21 Mart 2023 Hukuk · Çevre · Şehircilik

İstanbul Ataköy'de yeşil alana konut inşası planına dair dava sürecinde bilirkişi raporu hazırlandı

Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Ataköy sahilindeki yeşil alana konut inşa etmeyi planlıyor. Bu plana karşı açılan davada, beklenen Marmara depremi göz önünde bulundurularak, nüfus yoğunlaştırmanın kamuya yarar sağlamayacağı belirtilen bir bilirkişi raporu hazırlandı. Daha önce afet toplanma alanı olarak belirlenen bu bölge, Bakırköy Belediyesi'nin kararıyla bu statüden çıkarıldı. Bilirkişi raporunda, yeni planın mevcut yapı yoğunluğunu artıracağı ve çevre blokların güneşlenme ve manzara imkanlarını etkileyeceği ifade edildi. Ayrıca, artan nüfus için gerekli donatı alanlarının sağlanmadığına dikkat çekildi.

Benzer haberler

İstanbul'un Adalar ilçesindeki halk, yeni imar planının iptali için dava açacak. Planın ağaç kesimine, kıyı tahribatına, deniz kirliliğine ve kültürel mirasın kaybedilmesine sebep olabileceği belirtiliyor. Adalar'ın nüfusu plana göre iki katına çıkacak. Adalılar, planın iptali ve yeni bir planın hazırlanmasını istiyorlar. Ayrıca, planın kamu yararı değil, özel kişilerin çıkarları gözetilerek yapıldığına dikkat çekiliyor.
19 Ekim 2023

Darbe girişiminden sonra İstanbul'da boşaltılan askeri arazilerden biri olan Maltepe'deki eski Piyade Atış Okulu arazisinde başlanan sosyal konut projesi hakkında bilirkişi raporu hazırlandı. Rapora göre, araziden geçen derenin işletme bandı üzerine sağlık tesisi planlanmış ve projede özel bir lise barındırılmış. TOKİ'nin proje kapsamında yaptığı sekiz ihaleyle altı şirketin kasasına toplam 6 milyar liradan fazla para girdi. Bilirkişi raporu, imar planlarının imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olmadığı için kamu yararı barındırmadığını bildirdi.
22 Temmuz 2023

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Adalar Belediyesi tarafından hazırlanan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan yeni imar planları, Adalar ilçesinde büyük bir tahribat yaratabileceği endişesini gündeme getiriyor. Ada sakinleri, planların adaları koruma amacı taşımaktan çok turizm amaçlı gelişmelere zemin sağlayacağını düşünüyor. Planlar, Adalar'ın doğal ve tarihi alanlarını yapılaşmaya açıyor ve bazı bölgelerde otel, lojistik alan ve heliport gibi yapılar planlanıyor. Ayrıca, planların deprem riskini göz ardı ettiği ve tescillenmeyi bekleyen yapıları koruma altına almadığı eleştiriliyor.
20 Ağustos 2023

Muğla 2'inci İdare Mahkemesi, Marmaris Hisarönü Köyü'nde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kardeşinin dünürüne ait olan ve özel koruma bölgesinde bulunan bir arazide yaşlı bakımevi yapılması için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan imar planı değişikliğinin yürütmesini durdurdu. Arazinin büyük bir kısmı Ayşe Sevda Peker'e ait olup, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde yer alıyor. Marmaris Kent Konseyi ve Ekolojik Mücadele Komitesi'nin itirazları ve açtıkları dava sonucunda, bilirkişi raporu doğrultusunda mahkeme kararıyla projenin yürütmesi durduruldu.
3 Haziran 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararıyla doğal SİT derecesi düşürülerek imara açılan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkisinden çıkarılan Adalar'a yeni bir imar planı yapıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan planlara göre, adalardaki nüfus 32 bine çıkacak. Planın amacı, mevcut yapıların geleneksel dokuya uyumunun sağlanması ve yeni yapılacak yapıların da geleneksel dokuya uyumunu sağlayacak kuralların oluşturulması olarak belirtiliyor. Ancak, planın olası tehlikeler arasında kütle kayması, deprem ve tsunami risklerini de içerdiği belirtiliyor.
9 Ağustos 2023
Daha fazla

Yeşil alana konut inşa edilmesi planı ve afet toplanma alanının bu statüden çıkarılması, çevresel ve toplumsal açıdan olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Beklenen Marmara depremi göz önünde bulundurulduğunda, nüfus yoğunlaştırmanın riskleri artıracağı ve kamuya yarar sağlamayacağı belirtilmiş. Ayrıca, çevre blokların güneşlenme ve manzara imkanlarının etkileneceği ve artan nüfus için gerekli donatı alanlarının sağlanmadığı ifade edilmiş. Bu durum, toplumun yaşam kalitesi ve güvenliği açısından olumsuz bir haber olarak nitelendirilebilir.

İşaretlediklerim