Esfender Korkmaz, Türkiye'nin doğal gaz ve tahıl ithalatında Rusya'ya olan bağımlılığını eleştiriyor ve alternatif ülkelerden tedarik sağlanması gerektiğini savunuyor. Korkmaz, Akkuyu Nükleer Santrali'nin devlet tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor ve Rusya ile Çin'in rüşvet ve suistimale açık ülkeler olduğunu iddia ediyor. Ayrıca, otokratik yönetimlerin demokrasi ve hukuk standartlarını tehdit olarak gördüğünü ifade ediyor.
9 Haziran 2024

Çiğdem Toker, TÜİK'in veri yönetimi ve iletişim stratejisini eleştiriyor. TÜİK, artan eleştiriler üzerine sınırlı bir basın toplantısı düzenledi ve toplantının 'off the record' tutulmasını istedi. Toker, TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya'nın üslubunun pek iç açıcı olmadığını belirtiyor ve TÜİK'in kamuoyu tepkisinin odağında olduğu bir dönemi hatırlamadığını ifade ediyor.
12 Temmuz 2024

İbrahim Kaboğlu, 2007-2017 yılları arasında Türkiye'de yapılan anayasal değişikliklerin kişisel iktidar arayışıyla motive edildiğini ve bu süreçte demokratik standartların azaldığını belirtti. Anayasa'da yazılı olmayan fiili durumlar ve uygulamaların arttığını, yasama, yürütme ve yargı arasındaki ayrımın sadece biçimsel kaldığını ifade etti. Kaboğlu, bu değişikliklerin siyasal krizleri ve toplumsal bunalımları derinleştirdiğini ve Türkiye'nin anayasacılık yörüngesinden sapmasına neden olduğunu vurguladı.
2 Mayıs 2024

Ahmet Çakar, Türk futbolunun çürümüş olduğunu ve ligde sadece Galatasaray ve Fenerbahçe hariç diğer tüm takımların figüran haline geldiğini iddia etti. Türk futbolunun ciddi bir trajikomik tiyatro oynadığını ve bu durumun bir çadır tiyatrosuna benzediğini belirtti. Çakar'ın bu eleştirisi, Türk futbolunun mevcut durumuna dair ciddi endişeleri gündeme getiriyor.
27 Şubat 2024

Türkiye'de küçük çiftçiler ve köylüler, artan girdi maliyetleri, topraklarının gasp edilmesi, borç yükünün artması gibi nedenlerle üretim yapmaya zorlanıyor ve emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Bu sorunlar karşısında ortaya çıkan tepkiler genellikle anlık, cılız ve savunmacı oluyor. Tarım politikaları, küçük çiftçilerin ve köylülerin lehine olmaktan çok, şirketlerin çıkarına hizmet edecek şekilde örgütlenmiş durumda. Bu durum, 1980 darbesiyle başlayan örgütsüzleşme ve örgütlenmenin kriminalize edilmesi sürecinin bir sonucu olarak görülüyor.
13 Şubat 2024
İşaretlediklerim