Güney Almanya'da keşfedilen yeni bir pterozor fosili, bu kanatlı sürüngenlerin evrimine dair önemli bilgiler sağladı. 'Bavyeralı kılıç kuyruk' olarak adlandırılan fosil, pterozorların evrimsel ilişkilerini ve geçiş türlerini anlamada kilit bir rol oynuyor. Fosilin, pterodaktiloidlere benzeyen baş ve boyun yapısı ile uzun bilek kemiği, pterozorların aile ağacını yeniden şekillendirdi. Araştırma, pterozorların evrimsel geçiş süreçlerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
20 Kasım 2024

Britanya'daki bilim insanları, 50 yıllık araştırmalar sonucunda yeni bir kan grubu sistemi olan MAL'ı tanımlamayı başardı. Bu keşif, 1972'de hamile bir kadının kan örneğinde eksik olan AnWj antijeninin incelenmesiyle başladı. MAL kan grubu, nadir görülen bir sistem olup, hücre zarlarının stabil kalmasında ve hücre içi taşımada hayati bir rol oynayan MAL proteini ile ilişkilidir. Bu keşif, nadir kan grubu özelliklerine sahip hastaların daha iyi anlaşılmasına ve tedavi edilmesine olanak sağlayacak.
19 Eylül 2024

ABD'nin Ohio Eyalet Üniversitesi'nden bilim insanları, yoğurdun çiğ ve pişmiş sarımsağa karakteristik kokusunu veren sülfürlü bileşenleri yok etme kapasitesini test etti. Araştırma, yoğurdun tek başına çiğ sarımsaktaki en çok koku üreten uçucuların yüzde 99'unu azalttığını ortaya koydu. Yüksek yağlı yoğurt, düşük yağlı yoğurttan daha etkili bulundu. Araştırmacılar, yoğurdun sarımsaktan hemen sonra tüketilmesi gerektiğini belirtiyor.
25 Eylül 2023

Geniş çaplı bir araştırma, çocukların yemek seçme alışkanlıklarının ebeveynlik tarzından ziyade genetik etkenlerden kaynaklandığını ortaya koydu. Çocuk Psikolojisi ve Psikiyatri Dergisi'nde yayınlanan çalışmada, tek ve çift yumurta ikizlerinin beslenme alışkanlıkları karşılaştırıldı ve genetik faktörlerin etkisi belirlendi. Araştırma, yemek seçmenin 16 aylıkken yüzde 60 oranında genetik etkenlere bağlı olduğunu ve bu oranın 3 ile 13 yaş arasında yüzde 74'e yükseldiğini gösterdi.
28 Eylül 2024

Penn State Üniversitesi'nden araştırmacılar, mikroplastiklerin bulutları etkileyerek havayı kötüleştirebileceğini keşfetti. Çalışmada, mikroplastiklerin buz kristallerinin oluşumunu etkileyebileceği ve bulutları tohumlayabileceği bulundu. Mikroplastik içeren damlacıkların daha sıcak buz kristalleri ürettiği ve bu durumun hava modellerini değiştirebileceği sonucuna varıldı. Araştırma, mikroplastiklerin iklim sistemimizle etkileşimini daha iyi anlamamız gerektiğini vurguluyor.
16 Kasım 2024

Küçük Mariana meyve yarasası, bilim insanlarının biyolojisi veya davranışları hakkında yeterli bilgi edinemedikleri bir tür olarak biliniyordu. Bu tür, Pasifik adası Guam'da bulunuyordu ve 'Pteropus tokudae' olarak biliniyordu. 1960'larda yapılan bir araştırmada, bu türden yalnızca bir örnek bulunmuş ve bu örnek, türün bilinen son örneği olmuştur. Uzun süre gözlemlenememesi üzerine ABD Balık ve Yaban Hayatı Servisi tarafından neslinin tükendiği resmi olarak ilan edilmiştir.
24 Nisan 2024

Paleontologlar, İspanya'nın Tenerife adasında 700 bin yıl öncesine ait, mükemmel biçimde korunmuş bir kertenkele iskeleti keşfetti. Buluntu, soyu tükenmiş dev kertenkele türü 'Gallotia goliath' olabilir. Keşif, Kanarya Adaları'nın tarih öncesi yaban hayatına ve paleoekolojisine dair değerli bilgiler sağlıyor. Gelecekteki araştırmalar, fosilin anatomik özelliklerinin ayrıntılı incelenmesine odaklanarak bölgedeki biyolojik çeşitlilik ve çevresel değişiklikler hakkında daha geniş çalışmalara katkıda bulunacak.
3 Temmuz 2024

Tokyo Üniversitesi'ndeki bilim insanları, laboratuvar ortamında insan cildine benzeyen, kendi kendini onarabilen ve gülümseyebilen bir robot yüz üretti. Bu sentetik deri, kolajen bazında insan derisi hücresinden yapılarak robota yapışıyor ve insan bağlarını taklit ediyor. Araştırmacılar, ileride ter bezleri, gözenekler ve sinir gibi özellikler ekleyerek cildi gerçek cilde en yakın hale getirmeyi hedefliyor. Bu gelişme, insansı robotların geliştirilmesi ve kozmetik ürünlerin test edilmesinde yenilikçi uygulamalara fırsat verebilir.
1 Temmuz 2024

1979'da nesli tükendiği düşünülen kara ayaklı dağ gelinciği, ABD'li bilim insanları tarafından klonlandı ve klonlardan biri sağlıklı iki yavru doğurdu. Bu klonlama çalışmaları, 1981'de Wyoming'de bulunan küçük bir popülasyonun ardından başlatılan bir üreme programının parçası olarak gerçekleştirildi. Klonlama, türün genetik çeşitliliğini artırmada önemli bir rol oynayabilirken, bazı bilim insanları doğal habitatların korunmasına daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini savunuyor. Günümüzde yaklaşık 350 kara ayaklı dağ gelinciğinin vahşi doğada yaşadığı tahmin edilse de, tür hala çeşitli tehditlerle karşı karşıya.
12 Kasım 2024

Tarihçi Yuval Noah Harari, yapay zekanın hızla evrimleştiğini ve bu sürecin hem fırsatlar hem de riskler barındırdığını belirtti. Harari, yapay zekanın kendi kendine karar verebildiğini ve bu özelliğiyle diğer teknolojik devrimlerden farklı olduğunu vurguladı. Yapay zekanın hızla ilerlemesi ve insanların bu süreci anlamakta zorlanması, finansal sistemlerin kontrolünün kaybedilmesi gibi riskleri beraberinde getirebilir. Harari, bu risklerin üstesinden gelmek için işbirliğinin önemini vurguladı. Ayrıca, yapay zekanın kültürel ve hukuki ortamı değiştireceğini, yeni iş alanlarını belirsizleştireceğini ve insanların sürekli kendini yenilemesi gerektiğini belirtti.
30 Eylül 2023

Yıldız Teknik Üniversitesi'nde (YTÜ) koyun kalp kapakçığından elde edilen dokulardan insanlarda kullanılabilecek kalp kapakçığı implantı üretildi. Prof. Dr. Ali Akpek ve ekibi, mekanik ve domuzdan elde edilen biyoprostetik kalp kapakçıklarına alternatif olarak koyun kalp kapakçığı dokularına insan hücreleri ekleyerek başarılı bir implant geliştirdi. Bu yeni yöntem, mekanik kapakçıklarda görülen tromboz sorununu ve domuz kapakçıklarının endojen retrovirüs riskini ortadan kaldırmayı hedefliyor. Çalışmanın bir sonraki aşaması klinik denemeler olacak.
13 Ağustos 2024

Stanford Üniversitesi'ndeki bir araştırma ekibi, binlerce orta yaş ve üstü kişide yaptıkları kan testleriyle, sağlıklı görünen 50 yaş ve üstü beş yetişkinden birinde en az bir organın diğerlerine göre daha hızlı yaşlandığını tespit etti. Araştırma, 11 ana organ ve doku üzerinde yoğunlaşarak, bu organlardan kaynaklanabilecek hastalıkları öngörmeye yardımcı olabilir. Araştırmacılar, bulguların daha geniş bir örnekleme ile teyit edilmesi durumunda, hızlı yaşlanan organlar için önleyici tedavilerin başlatılabileceğini belirtiyor.
7 Aralık 2023

NASA'ya ait James Webb Uzay Teleskobu, Plüton’un en büyük uydusu Charon’un yüzeyinde karbondioksit izleri tespit etti. Araştırmacılar ayrıca yüzeyi su buzuyla kaplı uyduda hidrojen peroksit bileşiği izine de rastladı. Bu keşif, Charon'un yüzey bileşimi hakkında yeni bilgiler sunuyor ve daha önce bu gök cisminde rastlanmamış bileşiklerin varlığını ortaya koyuyor. Araştırma, Nature Communications dergisinde yayımlandı.
2 Ekim 2024

Nebraska-Lincoln Üniversitesi'nden 21 yaşındaki bilgisayar mühendisliği öğrencisi Lufe Farritor, Herculaneum belgelerindeki bir kelimeyi çözen ilk insan oldu. Farritor, papirüslerdeki kömürleşmiş antik harfleri tespit eden bir yapay zeka programı geliştirdi ve 10 kadar harfi bulmayı başardı. Papirüs uzmanları, daha sonra, antik Yunanca'da imparatorluk rengi olarak kabul edilen, mor ve kızıl karışımı renk için kullanılan 'porfiro/πορφυρας' kelimesini bulmayı başardı.
23 Ekim 2023

Geliştirilen bir ilaçla laboratuvar farelerinin ömrünün yüzde 25 uzatılabildiği ve aynı ilacın insanların yaşlanmasını da yavaşlatabileceği belirlendi. Araştırma, İngiltere ve Singapur'daki ekipler tarafından yürütüldü ve farelerin genetiği değiştirilerek İnterlökin-11 üretmeleri engellendi. İlacın insanlarda test edildiği ancak yaşlanma karşıtı sonuçlarının henüz bilinmediği ifade edildi. Bilim insanları, farelerde elde edilen sonuçların insanlarda da etkili olacağını düşünüyor.
17 Temmuz 2024

Araştırmacılar, fareler üzerinde yaptıkları deneylerle migren ağrılarını tetikleyen nörolojik olayları inceledi. Çalışma, beyin omurilik sıvısının içeriğindeki değişikliklerin kafatasındaki sinirlere giderek ağrı ve iltihap reseptörlerini harekete geçirdiğini ortaya koydu. Bu bulgular, migren ağrılarının nasıl ortaya çıktığı konusunda yeni bir anlayış sağlıyor. Araştırma sonuçları Science dergisinde yayımlandı.
5 Temmuz 2024

Galler'deki Bangor Üniversitesi'nden bilim insanları, Ay'da yaşamı mümkün kılacak bir enerji kaynağı geliştirdi. Bu enerji kaynağı, haşhaş tohumu kadar küçük nükleer hücrelerden oluşuyor ve bir araba boyutunda bir nükleer enerji santralinde kullanılacak. Bu teknoloji, Ay'ın öteki gezegenlere ulaşmak için bir sıçrama tahtası olarak kullanılmasını sağlayabilir. Ayrıca, bu teknoloji elektriği kesilen afet bölgelerinde de kullanılabilir.
4 Eylül 2023

Bilim insanları, çürüyen ağaç kabuklarında yetişen ve ateş yakmak için kullanılan kav mantarı (Fomes fomentarius) üzerinde yaptıkları araştırmada, mantarın moleküler yapısında plastiğe alternatif olabilecek özellikler buldular. Science Advances dergisinde yayımlanan makalede, mantarın bazı kısımlarının kontrplak veya deri gibi malzemelere göre daha dayanıklı ve hafif olduğu, laboratuvar ortamında yetiştirilerek alternatif bir malzeme olarak kullanılabileceği belirtildi. Dr. Pezhman Mohammadi, mantarın yapısının spor ekipmanlarında ve ısı ile ses yalıtımında kullanılabileceğini ifade etti. Ancak mantarın doğada değil, laboratuvar ortamında yetiştirilmesi gerektiği, doğal ortamda yetişmesinin uzun yıllar aldığı ve ekosistem için önemli olduğu vurgulandı.
23 Şubat 2023

Austin, Texas Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, MRI taramalarını analiz ederek insan düşüncelerini metne dönüştürebilen bir yapay zeka geliştirdiler. Nature dergisinde yayınlanan makaleye göre, bu yapay zeka hayal edilen konuşmayı metne çevirebiliyor. Araştırma, beyin aktiviteleri MRI ile taranarak ve büyük bir dil modeli kullanılarak gerçekleştirildi. Araştırmanın lideri sinirbilimci Alexander Huth, bu çalışmanın düşüncenin kendisini yakaladığını ve bu olasılığın heyecan verici olduğunu belirtti.
2 Mayıs 2023

Britanya'da, mitokondriyal hastalıkları önlemek amacıyla geliştirilen Mitokondriyal Donasyon Tedavisi (MDT) kullanılarak üç kişinin DNA'sını taşıyan bir bebek dünyaya getirildi. Bu teknik, Newcastle'da geliştirildi ve 2015'te yasal düzenlemelerle uygulanmasının önü açıldı. İlk uygulama 2016'da ABD'de gerçekleşti ve Britanya'da 20 Nisan 2023 itibarıyla beşten az doğum bu teknikle yapıldı. Tekniğin başarılı olması durumunda Britanya'da her yıl yaklaşık 150 doğumda kullanılması mümkün olabilir.
11 Mayıs 2023
İşaretlediklerim