Türkiye, iklim kriziyle mücadele kapsamında 2024-2030 dönemini kapsayan yeni bir eylem planı açıkladı. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından desteklenen plan, fosil yakıtların azaltılmasına yönelik somut adımlar içermiyor ve özellikle kömür santrallarının kapatılması ya da sayısının azaltılması konusunda herhangi bir taahhüt bulunmuyor. Plan, yenilenebilir enerji ve nükleer enerjinin kapasitesinin artırılmasını öngörüyor ve karbon yakalama teknolojilerine odaklanıyor. Ancak, bu teknolojilerin maliyeti ve etkinliği konusundaki endişeler nedeniyle, Türkiye'nin fosil yakıtlardan vazgeçmeye yönelik net bir planının olmadığı eleştiriliyor.
31 Mart 2024

Avrupa Çevre Ajansı tarafından hazırlanan Avrupa İklim Riski Değerlendirmesi Raporu, Avrupa'nın küresel ısınmanın etkilerini daha fazla hissetmeye başladığını ve acil önlemler alınmadığı takdirde felaket senaryolarıyla karşı karşıya kalabileceğini vurguluyor. Raporda, Avrupa için 36 büyük iklim riski beş başlık altında inceleniyor ve özellikle Güney Avrupa'nın orman yangınları, aşırı sıcaklar ve su kıtlığı gibi risklerle daha fazla tehdit altında olduğu belirtiliyor. Ayrıca, Avrupa'nın deniz kenarındaki alçak kıyı bölgelerinin sel, erozyon ve tuzlu su sızması tehditleriyle karşı karşıya olduğu kaydediliyor.
11 Mart 2024

Bilim insanları, insan faaliyetlerinin yol açtığı iklim değişikliğinin Orta Avrupa’daki sel felaketlerinin yeniden yaşanma ihtimalini iki katına çıkardığını ve yağış yoğunluğunu yüzde yedi arttırdığını tespit etti. Geçen hafta başlayan rekor yağışlar nedeniyle Avusturya, Çekya, Romanya ve Polonya’da 23 kişi hayatını kaybetti. Avrupa Birliği, bu sellerin ve Portekiz’deki orman yangınlarının iklim çöküşünün ortak kanıtı olduğunu belirtti. Analizler, fosil yakıtların yakılmaya devam edilmesi halinde benzer yağış olaylarının daha sık ve yoğun yaşanacağını öngörüyor.
25 Eylül 2024

Türkiye, 2023 yılında iklim değişiminin etkisiyle 47 aşırı sıcak gün yaşadı. Climate Central, World Weather Attribution ve Kızılhaç Kızılay İklim Merkezi tarafından yayınlanan rapor, 2023'ün kayıtlara geçen en sıcak yıl olduğunu ve küresel sıcaklıkların rekor kırdığı 11 ay boyunca aşırı sıcak olaylarını inceledi. Raporda, insan kaynaklı iklim değişikliğinin aşırı sıcak günlerin sayısını artırdığı ve Türkiye'de bu etkinin 47,6 gün olarak gözlemlendiği belirtildi. İklim değişikliği olmasaydı bu sayı 18,8 gün olacaktı.
28 Mayıs 2024

Yeni bir araştırma, iklim değişikliğinin doğal afetleri nasıl tetiklediğini ve artırdığını inceliyor. Araştırmaya göre, ortalama sıcaklıklardaki artışlar daha şiddetli yağmurlar, daha yüksek sıcaklıklar, daha uzun süreli kuraklıklar ve daha fazla yangın riski gibi sonuçlar doğuruyor. Özellikle Dubai'de artan yağışlar, Sahel bölgesindeki aşırı sıcak hava dalgaları ve Doğu Afrika'daki kuraklıklar iklim değişikliğinin etkileri arasında yer alıyor. Ayrıca, Kanada'da 2023 yılında yaşanan orman yangınları da iklim değişikliğinin etkilerine örnek olarak gösteriliyor.
4 Mayıs 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı sera gazı emisyonu verilerini açıkladı. Verilere göre, Türkiye’nin sera gazı emisyonu 2022’de önceki yıla göre yüzde 2,4 azalarak 558,3 milyon ton karbondioksit (CO2) eşdeğeri oldu. Enerji sektörü emisyonları yüzde 1,4 azalırken, endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı emisyonları yüzde 6,4 azaldı. Tarım sektörü emisyonları yüzde 5,1 azalırken, atık sektörü emisyonları yüzde 5,5 arttı.
5 Haziran 2024

Sanayi devriminden bu yana artan karbondioksit seviyeleri, küresel ısınmayı hızlandırıyor ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından belirlenen kritik eşiklere yaklaşıyoruz. Bu eşikler arasında Grönland Buz Levhası, Permafrost, Okyanus sirkülasyonu ve sıcaklığı, Musonlar, Amazon Yağmur Ormanları, Antarktika Buz Levhaları ve mercan resifleri bulunuyor. Bilim insanları, bu eşiklerin aşılmasının geri dönüşü olmayan çevresel değişikliklere yol açabileceği konusunda uyarıyor ve küresel ısınmayı 1,5 derece altında tutmanın önemine dikkat çekiyor.
31 Mayıs 2024

Britanya merkezli tıp dergisi The Lancet'in yayımladığı raporda, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri vurgulanıyor ve Avrupa'da bu etkilerin eşitsiz dağılımına işaret ediliyor. Raporda, sıcaklıkla ilişkili ölümlerin ve sıcak hava dalgalarının arttığı, gıda güvencesizliği ve ekonomik kayıpların yükseldiği belirtiliyor. Ayrıca, fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan emisyonların ve hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik yetersiz ilerleme kaydedildiği ifade ediliyor. Rapor, Avrupa'nın iklim krizindeki sorumluluğunu ve bu krizin sağlık üzerindeki eşitsiz etkilerini öne çıkarıyor.
13 Mayıs 2024

Leeds Üniversitesi'nin hazırladığı Küresel İklim Değişikliği Göstergeleri raporuna göre, insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel ısınma her 10 yılda 0,26 derece artışla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 2013-2022 döneminde sanayi öncesi döneme göre 1,14 derece olan küresel sıcaklık artışı, 2014-2023 döneminde 1,19 dereceye yükseldi. Fosil yakıt emisyonları, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olarak gösterilirken, çimento üretimi, tarım ve ormansızlaşma gibi diğer kirlilik kaynaklarının da ısınmaya katkıda bulunduğu belirtildi. BM, küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma kararlılığının azaldığını vurguladı.
5 Haziran 2024

Edirne'nin önemli su kaynaklarından Tunca Nehri'nin debisi 2021 yılından beri düşüş gösteriyor. Devlet Su İşleri verilerine göre, nehrin akış hızı dört yıldır azalıyor ve bu durum su mercimeklerinin nehir yüzeyini kaplamasına neden oluyor. Trakya Üniversitesi'nden Doç. Dr. Musa Uludağ, bu düşüşün iklim değişiklikleri ve nehrin Bulgaristan'da içme suyu, tarım ve enerji üretiminde kullanılmasından kaynaklandığını belirtti. Uludağ, kuraklık durumunun doğal bir süreç olduğunu ve iklimin sürekli değiştiğini vurguladı.
21 Eylül 2024

Adil dönüşüm kavramı, fosil yakıtların iklim değişikliğine etkileri ve işçi hakları bağlamında ele alındı. 1990'larda başlayan bu kavram, kömür gibi fosil yakıtların yerini yenilenebilir enerji kaynaklarına bırakmasıyla önem kazandı. Türkiye'de adil dönüşüm planlarının hazırlanmaması durumunda, karbon yoğun sektörlerde çalışan işçilerin işsizlik ve zorunlu göç gibi sorunlarla karşılaşabileceği belirtildi. Yazıda, planlı ve adil bir dönüşümle, işçi haklarının korunabileceği ve çevreye uyumlu işler yaratılabileceği ifade edildi.
3 Mayıs 2024

Yeni bir araştırma, iklim değişikliğinin aşırı hava olaylarını tetikleme biçimlerini dört ana başlık altında inceliyor: daha şiddetli yağmurlar, daha yüksek sıcaklıklar, daha uzun süreli kuraklıklar ve artan yangın riski. Her 1 derecelik sıcaklık artışı atmosferin yüzde 7 daha fazla nem tutmasına neden oluyor, bu da yoğun yağışlara yol açabiliyor. Ayrıca, küçük sıcaklık artışları bile aşırı sıcaklıkları tetikleyebilirken, sıcak hava dalgaları kuraklıkları kötüleştiriyor ve uzun süreli sıcaklık artışları yangın riskini artırıyor.
4 Mayıs 2024

Türkiye, 2024 Ocak ayında son 53 yılın en sıcak ocak ayını yaşadı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, Türkiye genelinde ortalama sıcaklık 5,7 derece olarak ölçüldü, bu da 1991-2020 yılları arasındaki ortalama sıcaklığın 2,8 derece üzerinde. En yüksek sıcaklık 29,3 derece ile Akçakoca'da, en düşük sıcaklık ise sıfırın altında 31,3 derece ile Ardahan'da kaydedildi. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar ölçülürken, bazı bölgeler mevsim normalleri civarında sıcaklıklar gösterdi.
19 Şubat 2024

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı, iklim değişikliğiyle mücadele için yenilenebilir enerji yatırımlarının 2030'a kadar üç katına çıkması gerektiğini belirtti. Bu hedefe ulaşmak için her yıl 1,5 trilyon dolarlık yatırım yapılması gerektiği vurgulandı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtların yerini alması ve enerji verimliliği ile elektrifikasyon uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi. Türkiye'de elektrik üretiminin yüzde 42'sinin yenilenebilir enerjiden sağlandığı belirtilirken, Avrupa'da yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik fiyatlarını düşürdüğü kaydedildi.
11 Ekim 2024

Türkiye, Avrupa'dan en çok plastik atık ithal eden ülke konumunda olup, dünya genelinde altıncı, Avrupa'da ise ikinci sırada yer alıyor. Plastik sektörü, yıllık 44 milyar dolar gelirle büyük bir ekonomik güç oluştururken, çevreci tedbirler bu sektörün tepkisiyle karşılaşıyor. Örneğin, 2021'de getirilen plastik atık ithalatı yasağı sekiz gün sonra kaldırılmış ve tek kullanımlık içecek ambalajlarına depozito uygulaması sürekli ertelenmiştir. Çevre Bakanlığı, depozito uygulamasının 2024'te zorunlu hale geleceğini belirtmiş, ancak alınan tedbirler sınırlı kalmıştır.
25 Nisan 2024

COP29 İklim Zirvesi, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de başladı ve Türkiye'nin kömürden kademeli çıkış kararı alması gerektiği vurgulandı. Aralarında Greenpeace ve TEMA'nın da bulunduğu sivil toplum kuruluşları, Türkiye'nin kömürlü termik santrallerden çıkış yaparak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin 2035 yılı için belirlediği 120 GW güneş ve rüzgar enerjisi kapasite hedefi, kömürden çıkışla birlikte iklim hedeflerine ulaşmada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu adım, Türkiye'nin uluslararası yatırım ve desteklere ulaşmasını da kolaylaştırabilir.
11 Kasım 2024

Trakya bölgesinde yaşanan kuraklık ve aşırı sıcaklar, ayçiçeği üretimini olumsuz etkiliyor. Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, yaz aylarındaki aşırı sıcakların bitkiyi kötü etkilediğini ve verim kaybı beklediklerini belirtti. Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan da benzer şekilde büyük verim kayıpları öngördüklerini ve üreticilerin zor bir sezon geçireceğini ifade etti. Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan destek bekleniyor.
24 Temmuz 2024

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, dünyada 735 milyon insanın açlık çektiğini açıkladı. Gıda ve Tarım Örgütü yetkilileri, 2023 yılında yaklaşık 733 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya kaldığını belirtti. Türk, dünya genelinde yeterince gıda olduğunu ancak bunun israf edildiğini vurguladı ve gıda hakkının sağlanabilmesi için gıda sistemlerinin sürdürülebilirliğe odaklanması gerektiğini ifade etti.
21 Ekim 2024

Marmara Denizi'nde müsilaj nedeniyle balık çeşitliliği yüzde 25 azaldı, ancak köpek balığı ve vatoz gibi türlerin sayısında yüzde 100'e yakın artış gözlendi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi'nin yaptığı araştırmalar, müsilajın deniz ekosistemine olan olumsuz etkilerini ortaya koydu. Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nin biyolojik koridor olma özelliği nedeniyle bu durumun Karadeniz, Akdeniz ve Ege Denizi'ni de etkileyebileceğini belirtti. Müsilajın, deniz süngerlerinin toplu ölümüne ve mercanlarda yüzde 30'lara varan kayıplara neden olduğu da vurgulandı.
7 Haziran 2024

Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024
İşaretlediklerim