Türkiye, Avrupa'dan en çok plastik atık ithal eden ülke konumunda olup, dünya genelinde altıncı, Avrupa'da ise ikinci sırada yer alıyor. Plastik sektörü, yıllık 44 milyar dolar gelirle büyük bir ekonomik güç oluştururken, çevreci tedbirler bu sektörün tepkisiyle karşılaşıyor. Örneğin, 2021'de getirilen plastik atık ithalatı yasağı sekiz gün sonra kaldırılmış ve tek kullanımlık içecek ambalajlarına depozito uygulaması sürekli ertelenmiştir. Çevre Bakanlığı, depozito uygulamasının 2024'te zorunlu hale geleceğini belirtmiş, ancak alınan tedbirler sınırlı kalmıştır.
25 Nisan 2024

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, dünyada 735 milyon insanın açlık çektiğini açıkladı. Gıda ve Tarım Örgütü yetkilileri, 2023 yılında yaklaşık 733 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya kaldığını belirtti. Türk, dünya genelinde yeterince gıda olduğunu ancak bunun israf edildiğini vurguladı ve gıda hakkının sağlanabilmesi için gıda sistemlerinin sürdürülebilirliğe odaklanması gerektiğini ifade etti.
21 Ekim 2024

Türkiye, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Dünya İklim Zirvesi'nde, nükleer enerji kapasitesini 2050 yılına kadar üç katına çıkarmayı hedefleyen bir deklarasyonu imzaladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjinin temel öncelikler olduğunu belirtti. Türkiye'nin yanı sıra El Salvador, Kazakistan, Kenya, Kosova ve Nijerya da bu deklarasyona katıldı. Bu adım, Türkiye'nin enerji politikalarında nükleer enerjinin önemini artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
14 Kasım 2024

Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024

Ozan Gündoğdu'nun yazısında, Türkiye Cumhuriyeti pasaportunun uluslararası alanda itibar kaybettiği ve vize almanın zorlaştığı belirtiliyor. Bu durum, özellikle Avrupa'dan vize almanın neredeyse imkansız hale gelmesiyle daha da belirginleşiyor. Yeşil pasaport talepleri artarken, kamu personeli sayısındaki artış ve yeşil pasaportun kapsamının genişlemesi de dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yeşil pasaport isteyen çevrelerin sayısı giderek artıyor.
17 Mayıs 2024

Abbas Güçlü, Türkiye'de 10 milyona yakın üniversite mezununun ya işsiz olduğunu ya da öğrenim gördükleri alanla ilgisi olmayan işlerde çalıştığını belirtiyor. Meslek liselerinin çağın gerisinde kaldığını ve öğrencilerin üniversitelere yönlendirilmesinin teknik eleman eksikliğine ve işsizliğe yol açtığını ifade ediyor. Güçlü, gelişmiş ülkelerde mesleki eğitimin öneminin altını çizerek, Türkiye'nin eğitim politikalarını sorguluyor ve mesleki eğitime daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguluyor.
14 Nisan 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin tütün ürünlerine karşı en etkili mücadeleyi yürüttüğünü iddia etse de, resmi veriler bu iddiayı desteklemiyor. Türkiye, 27 Avrupa ülkesi arasında tütün kullanım sıklığı artan tek ülke olarak öne çıkıyor. 2012-2020 yılları arasında tütün kullanım sıklığı genel olarak %20, kadınlarda ise %38 arttı. Ayrıca, e-sigara ve diğer tütün ürünlerinin yaygınlaşması, tütünle mücadeledeki eksiklikleri gözler önüne seriyor.
14 Haziran 2024

Sapanca Gölü'nün su seviyesi, kuraklık ve bilinçsiz su kullanımı nedeniyle son beş yılın en düşük seviyesi olan 30,13 metreye düştü. Göl, Kocaeli ve Sakarya'da 3 milyon insanın içme suyu ihtiyacını karşılıyor ve su seviyesinin düşmesi, iskelelerin susuz kalmasına ve kayıkların karaya oturmasına neden oldu. SASKİ yetkilileri, suyun tasarruflu kullanılması gerektiği konusunda uyarılarda bulunurken, kış aylarında beklenen yağışlarla su seviyesinin artması öngörülüyor.
7 Kasım 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'nin tersine beyin göçüne hazır olmadığını belirtiyor. Eski Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık döneminde başlatılan projede, yurt dışında yaşayan seçkin beyinlerin Türkiye'ye davet edildiğini ancak gelenlerin pişman olduğunu ifade ediyor. Oğuz, Türkiye'nin nitelikli beyinleri istihdam edecek kültürü oluşturmadığını ve liyakat yerine sadakatin öncelendiğini vurguluyor.
29 Mayıs 2024

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 158'inci sırada yer alarak 'çok vahim' durumda olan ülkeler arasında kalmaya devam etti. Türkiye'nin sıralamasındaki bu yükseliş, diğer ülkelerdeki durumun kötüleşmesiyle ilişkilendiriliyor. RSF, Türkiye'de gazetecilere yönelik tutuklamaların devam ettiğini ve medyanın çeşitli baskılar altında olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin puanı 2023'te 33,97 iken, 2024'te 31,6'ya düşmüş.
3 Mayıs 2024

TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan ölçümler ve araştırmalar sonucunda, Antarktika'da son üç yıl içinde Türkiye büyüklüğünde bir buz kaybı olduğu tespit edildi. Bilim insanları, bu erimenin küresel iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğunu ve atmosfere daha fazla su buharı salınmasıyla sera gazı konsantrasyonlarının artacağını belirtiyor. Bu durum, küresel iklim değişiminin hızlanmasına yol açacak. Araştırma, İHA ve uydu tabanlı ölçme yöntemleri kullanılarak yapıldı ve önemli miktarda erime gözlemlendi.
26 Şubat 2024

Sanayi devriminden bu yana artan karbondioksit seviyeleri, küresel ısınmayı hızlandırıyor ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından belirlenen kritik eşiklere yaklaşıyoruz. Bu eşikler arasında Grönland Buz Levhası, Permafrost, Okyanus sirkülasyonu ve sıcaklığı, Musonlar, Amazon Yağmur Ormanları, Antarktika Buz Levhaları ve mercan resifleri bulunuyor. Bilim insanları, bu eşiklerin aşılmasının geri dönüşü olmayan çevresel değişikliklere yol açabileceği konusunda uyarıyor ve küresel ısınmayı 1,5 derece altında tutmanın önemine dikkat çekiyor.
31 Mayıs 2024

Prof. Dr. Çağatay Güler, çevre kirliliğinin kadınlar üzerindeki etkilerini vurgulayarak, bu durumun kadına yönelik şiddetin bir başka boyutu olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtiyor. Çalışmalar, çevresel kimyasalların kadın sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini göstermekte; özellikle kanser, üreme sistemi sorunları ve iç mekan kirliliği gibi konulara dikkat çekilmekte. Güler, kadınların çevre bilincinin aile ve toplum sağlığı üzerinde belirleyici olduğunu ve ekofeminizm açısından kadınların doğaya daha duyarlı yaklaştığını ifade ediyor.
29 Nisan 2024

Ormancılık politikası uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Atmış, Türkiye'deki orman yangınlarının büyük çoğunluğunun insan etkisiyle çıktığını ve bu yangınların yanlış orman politikalarından kaynaklandığını belirtti. Atmış, orman yangınlarıyla mücadele stratejisinin yangınları söndürmekten çok, yangınların çıkmasına yol açan nedenlere odaklanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, ormanların parçalanması, yangınla mücadele bütçesinin azaltılması ve kayırmacı personel yönetimi gibi faktörlerin yangın riskini artırdığını ifade etti. Atmış, orman yangınlarıyla mücadelede bütçe yetersizliğinin ve deneyimli personelin uzaklaştırılmasının da önemli sorunlar olduğunu belirtti.
9 Temmuz 2024

Prof. Dr. Çağatay Güler, etki ajanlığı düzenlemesinin yasalaşmasının bilimsel çalışmaları ve işbirliklerini olumsuz etkileyeceğini belirtti. Bu düzenlemenin, bilim insanları ve araştırmacıların uluslararası işbirliklerinden kaçınmasına yol açarak bilgi alışverişini ve yeniliği engelleyebileceğini ifade etti. Ayrıca, bu tür yasaların ifade özgürlüğünü kısıtlayarak, sivil toplum örgütlerini ve bağımsız medya kuruluşlarını ajanlıkla suçlama riskini artıracağını vurguladı. Güler, bu düzenlemenin uzun vadede beyin göçüne ve ulusal kalkınmanın zayıflamasına neden olabileceğini öngördü.
9 Kasım 2024

Türkiye, Birleşmiş Milletler'de açık denizlerin korunması ve sürdürülebilir kullanımı için hazırlanan sözleşmeyi imzaladı. Bu sözleşme, denizlerin yüzde 30'unun 2030 yılına kadar korunmasını hedefliyor ve deniz koruma alanları ile yönetimini kapsıyor. Türkiye, bu anlaşma ile Akdeniz'in ötesinde, Atlantik ve Pasifik Okyanusları ile Arktik ve Antarktika sularında da koruyucu olarak söz sahibi olmayı amaçlıyor. Anlaşma, deniz kaynaklarının sürdürülebilir ve adil kullanımını öne çıkarıyor.
3 Ekim 2024

Şeref Oğuz, ekonomide kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasının uzun bir süre alacağını, bu durumun sadece Türkiye için değil, dünya geneli için de geçerli olduğunu ifade etti. Time dergisinin 2000 yılında yaptığı bir ankette, kadın başkan beklentisinin 50 yıl olduğunu, buna karşın zenci bir başkanın 10 yıl içinde mümkün görüldüğünü hatırlattı. Oğuz, kadın-erkek eşitsizliğinin, pozitif ayrımcılık uygulamalarına rağmen devam ettiğini ve ayrımcılık yapmadan fırsat ve hayat eşitliğine ulaşmanın önemini vurguladı.
8 Mart 2024

Mustafa Kutlu, bir göl çevresinde yaşanan çevresel tahribatı eleştiriyor. Yazıda, gölün etrafının oteller, moteller ve çeşitli turistik işletmelerle dolduğu, çevrenin çöp ve kirlilikle kaplandığı belirtiliyor. Ayrıca, gölün doğal yapısının bozulduğu ve çevresindeki bitki ve hayvan yaşamının olumsuz etkilendiği vurgulanıyor. Kutlu, turizm uğruna doğal alanların yağmalanmasına karşı çıkıyor.
15 Mayıs 2024

Leeds Üniversitesi'nin hazırladığı Küresel İklim Değişikliği Göstergeleri raporuna göre, insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel ısınma her 10 yılda 0,26 derece artışla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 2013-2022 döneminde sanayi öncesi döneme göre 1,14 derece olan küresel sıcaklık artışı, 2014-2023 döneminde 1,19 dereceye yükseldi. Fosil yakıt emisyonları, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olarak gösterilirken, çimento üretimi, tarım ve ormansızlaşma gibi diğer kirlilik kaynaklarının da ısınmaya katkıda bulunduğu belirtildi. BM, küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma kararlılığının azaldığını vurguladı.
5 Haziran 2024

Prof. Dr. Çağatay Güler, Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncularının ABD'ye ekonomi sınıfında 13 saatlik uçuş yapmasının fiziksel ve zihinsel sağlıklarını olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Güler, uzun süre ekonomi sınıfında uçmanın derin ven trombozu, kas sertliği, dehidrasyon ve jet lag gibi sorunlara yol açabileceğini vurguladı. Ayrıca, bu koşulların sporcuların performansını düşürebileceğini ve takım dinamiklerini olumsuz etkileyebileceğini ifade etti.
26 Mayıs 2024
İşaretlediklerim