Merkez Bankası Nisan ayı ödemeler bilançosunu açıkladı ve cari açığın geçen yıla göre çok değişmediği görüldü. Esfender Korkmaz, cari açığın aynı kalmasının hükümetin hedeflerini tutturamayacağını gösterdiğini belirtti. Ayrıca, doğrudan yabancı yatırım sermayesinde ve net hata ve noksan kaleminde önemli çıkışlar olduğunu vurguladı. Korkmaz, bu durumun Türkiye ekonomisinin kırılgan, kayıt dışı ve güvenilmez olduğunu gösterdiğini ifade etti.
13 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin kredi notunun bir kademe artmasını umut verici bulmakla birlikte, ülkenin yatırım yapılabilir seviyeye ulaşması için daha fazla ilerleme kaydetmesi gerektiğini belirtiyor. Standard and Poor’s, Moody’s ve Fitch gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'yi yatırım yapılabilir seviyenin altında tuttuğunu ve bu durumun ekonomik göstergelerle ilişkili olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyon beklentileri, demokratik ve hukuki güven sorunları, bütçe açıkları ve Merkez Bankası rezervlerindeki artış gibi konulara değinerek, bu faktörlerin Türkiye'nin ekonomik istikrarı üzerindeki etkilerini ele alıyor.
12 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir'deki bir mitingde halka hatalarını dile getirmeleri çağrısında bulundu. Ancak Rahmi Turan, ülkede gerçeklerin dile getirilmesinin riskli olduğunu, çünkü 'Cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla çok sayıda insanın cezaevinde olduğunu ve rekor düzeyde dava açıldığını belirtiyor. 2022 yılında 16,753 kişi bu iddia ile yargılanıyor. Turan, Erdoğan'ın gerçekten hatalarını düzeltmek istiyorsa, avukatlarına dava açmama talimatı vermesi gerektiğini savunuyor.
16 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de uzun vadeli doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişinin olmadığını ve cari açığın dış borçla finanse edildiğini belirtti. Sıcak paranın geldiği gibi çıkacağını ve bu durumun ekonomik kırılganlığı artırarak yeni kur şoklarına yol açacağını vurguladı. Ayrıca, Merkez Bankası ödemeler bilançosuna göre, bu yılın ilk beş ayında Türkiye'den kaynağı belirsiz 12 milyar 370 milyon dolar döviz çıktığını ifade etti. Korkmaz, rasyonel politikaların uygulanmadığını ve bu nedenle ekonomik krizin derinleştiğini savundu.
14 Temmuz 2024

Murat Muratoğlu, seçimlerin ülkenin ekonomik belirsizliklerinden kurtulmasına bir çözüm olmayacağını ve bütçe açığının ciddi boyutlara ulaştığını ifade ediyor. Seçim öncesi ekonomik göstergelerin suni olarak iyileştirilmeye çalışıldığını, ancak bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. Ayrıca, döviz kurlarının ve faiz oranlarının manipüle edilmesine rağmen, ülkenin ekonomik temellerinin zayıf kaldığını eleştiriyor. Muratoğlu, seçim sonrası ekonomik zorlukların daha da artacağını öngörüyor.
30 Mart 2024

Yusuf Dinç, Türkiye'nin ekonomi yönetiminin küresel sermaye ve ucuz mal akışı gibi iki ana girdiyi dengeli bir şekilde yönetmeye çalıştığını ancak bu süreçte iç üretimi feda etmek istemediğini ifade etmiştir. Ekonomi yönetimi, TL'nin değer kazanmasını sağlayarak küresel fon akışını çekmeye ve ödemeler dengesini iyileştirmeye çalışıyor. Ancak bu strateji, yurt içi üreticilerle enflasyonla mücadele etmeyi zorlaştırıyor ve ekonomi yönetimi bu konuda çok hassas bir denge kurmaya çalışıyor.
5 Mayıs 2024

Orhan Bursalı, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik çöküntüyü aşmak için sadece siyasi ve sosyal platformda normalleşme ve yumuşamanın yeterli olmadığını savunuyor. Bursalı, ekonomik koşulların düzelmesi için daha güçlü adımlar atılması gerektiğini, halkın insanca yaşam koşullarının sağlanması ve dış yatırım için demokratik bir ortamın oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, dış yatırımcıların ülkeye gelmesi için tarafsız yargı, ifade ve medya özgürlüğü gibi unsurların önemine dikkat çekiyor.
16 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açık sorununu çözmesi için üretimde ithal ara malı ve hammadde kullanımını azaltması gerektiğini belirtiyor. Özel sektör yatırım yapmadığı için devletin pamuk ve iplik gibi ürünlerin üretimine teşvik vermesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, Türkiye için uygun kur rejiminin yönetimli dalgalanma veya yarı sabit kur rejimi olabileceğini ve bu değişiklikler için Merkez Bankası'nda reform yapılması gerektiğini öne sürüyor.
14 Şubat 2024

Ekonomist Onur Çanakçı, Türkiye'nin ekonomik politikalarının sürdürülemez olduğunu ve bu nedenle Gaye Erkan ile Mehmet Şimşek'in görevlerinden ayrılacağını öngörmüştü. Faiz oranlarının yüzde 8.5'ten yüzde 45'e yükseltilmesi beklenen ekonomik canlanmayı ve Türk Lirası'nın değer kazanmasını sağlamadı, aksine dolar kuru 30 liranın üzerine çıktı. Gaye Erkan, görevden alınmasının ardından yaptığı açıklamada, kendisine ve ailesine yönelik itibar suikastı kampanyası düzenlendiğini belirterek, görevinden ayrıldığını duyurdu.
4 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yaşadığı 14'üncü krizin ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda farklı olduğunu ve bu nedenle IMF ile yapılabilecek bir anlaşmanın krizi çözemeyeceğini belirtiyor. Türkiye'nin siyasi ve sosyal sorunları çözmeden IMF ile anlaşma yapmasının mümkün olmadığını ve mevcut iktidarın demokrasi ve hukuk alanında geri dönüş yapması gerektiğini ifade ediyor. Korkmaz, en akılcı çözümün siyasi iktidarın değişmesi olduğunu vurguluyor.
6 Mart 2024

Merkez Bankası Başkanları ve para politikaları, şahin ve güvercin yaklaşımları üzerinden değerlendirilmiştir. Şahin yaklaşım sıkı para politikasını, güvercin yaklaşım ise daha gevşek politikaları savunur. Yazıda, başarının doğru zamanda doğru tutumla ilgili olduğu ve TCMB'nin yeni Başkanı Fatih Karahan'ın şu ana kadar şahin bir tutum sergilediği belirtilmiştir. Ancak, önemli olanın enflasyon görünümüne uygun davranış sergilemek olduğu vurgulanmıştır.
26 Şubat 2024

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

Murat Sabuncu, mevcut cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, yargıdan ekonomiye kadar birçok alanda tek bir kişinin kararlarına bağlı olduğunu ve bu sistemin normalleşme sürecini engellediğini tartışıyor. Sabuncu, gerçek anlamda bir normalleşmenin, kuvvetler ayrılığının yeniden inşa edilmesiyle mümkün olabileceğini savunuyor. Ayrıca, mevcut sistemin değişmemesi yönünde MHP lideri Devlet Bahçeli'nin tavrını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni sistemden memnuniyetini ele alıyor. Sabuncu, CHP'nin parlamenter sistemin geri gelmesi için daha somut adımlar atması gerektiğini belirtiyor.
29 Mayıs 2024

Şeref Oğuz, seçimlerin üzerinden 100 gün geçmesine rağmen ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığını ve sadece söylemde kaldığını belirtiyor. Oğuz, popülist politikaların ve seçim ekonomisinin gereksiz olduğu bir dönemde bile ekonomik sorunlara çözüm bulunmadığını vurguluyor. Ayrıca, özel sektördeki 'bekle-gör' psikolojisinin de ekonomik durgunluğa katkıda bulunduğunu ifade ediyor.
10 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, son bir yılda ekonomik güven endekslerinin düşüşünü ve halkın yaşam koşullarının kötüleşmesini ele alıyor. Ekonomik güven endeksi 101,3'ten 95,8'e, tüketici güven endeksi 85,1'den 78,3'e ve reel kesim güven endeksi 105,7'den 100,5'e geriledi. Korkmaz, halkın ve üreticilerin ekonomik durumlarının bozulduğunu ve gelecekte daha da kötüleşeceğini düşündüklerini belirtiyor. Mehmet Şimşek'in politikalarının halkın güvenini kazanamadığını ve ekonomik istikrarı sağlayamadığını vurguluyor.
28 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik krizde ikinci aşamaya geçtiğini ve bu aşamada piyasaya, bankalara ve dövize müdahalelerin başladığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaz ve istikrar programı uygulamazsa durumun daha da kötüleşeceğini, döviz sıkıntısı ve kur artışı nedeniyle üretimde aksamalar yaşanacağını ve bu durumun büyüme oranını düşüreceğini belirtti. Ayrıca, iç üretimdeki düşüş ve döviz sorunları nedeniyle ithalatın zorlaşacağını ve bu durumun ilaç kıtlığı gibi sorunlara yol açabileceğini, arz yetersizliği nedeniyle mal kıtlığının ve fiyat artışlarının hızlanacağını öne sürdü. Korkmaz, hükümetin radikal değişiklikler yapmaması durumunda krizin üçüncü aşamaya geçeceğini ve Türkiye'nin dış borçlarda temerrüde düşebileceğini, eksi büyüme, artan enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
27 Mart 2024

Rahmi Turan, Türkiye'den çıkış harçlarının 150 liradan 3000 liraya çıkarılmasını ve kira gelirlerinden yüzde 20 vergi alınmasını eleştiriyor. Turan, bu uygulamaların vatandaşları ekonomik olarak zor durumda bırakacağını ve adaletsiz olduğunu savunuyor. Ayrıca, 10 milyonu aşkın sığınmacının ülkeye bedava girdiğini belirterek, hükümetin vergi politikalarını ve sığınmacı sorununu ele alıyor.
23 Haziran 2024

Mehmet Tezkan, Türkiye'de siyasetçilerin hesap vermemesi ve soru sorulamamasını eleştirdiği bir yazı kaleme aldı. Özellikle Erzincan İliç'teki maden faciasının siyasi sorumluluğunun sorgulanmamasını örnek göstererek, siyasetçilerin bilim dışı uygulamalarla facialara neden olmalarına rağmen sorumluluk almamalarını eleştirdi. Tezkan, bu durumun değişmediği sürece Türkiye'nin gelişemeyeceğini savundu.
20 Şubat 2024

İbrahim Kahveci, Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak görevi Nureddin Nebati'den devraldığından bu yana geçen süreçte, Şimşek'in politikalarının Nebati'nin politikalarına benzediğini iddia etti. Kahveci, özellikle şeffaflık ve rasyonellik vaatlerinin yerine getirilmediğini, bunun yerine söylentiler ve dezenformasyonla mücadele edildiğini belirtti. Ayrıca, bu durumun kamuoyunda şeffaflık sorunu olduğuna işaret ettiğini vurguladı.
20 Mart 2024

Esfender Korkmaz, dünyada genel bir ekonomik kriz olmadığını, ancak Türkiye ve Arjantin'in kriz yaşadığını belirtti. Türkiye'deki krizin nedeninin 20 yıllık siyasi iktidarın yanlış politikaları olduğunu vurguladı. Krizin çözümü için standart politikaların yeterli olmadığını, özel bir 3 yıllık istikrar programı ve uzun vadeli planlama gerektiğini savundu. Muhalefetin de bu konuda yeterince farkında olmadığını ve köklü çözümler sunmadığını ifade etti.
25 Haziran 2024
İşaretlediklerim