Arı popülasyonunda meydana gelen kayıplar, ekosistemin dengesini bozarak çiçekli bitkilerin tozlaşmasını ve dolayısıyla gıda üretimini olumsuz etkileyebilir. Değişen iklim koşulları ve insan faaliyetleri, arıların yanı sıra diğer polen taşıyıcıların da popülasyonlarını tehdit ediyor. Bu durum, ekolojik sorunların yanı sıra ekonomik ve sosyolojik sorunlara da yol açabilir. Uzmanlar, arıların biyoçeşitlilik ve ekolojik denge için vazgeçilmez olduğunu vurguluyor.
20 Mayıs 2024

IQAir tarafından yayınlanan 2023 'Dünya Hava Kalitesi' raporuna göre, Türkiye'nin hava kirliliği ortalaması 20.5 ile WHO'nun belirlediği eşik değerlerin dört katı seviyesinde. Raporda, Türkiye havası en kirli 44'üncü ülke olarak sıralanırken, Iğdır şehri Avrupa'nın en kirli havasına sahip kenti olarak belirlendi. Raporda ayrıca, Türkiye'de hava kirliliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine ve kirliliğe yol açan başlıca faktörlere de değiniliyor. Hava kirliliği nedeniyle dünya genelinde her yıl 7 milyon insanın öldüğü belirtiliyor.
20 Mart 2024

Uluslararası bir araştırma, Amazon Yağmur Ormanları'nın neredeyse yarısının 2050'ye kadar kuraklık, ormansızlaşma ve yangınlar nedeniyle yok olabileceğini ortaya koydu. Bilim insanları, Amazonlar'ın %38'inin zaten bozulduğunu ve yağmur ormanlarının %10 ila %47'sinin tahrip olabileceğini belirtiyor. Araştırma sonuçları, ekosistemin büyük ölçüde yağışa bağlı olduğu ve 'Dünyanın akciğeri' olarak adlandırılan Amazon Ormanları'nın, nem seviyeleri düşmeye devam ederse kurak bir alana dönüşebileceğini gösteriyor.
14 Şubat 2024

Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre, iklim değişikliği hamilelik süreçlerini olumsuz etkileyerek düşük, erken doğum ve gebelik diyabeti gibi sorunlara yol açabiliyor. Aşırı sıcaklar, sineklerin taşıdığı hastalıklar ve orman yangınları hamileler için risk oluşturuyor. Ege Üniversitesi'nden Doç. Dr. Renginar Öztürk Dönmez, küresel ısınmanın bebek sağlığı üzerindeki etkilerini vurguladı ve hamilelerin bu olumsuzluklardan korunması için alınması gereken önlemleri sıraladı.
13 Haziran 2024

University College London'da yapılan bir araştırma, virüslerin yayılımıyla ilgili genel kabul gören tezi tersine çevirdi. Araştırmacılar, 12 milyon sekans içeren küresel bir veri tabanını kullanarak, virüslerin türler arası geçişini inceledi. Bulgulara göre, insan ve hayvan arasında virüs bulaşma vakalarının %64'ünde virüslerin insanlardan hayvanlara geçtiği tespit edildi. Bu durum, özellikle nesli tükenmekte olan türler için büyük bir tehdit oluşturuyor.
25 Mart 2024

Güncel bir çalışmaya göre, her gün 40 dakika orta ila yüksek yoğunlukta egzersiz yapmak, 10 saatlik hareketsiz oturma süresinin etkilerini dengeleyebiliyor. Araştırma, dört farklı ülkeden 44 bin 370 kişiyi içeren dokuz farklı çalışmanın meta-analizine dayanıyor ve katılımcıların fitness takip cihazları kullanılarak objektif veriler elde edildi. Dünya Sağlık Örgütü, haftada 150-300 dakika orta yoğunlukta veya 75-150 dakika yüksek yoğunlukta egzersiz yapılmasını öneriyor. Araştırmacılar, basit aktivitelerle hareketsizliğin zararlarının önlenebileceğini belirtiyor.
19 Eylül 2024

Bilim insanları, Batı Afrika'da yaşanan ve Mali'de 48 dereceyi aşan sıcaklıkların insan kaynaklı iklim değişikliği olmadan mümkün olamayacağını belirtiyor. Mali'nin başkenti Bamako'da bir hastane, aşırı sıcaklar nedeniyle yüzlerce ölümün gerçekleştiğini açıkladı. Araştırmalar, fosil yakıtların yakılması gibi insan faaliyetlerinin bölgedeki sıcaklıkları ortalama 1.4 derece artırdığını gösteriyor. Bilim insanları, küresel sıcaklıkların artmasıyla bu tür sıcak hava dalgalarının daha sık yaşanacağını öngörüyor.
21 Nisan 2024

Avrupa Birliği iklim ajansı Copernicus'a göre, Mart 2024, Dünya'nın hava ve okyanus sıcaklıklarının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı art arda 10'uncu ay oldu. Mart ayının ortalama sıcaklığı 14,14 santigrat derece olarak kaydedilerek, 2016'daki önceki rekoru geçti ve 1800'lerin sonlarına göre 1,68 derece C daha sıcak olduğu belirtildi. Bilim insanları, bu rekor sıcaklıkların güçlü El Nino etkisi ve insan kaynaklı karbondioksit ve metan emisyonlarından kaynaklanan iklim değişikliği ile ilişkili olduğunu ifade ediyor.
11 Nisan 2024

Uzmanlar, sıcak hava koşullarında klima kullanımının doğru yapılmaması durumunda çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, ideal uyku ortamının 19-22 derece arasında olması gerektiğini belirterek, klimanın yatak odasında değil, diğer odalarda kullanılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, temizlenmemiş klima filtrelerinin mikrop yayabileceği ve aşırı soğuğun enfeksiyon hastalıklarına neden olabileceği belirtiliyor.
21 Haziran 2024

Gıda Güvenliği Bilgi Ağı (FSIN) tarafından yayımlanan 2023 gıda krizi raporuna göre, dünya genelinde açlık çeken insan sayısı 282 milyona ulaştı. Bu sayı, 2022 yılına göre 24 milyon kişilik bir artış gösteriyor. Gazze ve Sudan'daki çatışmalar, küresel ısınmanın yol açtığı aşırı hava olayları ve ekonomik krizler, gıda güvensizliği sorununu derinleştiren başlıca faktörler arasında yer alıyor. 2023, akut gıda güvensizliği yaşayanların sayısının arttığı beşinci yıl olarak kayıtlara geçti.
24 Nisan 2024

Anadolu yer sincabı olarak da bilinen gelengilerin nesli, artan kentleşme ve azalan besin kaynakları nedeniyle tehlikede. Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin (IUCN) kırmızı listesine giren gelengilerin popülasyonu son 10 yılda yüzde 25 azaldı. Türkiye'de üç türü bulunan gelengiler, doğal bitki örtüsünün yok edilmesi ve yanlış tarım uygulamaları gibi nedenlerle yaşam alanlarını kaybediyor.
20 Ağustos 2024

Avrupa Birliği'nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi ve Birleşmiş Milletler Dünya Meteoroloji Örgütü'nün hesaplamalarına göre, 2023 yılı sanayi öncesi döneme kıyasla 1,48°C daha sıcak geçti. Bu durum, 2015 Paris İklim Anlaşmaları'nda belirlenen 1,5°C sıcaklık artışı eşiğine tehlikeli derecede yaklaşıldığını gösteriyor. Amerika Birleşmiş Devletleri Ulusal Okyanus ve Atmosfer Birliği, 2024'te daha yüksek sıcaklıklara ulaşma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor. BM Genel Sekreteri ve WMO Genel Sekreteri, iklim değişikliğiyle mücadelede acil eylem çağrısında bulunuyor.
24 Mart 2024

University College London'da yapılan bir araştırma, virüslerin insanlardan hayvanlara bulaşma oranının, hayvanlardan insanlara bulaşma oranından daha yüksek olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, yaklaşık 12 milyon sekans içeren küresel bir veri tabanını kullanarak, virüslerin türler arası hareketini inceledi ve vakaların yüzde 64'ünde insanların hayvanları enfekte ettiğini buldu. Bu bulgular, özellikle Covid-19 salgını sırasında popüler olan hayvanlardan insanlara virüs bulaşma tezini tersine çeviriyor ve insanların hayvanlara virüs yayma kapasitesinin, hayvanların insanlara virüs bulaştırma kapasitesinden daha fazla olduğunu gösteriyor.
25 Mart 2024

ABD'deki UC Merced Üniversitesi'nden araştırmacılar, hücrelerde protein üretiminin yavaşlaması sonucunda insan ömrünün iki kat uzayabileceğini keşfetti. Araştırma, OTUD6 proteininin hücrelerde protein üretimini yüzde 50 oranında azalttığını ve bu durumun meyve sineklerinin yaşam süresini iki katına çıkardığını gösterdi. Bilim insanları, bu mekanizmanın kanser hücrelerinin gelişimini nasıl etkilediğini de inceliyor. Eğer çalışma insanlar üzerinde etkili olursa, ortalama insan ömrü 80 yıldan 160 yıla kadar çıkabilir.
6 Eylül 2024

Makale, tarih boyunca yaşanan savaşların insanlık üzerindeki yıkıcı etkilerini ve ölü sayılarını ele alarak başlar. ABD'nin Irak işgali, Suriye savaşı ve Gazze'deki İsrail saldırıları gibi güncel örneklerle savaşların yarattığı insani, ekonomik ve çevresel tahribat vurgulanır. Güçlü ve zayıf ülkeler arasındaki dengesizliklerin savaşları tetiklediği, uluslararası hukukun yetersizliği ve ikiyüzlülüğü eleştirilir. Ayrıca, küresel savunma harcamalarının astronomik boyutlara ulaştığı, bu kaynakların barış ve kalkınma için kullanılabileceği belirtilir. Makale, insanlığın savaş yerine barış ve adaleti sağlama yollarını araması gerektiğini savunur.
20 Nisan 2024

Araştırmalar, aşırı teknoloji kullanımının demans benzeri bilişsel değişikliklere ve potansiyel olarak demans riskinin artmasına yol açabileceğini gösteriyor. 'Dijital demans' terimi, teknolojinin aşırı kullanımı sonucu bilişteki değişiklikleri tanımlamak için kullanılıyor, ancak bu durum resmi olarak teşhis edilebilir bir sağlık durumu değil. 2022'de yapılan bir araştırma, televizyon izlemenin demans riskini artırırken, bilgisayar kullanımının daha düşük demans riskiyle ilişkilendirildiğini buldu. Dijital demansın önlenmesi için önerilen adımlar arasında telefon bildirimlerini sınırlamak ve pasif medya süresini azaltmak yer alıyor.
3 Mart 2024

NATO, Almanya'nın Geilenkirchen kentindeki hava üssünde potansiyel tehdit teşkil eden istihbarat bilgileri nedeniyle güvenlik seviyesini yükseltti. Aktif görevi bulunmayan personel tedbir amaçlı eve gönderildi. Hava üssündeki operasyonların devam ettiği belirtildi. NATO, personelin güvenliğinin öncelikli olduğunu vurguladı.
23 Ağustos 2024

Küresel bir araştırmaya göre, ilaçlara dirençli bakteriler 2050 yılına kadar 39 milyon insanın ölümüne neden olabilir. Araştırma, 1990 ile 2021 yılları arasındaki ilaç direncine bağlı ölüm verilerini analiz etti ve özellikle yaşlı nüfusun tehdit altında olduğunu belirtti. Çalışma, AMR'ye bağlı ölümlerin %80 oranında arttığını ve 2050'de bu oranın %146'ya yükseleceğini öngörüyor. En fazla ölümün Güney Asya, Doğu Asya ve Sahraaltı Afrika'da olacağı tahmin ediliyor.
17 Eylül 2024

Axios ve danışmanlık firması Edelman tarafından yapılan bir ankete göre, dünya çapında 32 bin katılımcıyla gerçekleştirilen araştırmada, yapay zekaya olan güvenin son 18 ay içinde azaldığı belirlendi. 2019 yılında yapay zekaya olan küresel güven oranı %61 iken, bu oran şu anda %53'e düşmüş durumda. ABD'de ise bu oran daha da düşük olup, insanların yalnızca %35'i teknolojiye güveniyor. Araştırma, insanların bilim insanlarından yapay zeka güvenliği konusunda daha fazla bilgilendirme beklediğini ve teknoloji endüstrisine genel olarak güvenseler de yapay zekaya olan güvenlerinin daha düşük olduğunu ortaya koyuyor.
9 Mart 2024

Bilim insanları, ana akım tampon ürünlerinde kurşun da dahil olmak üzere toksik ağır metaller tespit etti. Bu metallerin kadın sağlığı üzerindeki potansiyel tehlikeleri konusunda uyarılar yapıldı. Araştırma, tamponların vajinanın hassas cildiyle uzun süre temas halinde olması nedeniyle bu kirleticilerin kan dolaşımına girme olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor. Kurşunun nörolojik ve kardiyovasküler rahatsızlıklar gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği vurgulanıyor.
13 Temmuz 2024
İşaretlediklerim