NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, erken evren dönemine ait iki büyük kara deliğin birleştiğini ortaya çıkardı. Bu kara deliklerden biri Güneş'ten 50 milyon kat daha büyükken, diğeri ona yakın büyüklükte. Birleşmenin, Büyük Patlama'dan 740 milyon yıl sonra gerçekleştiği tespit edildi. Bu bulgu, bilinen en eski tarihli kara delik birleşmesi olarak kaydedildi.
17 Mayıs 2024

Bilim insanları, Aralık 2022'de Kuzey Kutup göklerinde görülen nadir bir 'kutup yağmuru aurora' olayının gizemini çözdü. Bu aurora, genellikle çıplak gözle görülmeyen ve düşük güneş rüzgarı seviyeleri sayesinde gözlemlenebilen bir uzay havası türüdür. Araştırmacılar, bu auroranın doğrudan güneşten gelen supratermal elektronlar tarafından üretildiğini ve 28 saat boyunca gözlemlenebildiğini belirtti. Bu keşif, kutup ışıklarının kökenlerini anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
23 Haziran 2024

Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024

Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nde Dünya'ya yaklaşık 2 bin ışık yılı uzaklıkta, Güneş'ten 33 kat büyük bir kara delik keşfetti ve bu kara deliğe 'Gaia-BH3' adı verildi. Bu keşif, Londra Üniversite Akademisi'nden George Seabroke ve ekibi tarafından Gaia teleskobu kullanılarak yapıldı. Gaia-BH3, şu anda aktif olmayan bir durumda ve herhangi bir maddeyi yutmuyor, bu nedenle İngiltere'deki gökbilimciler, boş bir alanın etrafında dönen bir yıldızın garip hareketlerini gözlemleyerek bu kara deliği tespit ettiler.
26 Nisan 2024

NASA'nın WISE teleskobundan elde edilen verilerle, Samanyolu Galaksisi'nden saatte yaklaşık 1,6 milyon kilometre hızla uzaklaşan bir nesne tespit edildi. 'CWISE J1249' adı verilen bu nesnenin oldukça yaşlı olduğu ve galaksimizdeki ilk yıldız jenerasyonlarından birine ait olduğu düşünülüyor. Bilim insanları, nesnenin neden bu kadar hızlı hareket ettiğini anlamak için element bileşimini daha yakından inceleyecekler.
16 Ağustos 2024

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) ve diğer gökbilimciler, Dünya'dan 3,8 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan SDSS J1531 galaksi kümesinde, kaydedilen en güçlü kara delik patlamalarından birini tespit etti. Patlama, bir galaksinin merkezindeki süper kütleli kara delikten kaynaklandı ve sonucunda devasa bir boşluk oluştu. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Osase Omoruyi, daha fazla gözlemle durumu kesinleştireceklerini ve boşluğun kökenine dair daha fazla bilgi edinmeyi umduklarını belirtti. Araştırma bulguları, The Astrophysical Journal dergisinde yayınlandı.
22 Şubat 2024

Bilim insanları, yaklaşık 247 milyon yıl önce Avustralya'da yaşadığı düşünülen yeni bir amfibi türü keşfetti. Araştırmacılar, 1990'lı yıllarda Yeni Güney Galler eyaletinde bulunan hayvanın fosilleşmiş kalıntıları üzerinde neredeyse 30 yıldır çalışıyor. Yeni keşfedilen türe, Latince'de 'kumda sırt üstü ilerleyen' anlamına gelen Arenaepeton supinatus ismi verildi. Bilim insanları, etobur olduğu düşünülen amfibinin bir zamanlar Sydney'in tatlı su göllerinde ve akarsularında yaşadığını söylüyor.
10 Ağustos 2023

Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN), evrenin temel yapı taşlarını oluşturan gizli hayalet parçacıkları keşfetmeyi amaçlayan 10 yıllık bir proje başlattı. Bu proje kapsamında, 'Geleceğin Dairesel Çarpıştırıcısı' adı verilen çok hassas bir süper çarpıştırıcı inşa ediliyor. Bu yeni cihaz, bilim insanlarının Büyük Patlama koşullarını yeniden yaratmalarına ve evrenin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamalarına olanak tanıyacak. CERN'de kıdemli fizikçi Dr. Richard Jacobsson, bu projenin evrenin yaratılışı hakkındaki düşünceleri yeniden tanımlayabileceğini belirtti.
26 Mart 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan verilerle yapılan araştırmada, HD 189733 b gezegeninin atmosferinde hidrojen sülfür tespit edildi. Bu gaz, gezegenin atmosferine çürük yumurta kokusu veriyor. Araştırma, Johns Hopkins Üniversitesi'nden Dr. Guangwei Fu liderliğinde gerçekleştirildi ve Nature dergisinde yayınlandı. Hidrojen sülfürün tespiti, gezegenlerin oluşumu hakkında yeni bilgiler sunabilir.
9 Temmuz 2024

NASA’nın Parker Güneş Sondası, saatte 635 bin 266 kilometre hıza ulaşarak en hızlı insan yapımı nesne olarak kayda geçti. 2018'de fırlatılan sonda, Güneş’in dış tabakasını gözlemlemek amacıyla kullanılıyor. Parker, Venüs’ün yörüngesiyle hizalanarak gezegenin yer çekimiyle hız kazanıyor ve Güneş’e 6,12 milyon kilometreye kadar yaklaşmayı hedefliyor. Sonda, 2 bin 500 dereceye kadar sıcaklığa dayanabilen karbon kompozit kalkanla korunuyor.
12 Temmuz 2024

NASA, James Webb Uzay Teleskobu'nun iki yıl önce keşfedilen GJ 486b adlı ötegezegende su buharı bulduğunu açıkladı. GJ 486b, Dünya'dan yüzde 30 daha büyük ve kütlesi üç kat fazla olup, kırmızı bir cüce yıldızın etrafında 1,5 Dünya gününde bir turunu tamamlıyor ve yaklaşık 426,5 derece sıcaklığa sahip. Bu keşfin, gezegenin yaşamı destekleyebilecek bir atmosfere sahip olabileceğine işaret ettiği düşünülüyor. Ancak su buharının gezegenden mi yoksa çevresindeki yıldızdan mı kaynaklandığı konusu henüz netlik kazanmamıştır.
4 Mayıs 2023

Yaklaşık 5 bin kilometre derinlikte bulunan Dünya'nın iç çekirdeği, sismik ölçümlere göre artık yüzeyden daha yavaş dönüyor. Nature Geoscience dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, iç çekirdek 1970'lerin başında gezegenin geri kalanından biraz daha hızlı dönmeye başlamış, ancak 2009 yılı civarında yavaşlamış. Araştırmacılar, iç çekirdeğin dönüş hızındaki bu değişimin, Dünya'nın kendi ekseni etrafında dönmesi için geçen süredeki küçük değişimlerle uyumlu olduğunu belirtiyorlar. Diğer uzmanlar ise bulgular konusunda temkinli yaklaşıyor ve Dünya'nın merkeziyle ilgili gizemlerin devam ettiğini vurguluyorlar.
26 Ocak 2023

Bilim insanları, Avustralya'nın Yeni Güney Galler bölgesinde 'ekidnapus' adı verilen antik bir yaratığın fosilleşmiş çene kemiği parçalarını keşfettiler. Bu yeni tür, ornitorenk ve dikenli karıncayiyenlere benzerliği nedeniyle 'Opalios splendens' olarak adlandırıldı. Yaklaşık 100 milyon yıllık olduğu tahmin edilen fosiller, paleontolog Elizabeth Smith ve kızı Clytie tarafından bulundu ve Avustralya Müzesi'ne bağışlandı. Araştırma ekibi, bu keşfin bölgede daha fazla kazı yapılması için fon sağlanmasını teşvik edeceğini umuyor.
16 Haziran 2024

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), Perseus Moleküler Bulutu'nda herhangi bir yıldıza bağlı olmayan altı başıboş gezegen keşfetti. Bu gezegenler, Dünya'ya yaklaşık 960 ışık yılı uzaklıktaki NGC 1333 bulutsusunda bulundu ve Jüpiter'den daha büyük oldukları tespit edildi. Araştırma, yıldız ve gezegen oluşum süreçlerini anlamak için önemli bilgiler sunuyor. Ayrıca, bu keşifler bir yıldıza bağlı olmadan da gezegen oluşumunun mümkün olduğunu gösteriyor.
28 Ağustos 2024

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST), evrenin en eskilerinden olduğu düşünülen üç galaksiyi inceledi ve galaksi oluşumunu ilk kez doğrudan gözlemledi. Araştırmada, galaksilerin yaydığı ışığın büyük miktardaki nötr hidrojen gazı tarafından emildiği ve bu gazın galaksileri beslediği tespit edildi. Bu gözlem, evrenin ilk yıldız sistemlerinin oluşumuna tanıklık edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, galaksilerde genç yıldızların varlığını da belirledi ve bu gazın galaksilerin merkezine nasıl dağıldığını anlamak için çalışmalarını sürdüreceklerini açıkladı.
27 Mayıs 2024

Bilim insanları, NASA'ya ait Ay keşif aracının radar ölçümlerini analiz ederek Ay'da astronotların uzun süreli misyonlar için kullanabilecekleri bir mağara bulunduğunu doğruladı. Bu mağara, Apollo 11'in indiği yerden yaklaşık 400 kilometre uzaklıkta yer alıyor ve lav tüpünün çökmesi sonucu ortaya çıkmış. Uzmanlar, mağaranın Ay’ın zorlu çevresel şartlarından korunaklı olması nedeniyle gelecekte astronotlara ev sahipliği yapabileceğini belirtti.
15 Temmuz 2024

2020 yılında fırlatılan Solar Orbiter uzay aracı, Güneş'e olan yakın yolculuğunda önemli gözlemler yapmaya devam ediyor. Araç, Güneş'in dış atmosferinin neden yüzeyinden daha sıcak olduğunu araştırırken, Güneş'in kutuplarından ve güneş rüzgarından ilk detaylı görüntüleri sağladı. Yeni yayınlanan videoda, Güneş'in manyetik alan çizgilerini takip eden gaz yapısı ve Dünya büyüklüğünde bir püskürme ile koronal yağmur görülebiliyor. Bu gözlemler, Güneş'in yapısını ve davranışlarını daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
12 Mayıs 2024

Earth Commission tarafından yapılan ve Nature dergisinde yayımlanan araştırmada, insan faaliyetlerinin gezegenin güvenliğini ve adaletini tehlikeye attığı belirtildi. Sekiz ekolojik göstergeden yedisinde tehlikeli sınırların aşıldığı, küresel sıcaklık artışının güvenli sınır olan 1 dereceyi geçtiği ve yüzey suyu akışında güvensiz seviyelerin görüldüğü tespit edildi. Ayrıca, gezegenin yalnızca yüzde 45 ila 50'sinin bozulmamış ekosistemlere sahip olduğu ve nitrojen ile fosfor kullanımındaki eşitsizliklerin tehlikeli boyutlara ulaştığı bulgularına ulaşıldı.
31 Mayıs 2023

Gökbilimciler, Venüs'ün atmosferindeki bulutlarda fosfin ve amonyak gibi yaşam belirtisi olabilecek elementler keşfetti. Bu elementler, oksijensiz ortamlarda yaşayan mikroplar tarafından üretilmiş olabileceği düşünülen gazlar arasında yer alıyor. Araştırma, Hawaii'deki James Clerk Maxwell Teleskobu ve NASA'nın Pioneer Venus 2 sondalarından elde edilen verilerle gerçekleştirildi. Bilim insanları, bu bulgunun Venüs'te yaşam olduğunu kanıtlamadığını, ancak amonyağın nasıl oluştuğunu anlamaya çalıştıklarını belirtti.
19 Temmuz 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan veriler, süper kütleli kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumu için gerekli olan gazı yok ederek galaksileri 'öldürdüğünü' ortaya çıkardı. Cambridge Üniversitesi'nden uluslararası bir ekip, Webb Teleskobu ile 'büyük patlama'dan iki milyar yıl sonrasında oluşan bir galaksiyi inceledi ve bu galaksinin merkezindeki kara deliğin, galaksiden yüksek hızda gaz fırlatarak yeni yıldız oluşumunu durdurduğunu keşfetti. Bu bulgu, kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumunu nasıl durdurduğunu anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
17 Eylül 2024
İşaretlediklerim