Anayasa Mahkemesi (AYM), emeklilerin devletten yardım alan bazı dernek ve vakıflarda çalışmasına izin veren kanun maddesini iptal etti. Bu karar, Türkiye Maarif Vakfı, Yunus Emre Vakfı, Türkiye Kızılay Derneği, Yeşilay Cemiyeti ve Yeşilay Vakfı gibi kuruluşlarda çalışan emeklileri etkileyecek. AYM, bu istisnanın Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirtti. Karar, yayınlandığı gün yürürlüğe girdi ve emekliler ya maaşlarından vazgeçecek ya da çalıştıkları yerlerden ayrılmak zorunda kalacaklar.
26 Haziran 2024

İktidar tarafından Adalet Reformu adı altında sunulan yeni yasa değişiklikleri, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruları zorlaştırırken, 'Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi' hakkındaki, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddeyi daha da kesinleştirerek yeniden yürürlüğe sokuyor. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına rağmen gerçekleşiyor ve pek çok hukuk profesörü ile demokratik toplum örgütü tarafından eleştiriliyor.
24 Mart 2024

Anayasa Mahkemesi, İçişleri Bakanlığı tarafından genel güvenlik gerekçesiyle belirli kişilere pasaport verilmemesine ilişkin hükmü iptal etti. Ankara 19’uncu İdare Mahkemesi, bu hükmün Anayasa'nın 2, 13 ve 23’üncü maddelerine aykırı olduğunu belirterek dava açmıştı. AYM, yurt dışına çıkma özgürlüğünün ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabileceğini ve bunun hâkim kararı güvencesine bağlanması gerektiğini vurguladı. Bu karar, yurt dışına çıkma özgürlüğünün idarenin yetkisine bırakılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu ortaya koydu.
21 Kasım 2024

Anayasa Mahkemesi, özel şirketlere devredilen ve işletme süreleri ihalesiz olarak 49 yıla kadar uzatılan limanların bu durumunu öngören kanun maddesini iptal etti. Bu, AYM'nin söz konusu düzenlemeye ikinci iptal kararıdır. İlk iptal kararında serbest rekabet ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmadığı belirtilmişti. CHP'nin başvurusu üzerine, AYM benzer bir yasal düzenlemeyi daha iptal etti, bu düzenleme de limanların işletme süresini 49 yıla kadar uzatıyordu.
5 Mart 2024

Türkiye'de kabul edilen yeni yasa, antidemokratik uygulamaları daha da ağırlaştırarak iktidar muhaliflerine yönelik baskıyı artırıyor. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği maddeleri içeren ve Anayasa ihlalleri barındıran bu düzenleme, özellikle terör örgütleriyle ilişkilendirilen kişilere yönelik keyfi ve çifte cezalandırmayı kolaylaştırıyor. Ayrıca, Türkiye'deki baskı rejimlerinin simgesi haline gelen 'Fişleme' düzenlemesinin kapsamı genişletilerek, muhalefet, inanç ve etnik köken nedeniyle cezalandırmanın aracı haline getiriliyor.
17 Mart 2024

Mezopotamya Ajansı'nın internet sitesi, 'milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması' gerekçesiyle Erzurum 1'inci Sulh Ceza Hakimliğinin 12 Mart tarihli kararıyla erişime engellendi. Ajans, Kürtçe, Türkçe ve İngilizce dillerinde yayın yapmaktadır. Erişim engeli kararı, Free Web Türkiye tarafından duyuruldu.
13 Mart 2024

10 Ekim Ankara Katliamı'nda hayatını kaybeden ve yaralananların yakınlarının Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bireysel başvurular, mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, başvuruların usul eksiklikleri nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Katliamı önleme yükümlülüğü bulunan kamu görevlileri hakkında ise herhangi bir işlem yapılmadı. Karar, mağdurların ve avukatlarının tepkisine yol açtı.
30 Mayıs 2024

Mustafa Karaalioğlu, Türk Ceza Kanunu'na eklenmesi önerilen yeni bir maddenin ifade özgürlüğünü daha da kısıtlayabileceğini ele alıyor. Bu madde, devletin iç veya dış siyasal yararlarına karşı faaliyet gösterenleri 'etki ajanlığı' suçu kapsamında cezalandırmayı öngörüyor. Madde, belirsiz suç tanımlarıyla medyayı ve eleştirel sesleri hedef alabilecek şekilde tasarlanmış. Karaalioğlu, ifade özgürlüğünü kısıtlayan mevcut maddelerin kaldırılması gerektiğini savunurken, bu yeni düzenlemenin tersine bir adım olduğunu vurguluyor.
13 Mayıs 2024

Kadınlar, kendi seçtikleri soyadını kullanmak ve çocuklarına da kendi soyadını verebilmek için uzun yıllardır mücadele ediyor. Anayasa Mahkemesi (AYM), Anayasa’nın 10. ve 41. maddelerine aykırı olan evli kadına kocasının soyadını kullanma zorunluluğu getiren maddeyi iptal etti. Bu iptal kararına rağmen, aynı hükmün tekrar Meclis’e getirilmesi kadın hakları savunucuları tarafından eleştiriliyor. Selin Nakıpoğlu, soyadının kişiliğin bir parçası olduğunu ve bunun temel bir hak olduğunu vurguluyor.
6 Temmuz 2024

Avukatlık mesleğindeki reklam yasağına ilişkin yönetmelik değiştirildi ve Resmi Gazete'de yayımlandı. Yeni düzenlemelere göre, avukatlar çevrimiçi platformlarda reklam veremeyecek ve reklam yasağını delenler hakkında re’sen soruşturma başlatılacak. Ayrıca, avukatların mesleki kimlikleriyle ilişkilendirilecek şekilde yaşamları, kazançları ve mesleki faaliyetleri hakkında reklam niteliğinde paylaşımlarda bulunmaları yasaklandı. Bu düzenlemeler, avukatların mesleğin itibarını zedeleyici davranışlardan kaçınmalarını amaçlıyor.
9 Ağustos 2024

İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD), 'EngelliWeb 2023 Türkiye’de Adaletsizliğin Sembolü: Sulh Ceza Hakimlikleri & İnternet Sansürleri' raporunu yayınladı. Raporda, 2023 yılı sonu itibarıyla 953 bin 415 web sitesinin erişime engellendiği belirtildi. Sulh ceza hakimliklerinin internet sansürlerindeki rolü ve adaletsizliğin sembolü haline gelen yapısal sorunlar vurgulandı. Ayrıca, 2014-2023 döneminde 582 farklı sulh ceza hakimliği tarafından verilen 7 bin 663 kararla 43 bin 769 haberin erişime engellendiği ve 38 bin 145 haberin kaldırıldığı tespit edildi.
13 Eylül 2024

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Belçika'nın Flaman ve Valon bölgelerinde hayvanların uyutulmadan kesilmesini yasaklayan düzenlemelerin inanç özgürlüğüne aykırı olmadığına karar verdi. Bu yasak, 2019'da hayvan refahı düzenlemeleri kapsamında getirilmişti. Belçika'daki Müslüman ve Yahudi toplulukları, yasağın anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek AİHM'e başvurmuştu. AİHM, helal kesim yasağının Avrupa yasalarına ve sözleşmelere uygun olduğunu ve inanç özgürlüğünü kısıtlamadığını belirtti.
13 Şubat 2024

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, kadına yönelik şiddetle mücadele amacıyla birlik çapında ilk kez ortak bir yasa üzerinde anlaşmaya vardı. Bu yasa, kadın sünneti ve zorla evlendirme gibi şiddet biçimlerini suç olarak tanımlıyor ve ayrıca çevrimiçi taciz, cyber-flashing ve mahrem görüntülerin rıza dışı paylaşılmasını da suç kapsamına alıyor. Üye devletler arasında tecavüzün tanımı konusunda anlaşmazlık yaşanırken, yasanın Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından resmi olarak onaylanması bekleniyor.
7 Şubat 2024

Avrupa Birliği, kadına yönelik şiddetle mücadele amacıyla ilk kez ortak bir yasa kabul etti. Yasa, fiziksel şiddet, zorla evlendirme, kadın sünneti ve internet ortamında gerçekleşen taciz gibi durumları kapsıyor ve bu suçlara karşı cezai yaptırımlar getiriyor. Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanan yasa, İstanbul Sözleşmesi'nin hedefleri doğrultusunda hazırlandı ve AB üye ülkeleri bu yasaya uyum sağlamak için üç yıl süre verildi. Yeni düzenleme, kadınlara daha fazla koruma ve destek sağlama amacını güçlendiriyor.
7 Mayıs 2024

9’uncu yargı paketi, Meclis Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Paket, Medeni Kanun’dan İcra ve İflas Kanunu’na kadar birçok değişikliği içeriyor. Kadının soyadı, soybağının reddi davaları, evlat edinme, icra ve iflas süreçleri, avukatlık kanunu ve hukuk mesleklerine giriş sınavları gibi konularda düzenlemeler yapıldı. Ayrıca, idari yargılama usulü, hakim ve savcı yardımcılığı sınavları, trafik kanunu ve kamulaştırma kanununda da değişiklikler öngörülüyor.
12 Temmuz 2024
İşaretlediklerim