelerinin görevden alınması için dava açıldığını duyurdu. Dava, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açıldı ve yeni bir başkan ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep ediliyor. Bu gelişme, İstanbul Barosu'nun yönetim yapısında önemli değişikliklere yol açabilir.
14 Ocak 2025

İstanbul başsavcılığı, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Baro Yönetim Kurulu üyelerinin görevden alınması için dava açıldığını duyurdu. Dava, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açıldı ve yeni bir başkan ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep ediliyor. Bu gelişme, İstanbul Barosu'nun yönetim yapısında önemli değişikliklere yol açabilir.
14 Ocak 2025

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, muhalefetin normalleşme ve yumuşama süreçlerinde sorumlu olmadığını, çünkü anormalliği muhalefetin yaratmadığını ifade etti. Kaboğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylığı ve anayasa değişiklikleri konularında muhalefetin anayasal dilini düzgün kullanamadığını ve doğru anayasal bilgiyi yaymadığını belirtti. Ayrıca, iktidarın anayasa konusunda bilgi kirliliği yarattığını ve anayasal gündemi tekelinde tuttuğunu iddia etti. Kaboğlu, muhalefetin anayasal söylemi ve talebi geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
25 Kasım 2024

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, PKK üyeliği iddiasıyla yürütülen bir terör soruşturması kapsamında gözaltına alındı. İstanbul Barosu, Özer'in gözaltına alınmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu savundu. Baro, Anayasa'nın özel hayatın gizliliği ve konut dokunulmazlığı gibi maddelerinin ihlal edildiğini öne sürdü. Olay, çeşitli siyasi ve sivil toplum kuruluşları tarafından da eleştirildi.
30 Ekim 2024

İstanbul Barosu'nun yeni başkanı İbrahim Kaboğlu, anayasanın değişmez maddelerine olumlu anlamda dokunulabileceğini belirttiği açıklamalarının bağlamından koparılarak bir karaçalma kampanyası başlatıldığını ifade etti. Kaboğlu, anayasanın ilk üç maddesinin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini vurgularken, açıklamalarının siyasi bir zemine çekildiğini ve yanlış anlaşıldığını belirtti. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi isimlerin tepkisini çeken Kaboğlu, anayasal hassasiyetlerin farkında olduğunu ve bu konuda mücadele etmeye devam edeceğini söyledi.
21 Ekim 2024

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP'nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etti. Özel, Türkiye'nin çıkarları için doğru adımların atılması gerektiğini ve CHP'nin bu süreçte engelleyici olmayacağını ifade etti. Ayrıca, TBMM'nin önemine vurgu yaparak, Demirtaş ve Selçuk Mızraklı ile iletişim halinde olmaya devam edeceklerini belirtti. Özel, tarih önünde üzüntü duyulacak bir pozisyonda olmayacaklarını, aksine gurur duyulacak bir pozisyonda olacaklarını söyledi.
21 Ekim 2024

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Barosu'nun yeni başkanı İbrahim Kaboğlu'nun anayasanın değişmez maddelerine olumlu anlamda dokunulabileceği yönündeki açıklamasına tepki gösterdi. İmamoğlu, bu açıklamayı talihsiz ve kötü bir başlangıç olarak nitelendirdi. Kaboğlu'nun açıklamaları, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından da eleştirildi. Yavaş, anayasanın dördüncü maddesinin net olduğunu ve değiştirilemez olduğunu vurguladı.
21 Ekim 2024

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu'nun anayasanın değişmez maddelerine olumlu anlamda dokunulabileceği yönündeki açıklamalarına karşı çıktı. Yavaş, Anayasa'nın 4. maddesinin bu konuda net olduğunu ve Anayasa Mahkemesi'nin de bu maddelerin değiştirilemez olduğuna karar verdiğini belirtti. Kaboğlu, geçmişte yapılan anayasa değişikliklerini örnek göstererek, değişmez maddelere olumlu dokunuşların mümkün olduğunu savunmuştu.
20 Ekim 2024

Eski CHP İstanbul milletvekili ve anayasa hukukçusu İbrahim Kaboğlu, İstanbul Barosu Başkanlığı’na aday olduğunu açıkladı. Kaboğlu, anayasanın koruyucuları olarak Fetret dönemine son vermek için avukatları birlikte hareket etmeye çağırdı. 'Değişim İsteyen Avukatlar' grubu da Kaboğlu'na aday olması için çağrıda bulunmuştu. Kaboğlu, basın toplantısında anayasanın ihlallerine ve baroların önemine dikkat çekti.
10 Ağustos 2024

İbrahim Kaboğlu, 2007-2017 yılları arasında Türkiye'de yapılan anayasal değişikliklerin kişisel iktidar arayışıyla motive edildiğini ve bu süreçte demokratik standartların azaldığını belirtti. Anayasa'da yazılı olmayan fiili durumlar ve uygulamaların arttığını, yasama, yürütme ve yargı arasındaki ayrımın sadece biçimsel kaldığını ifade etti. Kaboğlu, bu değişikliklerin siyasal krizleri ve toplumsal bunalımları derinleştirdiğini ve Türkiye'nin anayasacılık yörüngesinden sapmasına neden olduğunu vurguladı.
2 Mayıs 2024

İbrahim Kaboğlu, Türkiye'de 2017 yılında gerçekleşen anayasal değişikliklerin, Cumhurbaşkanı'na yürütme yetkisi verirken bakanları siyaset dışı bıraktığını ve bu durumun anayasaya aykırı olduğunu belirtiyor. Cumhurbaşkanı'nın parti genel başkanı olmasının ve bakanların seçim meydanlarında aktif rol almasının anayasaya aykırı olduğunu, bu durumun Cumhuriyet'in niteliklerine zarar verdiğini ve Türkiye'nin Temmuz 2018'den itibaren bir fetret dönemine girdiğini savunuyor. Kaboğlu, mevcut sistemin 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' adı altında gerçek eksiklikleri gizlemeye çalıştığını iddia ediyor.
28 Mart 2024
İşaretlediklerim