2008 mali krizini öngören ekonomist Nouriel Roubini, ABD'de federal hükümetin 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşması ve anlaşma sağlanamaması durumunda piyasaların olumsuz etkileneceğini belirtti. Cumhuriyetçiler harcama kesintileri, Demokratlar ise borç limitinin artırılması yönünde tavır alıyor. ABD Başkanı Joe Biden, Cumhuriyetçilerle görüşmeler yaparken, Roubini son dakikada bir anlaşma olabileceğini ancak anlaşma sağlanamazsa piyasaların ve dolara olan güvenin sarsılacağını ifade etti. Ayrıca, Roubini bazı bölgesel bankaların kredi sıkışıklığı yaşayabileceğini de söyledi.
24 Mayıs 2023

Ozan Gündoğdu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) seçim öncesinde döviz rezervlerini kullanarak döviz kurunu kontrol altında tutmaya çalıştığını ve bu durumun ekonomik güveni sarsabileceğini belirtiyor. Gündoğdu, mevcut politik sistemin, tek bir kişinin endişelerine odaklanması nedeniyle ekonomik kurumların uzun vadeli hedeflere ulaşmasının mümkün olmadığını savunuyor. Yazara göre, ekonominin düzelmesi için politik düzenin değişmesi gerekmektedir.
20 Mart 2024

Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Hakan Kara, bankanın faizleri artıramaması nedeniyle döviz rezervlerini kullanmak zorunda kaldığını ifade etti. 2023 genel seçimlerinden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın isteğiyle faizler düşük tutulmuş ve 'arka kapıdan satış' yöntemiyle milyarlarca dolar rezerv eritilmişti. Seçim sonrası yeni ekonomi yönetimi faizleri kademeli olarak artırsa da, son dönemde bu trend durduruldu ve döviz rezervlerini eritme yoluna tekrar başvurulduğu belirlendi. Eski başekonomist Kara, Merkez Bankası'nın yarınki faiz kararında faizleri yüzde 45'te sabit tutmasının beklendiğini ifade etti.
20 Mart 2024

Tuğrul Belli, Türkiye'de politika faizinde bir artış beklenmediğini belirtiyor. 25 Aralık'ta 146 milyar dolar ile zirve yapan brüt döviz rezervleri, yerel seçimler yaklaşırken 123 milyar dolara kadar düşmüş. 19 Nisan itibarıyla rezervler 126 milyar dolara yükselmiş, ancak bu artış büyük ölçüde Merkez Bankası'nın altın rezervlerinin değerlenmesinden kaynaklanmış. Belli, yüksek TL mevduat faizlerine rağmen yatırımcıların TL'ye geçiş konusunda tereddütlü olduğunu ve bir devaluasyon beklentisi olduğunu ifade ediyor.
25 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası'nın faiz oranını yüzde 45'ten yüzde 50'ye yükseltmesini ve bu süreçte 20 milyar dolarlık döviz rezervinin kullanılmasını eleştirdi. Yılmaz, Ağustos'tan bu yana devam eden faiz artırımı trendinin geçen ay sona erdiğini ve bu dönemde döviz baskısını azaltmak için büyük miktarda rezervin kullanıldığını belirtti. Ayrıca, faiz artışının siyaset kurumuna rağmen gerçekleştiğini ve Merkez Bankası'nın bu kararlı tutumunun takdir edilmesi gerektiğini ifade etti, ancak siyasi liderlerin olumsuz tutumlarının tüm çabaları boşa çıkarabileceğini de vurguladı.
21 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açığı ve kısa vadeli dış borçlarının döviz ihtiyacını artırdığını belirtiyor. Özel sektörün döviz pozisyon açığının yüksek olduğunu ve dolar kurunun dünya genelinde düşmediğini vurguluyor. ABD'nin faiz politikalarının dolar endeksini etkilediğini, Türkiye'de ise TL enflasyonunun yüksek seyrettiğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut ekonomi yönetiminin günü kurtarmaya odaklı politikalarının ekonomik kırılganlığı artırdığını savunuyor.
29 Mayıs 2024

Merkez Bankası (MB), 2023 genel seçimlerinden sonra hızla rezerv biriktirerek swap hariç net rezervlerini dört yıl sonra ilk kez pozitife taşıdı. Seçim öncesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın isteğiyle düşük tutulan faizler ve 'arka kapıdan satış' yöntemiyle milyarlarca dolar rezerv eritilmişti. Ancak seçimden sonra döviz alımı hızlanarak bu haftanın ilk dört gününde 5,3 milyar dolar toparlanma sağlandı. Swap hariç net rezervler Mart 2020'den bu yana ilk kez pozitif bölgeye geçti.
31 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisinin döviz kuru açısından istikrarlı bir döneme girdiğini ifade etti. Merkez Bankası'nın yıl başından bu yana döviz kuru baskısını azaltmak için 10 milyar doların üzerinde rezerv harcadığı, buna rağmen doların 32, avronun ise 35 TL'ye ulaştığı belirtildi. Yılmaz, ekonomideki olumlu gelişmelerin kredi değerlendirme kuruluşlarını da etkilediğini, siyasi belirsizliklerin sona erdiğini ve ekonomik politikaların daha sağlıklı bir şekilde izlendiğini savundu. Ayrıca, enflasyonla mücadele için yeni bir politika seti belirlendiğini ve 2026'da enflasyonun tek haneye düşeceğini öngördü.
9 Mart 2024

Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Hakan Kara, bankanın seçimlerden önce faizleri düşük tutarak ve 'arka kapıdan satış' yöntemiyle rezervleri erittiğini, ancak şimdi kur düşmesini önlemek amacıyla döviz aldığını bildirdi. 2023 genel seçimlerinden önce uygulanan bu politika, seçimlerden sonra yeni ekonomi yönetimi tarafından rafa kaldırılmıştı. Ancak, yılbaşından itibaren 30 milyar dolarlık bir satış gerçekleştirildiği kaydedildi. Son iki günde ise Merkez Bankası'nın tam tersi bir yönde hareket ederek döviz alımı yaptığı belirtildi.
4 Nisan 2024

Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Hakan Kara'ya göre, kurun baskılanması amacıyla 2023 yılı başından itibaren 10 milyar dolardan fazla rezerv kullanıldı. 2023 genel seçimlerinden önce de benzer bir yöntemle on milyarlarca dolar rezerv eritilmiş, ancak Türk Lirası'ndaki değer kaybı durdurulamamıştı. Mehmet Şimşek'in ekonominin başına geçmesiyle bu yönteme daha az başvurulmuştu, ancak Hakan Kara'nın Merkez Bankası verilerine dayanarak aktardığına göre, aynı taktiğe yine başvuruldu.
28 Şubat 2024

Alaattin Aktaş, Merkez Bankası'nın geçen yıl rekor düzeyde zarar etmesinin en büyük nedeninin döviz dönüşümlü ve TL cinsi Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminden kaynaklanan kur farkı yükü olduğunu belirtiyor. 2023 yılında KKM'nin toplam maliyeti 877 milyar lirayı bulurken, 2022 yılında Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası'nın KKM için yaptığı ödemelerin toplamı 1 trilyon lirayı aşan bir yüke ulaşıyor. Aktaş, bu durumun geniş halk kitlelerinden parası olanlara bir para transferi olduğunu ve Türkiye ekonomisine herhangi bir katkıda bulunmadığını öne sürüyor.
16 Nisan 2024

Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Hakan Kara, bankanın seçim öncesinde uyguladığı ve rezervleri eriten döviz satış politikasının aksine, son iki gündür döviz alımı yaptığını duyurdu. Bu değişiklik, kurun düşmesini önlemek amacıyla yapıldı. Seçimden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın isteğiyle faizler düşük tutulmuş ve 'arka kapıdan satış' yöntemiyle milyarlarca dolar rezerv eritilmişti. Yeni ekonomi yönetimi bu uygulamayı seçimden sonra rafa kaldırmış, ancak yılbaşından itibaren 30 milyar dolarlık bir satış gerçekleşmişti.
4 Nisan 2024

Merkez Bankası, seçim öncesi döviz kuru artışını baskılamak amacıyla rezervlerini kullanıyor ancak döviz ve altına olan talep azalmıyor. Net döviz pozisyonu eksi 68.5 milyar dolara düşerken, döviz mevduatları 207.1 milyar dolara yükseldi. Döviz mevduatlarının toplam mevduat içindeki payı %50'nin üzerine çıktı. Merkez Bankası, piyasadaki likiditeyi azaltarak döviz ve altına olan talebi engellemeye çalışsa da bu çabalar şu ana kadar başarılı olamadı.
18 Mart 2024

Merkez Bankası'nın toplam rezervleri, bir önceki haftaya göre 2 milyar 775 milyon dolar artış göstererek 126 milyar 855 milyon dolara ulaştı. Bu artış, brüt döviz rezervlerindeki 4 milyar 181 milyon dolarlık yükselişten kaynaklandı. Ancak aynı dönemde altın rezervleri 1 milyar 406 milyon dolar azalarak 57 milyar 707 milyon dolara düştü.
9 Mayıs 2024

Merkez Bankası'nın net rezervleri, 26 Nisan itibarıyla bir haftalık dönemde 1 milyar 45 milyon dolar azalarak 14 milyar 9 milyon dolara düştü. Bu düşüşle birlikte, net rezervler dokuz ayın en düşük seviyesine geriledi. 28 Temmuz 2023'te net rezervler 10 milyar 894 milyon dolar seviyesindeydi. Bu durum, Merkez Bankası'nın finansal sağlamlığı açısından önemli bir gösterge olarak değerlendirilmekte.
2 Mayıs 2024

Alaattin Aktaş, Merkez Bankası'nın döviz kurları ve Türk parasının değeri hakkında yaptığı analizleri ele alıyor. Merkez Bankası'nın hesaplamalarına göre, döviz kurlarının düşmesi gerektiği, ancak bu durumun açıkça dile getirilmediğini belirtiyor. Türk parasının değerli olduğu yönündeki yaygın kanının aksine, Merkez Bankası'nın her ay yayınladığı veriler, Türk parasının değer kaybettiğini ve enflasyonun politika belirlemede önemli bir etken olduğunu gösteriyor. Aktaş, Merkez Bankası'nın bu durumu açıkça dile getiremediğini ancak web sayfasında bu durumu ilan ettiğini ifade ediyor.
21 Şubat 2024

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki toplam tutar, 18 Ağustos haftasından bu yana düşüş göstererek 2 trilyon 303 milyar liraya geriledi. Eski ekonomi yönetiminin yüksek enflasyona rağmen faizleri düşürme kararı ve dövizdeki artışı frenlemek için KKM gibi piyasa dışı yöntemlere başvurması, bütçeden önemli bir yükün karşılanmasını gerektirmişti. Yeni ekonomi yönetimi, TL mevduatını destekleyerek KKM varlıklarının azaltılması yönünde adımlar atıyor. KKM hesaplarındaki bu düşüş, son dönemdeki ekonomi politikalarının bir yansıması olarak görülüyor.
14 Mart 2024

Esfender Korkmaz, pandemi sonrası yıllarda güven endekslerinin 2023 yaz başında arttığını, bunun nedeninin ekonomi yönetiminin değişmesi olduğunu belirtti. Ancak 2024 seçimleri nedeniyle ekonomi yönetiminin istikrar programı yapmadığını ve tasarruf önlemleri almadığını vurguladı. Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye gelmediğini, bunun en büyük nedeninin hukuk ve demokrasi sorunları olduğunu ifade etti. Korkmaz, kapı kapı dolaşıp döviz aramanın güvenirlik sorununu artırdığını ve Türkiye'nin sıcak paraya mahkûm olduğunu söyledi.
2 Haziran 2024

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki toplam tutar, 18 Ağustos haftasından bu yana düşüş göstererek 2 trilyon 288 milyar liraya geriledi. Eski ekonomi yönetiminin yüksek enflasyona rağmen faizleri düşürme kararı ve dövizdeki artışı frenlemek için başvurduğu piyasa dışı yöntemlerden biri olan KKM, bütçeden önemli bir yük oluşturuyor. Yeni ekonomi yönetimi, KKM varlıklarının azaltılması ve TL mevduatının desteklenmesi yönünde adımlar atıyor.
28 Mart 2024
İşaretlediklerim