Yusuf Dinç, Türkiye'nin ekonomi yönetiminin küresel sermaye ve ucuz mal akışı gibi iki ana girdiyi dengeli bir şekilde yönetmeye çalıştığını ancak bu süreçte iç üretimi feda etmek istemediğini ifade etmiştir. Ekonomi yönetimi, TL'nin değer kazanmasını sağlayarak küresel fon akışını çekmeye ve ödemeler dengesini iyileştirmeye çalışıyor. Ancak bu strateji, yurt içi üreticilerle enflasyonla mücadele etmeyi zorlaştırıyor ve ekonomi yönetimi bu konuda çok hassas bir denge kurmaya çalışıyor.
5 Mayıs 2024

Orhan Bursalı, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik çöküntüyü aşmak için sadece siyasi ve sosyal platformda normalleşme ve yumuşamanın yeterli olmadığını savunuyor. Bursalı, ekonomik koşulların düzelmesi için daha güçlü adımlar atılması gerektiğini, halkın insanca yaşam koşullarının sağlanması ve dış yatırım için demokratik bir ortamın oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, dış yatırımcıların ülkeye gelmesi için tarafsız yargı, ifade ve medya özgürlüğü gibi unsurların önemine dikkat çekiyor.
16 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açık sorununu çözmesi için üretimde ithal ara malı ve hammadde kullanımını azaltması gerektiğini belirtiyor. Özel sektör yatırım yapmadığı için devletin pamuk ve iplik gibi ürünlerin üretimine teşvik vermesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, Türkiye için uygun kur rejiminin yönetimli dalgalanma veya yarı sabit kur rejimi olabileceğini ve bu değişiklikler için Merkez Bankası'nda reform yapılması gerektiğini öne sürüyor.
14 Şubat 2024

Ekonomist Onur Çanakçı, Türkiye'nin ekonomik politikalarının sürdürülemez olduğunu ve bu nedenle Gaye Erkan ile Mehmet Şimşek'in görevlerinden ayrılacağını öngörmüştü. Faiz oranlarının yüzde 8.5'ten yüzde 45'e yükseltilmesi beklenen ekonomik canlanmayı ve Türk Lirası'nın değer kazanmasını sağlamadı, aksine dolar kuru 30 liranın üzerine çıktı. Gaye Erkan, görevden alınmasının ardından yaptığı açıklamada, kendisine ve ailesine yönelik itibar suikastı kampanyası düzenlendiğini belirterek, görevinden ayrıldığını duyurdu.
4 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yaşadığı 14'üncü krizin ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda farklı olduğunu ve bu nedenle IMF ile yapılabilecek bir anlaşmanın krizi çözemeyeceğini belirtiyor. Türkiye'nin siyasi ve sosyal sorunları çözmeden IMF ile anlaşma yapmasının mümkün olmadığını ve mevcut iktidarın demokrasi ve hukuk alanında geri dönüş yapması gerektiğini ifade ediyor. Korkmaz, en akılcı çözümün siyasi iktidarın değişmesi olduğunu vurguluyor.
6 Mart 2024

Merkez Bankası Başkanları ve para politikaları, şahin ve güvercin yaklaşımları üzerinden değerlendirilmiştir. Şahin yaklaşım sıkı para politikasını, güvercin yaklaşım ise daha gevşek politikaları savunur. Yazıda, başarının doğru zamanda doğru tutumla ilgili olduğu ve TCMB'nin yeni Başkanı Fatih Karahan'ın şu ana kadar şahin bir tutum sergilediği belirtilmiştir. Ancak, önemli olanın enflasyon görünümüne uygun davranış sergilemek olduğu vurgulanmıştır.
26 Şubat 2024

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

Murat Sabuncu, mevcut cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, yargıdan ekonomiye kadar birçok alanda tek bir kişinin kararlarına bağlı olduğunu ve bu sistemin normalleşme sürecini engellediğini tartışıyor. Sabuncu, gerçek anlamda bir normalleşmenin, kuvvetler ayrılığının yeniden inşa edilmesiyle mümkün olabileceğini savunuyor. Ayrıca, mevcut sistemin değişmemesi yönünde MHP lideri Devlet Bahçeli'nin tavrını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni sistemden memnuniyetini ele alıyor. Sabuncu, CHP'nin parlamenter sistemin geri gelmesi için daha somut adımlar atması gerektiğini belirtiyor.
29 Mayıs 2024

Şeref Oğuz, seçimlerin üzerinden 100 gün geçmesine rağmen ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığını ve sadece söylemde kaldığını belirtiyor. Oğuz, popülist politikaların ve seçim ekonomisinin gereksiz olduğu bir dönemde bile ekonomik sorunlara çözüm bulunmadığını vurguluyor. Ayrıca, özel sektördeki 'bekle-gör' psikolojisinin de ekonomik durgunluğa katkıda bulunduğunu ifade ediyor.
10 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, son bir yılda ekonomik güven endekslerinin düşüşünü ve halkın yaşam koşullarının kötüleşmesini ele alıyor. Ekonomik güven endeksi 101,3'ten 95,8'e, tüketici güven endeksi 85,1'den 78,3'e ve reel kesim güven endeksi 105,7'den 100,5'e geriledi. Korkmaz, halkın ve üreticilerin ekonomik durumlarının bozulduğunu ve gelecekte daha da kötüleşeceğini düşündüklerini belirtiyor. Mehmet Şimşek'in politikalarının halkın güvenini kazanamadığını ve ekonomik istikrarı sağlayamadığını vurguluyor.
28 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik krizde ikinci aşamaya geçtiğini ve bu aşamada piyasaya, bankalara ve dövize müdahalelerin başladığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaz ve istikrar programı uygulamazsa durumun daha da kötüleşeceğini, döviz sıkıntısı ve kur artışı nedeniyle üretimde aksamalar yaşanacağını ve bu durumun büyüme oranını düşüreceğini belirtti. Ayrıca, iç üretimdeki düşüş ve döviz sorunları nedeniyle ithalatın zorlaşacağını ve bu durumun ilaç kıtlığı gibi sorunlara yol açabileceğini, arz yetersizliği nedeniyle mal kıtlığının ve fiyat artışlarının hızlanacağını öne sürdü. Korkmaz, hükümetin radikal değişiklikler yapmaması durumunda krizin üçüncü aşamaya geçeceğini ve Türkiye'nin dış borçlarda temerrüde düşebileceğini, eksi büyüme, artan enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
27 Mart 2024

Rahmi Turan, Türkiye'den çıkış harçlarının 150 liradan 3000 liraya çıkarılmasını ve kira gelirlerinden yüzde 20 vergi alınmasını eleştiriyor. Turan, bu uygulamaların vatandaşları ekonomik olarak zor durumda bırakacağını ve adaletsiz olduğunu savunuyor. Ayrıca, 10 milyonu aşkın sığınmacının ülkeye bedava girdiğini belirterek, hükümetin vergi politikalarını ve sığınmacı sorununu ele alıyor.
23 Haziran 2024

Mehmet Tezkan, Türkiye'de siyasetçilerin hesap vermemesi ve soru sorulamamasını eleştirdiği bir yazı kaleme aldı. Özellikle Erzincan İliç'teki maden faciasının siyasi sorumluluğunun sorgulanmamasını örnek göstererek, siyasetçilerin bilim dışı uygulamalarla facialara neden olmalarına rağmen sorumluluk almamalarını eleştirdi. Tezkan, bu durumun değişmediği sürece Türkiye'nin gelişemeyeceğini savundu.
20 Şubat 2024

İbrahim Kahveci, Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak görevi Nureddin Nebati'den devraldığından bu yana geçen süreçte, Şimşek'in politikalarının Nebati'nin politikalarına benzediğini iddia etti. Kahveci, özellikle şeffaflık ve rasyonellik vaatlerinin yerine getirilmediğini, bunun yerine söylentiler ve dezenformasyonla mücadele edildiğini belirtti. Ayrıca, bu durumun kamuoyunda şeffaflık sorunu olduğuna işaret ettiğini vurguladı.
20 Mart 2024

Esfender Korkmaz, dünyada genel bir ekonomik kriz olmadığını, ancak Türkiye ve Arjantin'in kriz yaşadığını belirtti. Türkiye'deki krizin nedeninin 20 yıllık siyasi iktidarın yanlış politikaları olduğunu vurguladı. Krizin çözümü için standart politikaların yeterli olmadığını, özel bir 3 yıllık istikrar programı ve uzun vadeli planlama gerektiğini savundu. Muhalefetin de bu konuda yeterince farkında olmadığını ve köklü çözümler sunmadığını ifade etti.
25 Haziran 2024

Mehmet Altan, Türkiye'de hukukun ve ekonominin çöktüğünü, 2021'de yapılan anayasal ihlaller ve ekonomik politikaların ülkeyi zor duruma soktuğunu belirtiyor. 2021'de başlatılan Kur Korumalı Mevduat sistemiyle zenginlerin daha da zenginleştiğini, bu sistemin maliyetinin 2022 ve 2023'te Hazine ve Merkez Bankası tarafından yapılan toplam 47.8 milyar dolarlık ödemelerle belirlendiğini ifade ediyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukuk ve basın özgürlüğü sıralamalarında düşük pozisyonlarda olduğunu ve ekonomik göstergelerin kötüleştiğini vurguluyor.
6 Mayıs 2024

Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin kredi notunu 'B'den 'B+'ya yükseltti ve not görünümünü 'durağan'dan 'pozitif'e çıkardı. Bu gelişme, daha önce Moody’s ve S&P tarafından yapılan olumlu değerlendirmelerin ardından geldi. Türkiye'nin ekonomi yönetimi konusunda Mehmet Şimşek'in yaptığı açıklamalar, ülkenin son 12 yılda, özellikle son beş yılda, ekonomik politikalarının nasıl yönetildiğine dair eleştirileri gündeme getirdi. Şimşek, Türkiye'nin uluslararası normlara uygun, kural bazlı ve öngörülebilir politikalar izlemesinin not artışında etkili olduğunu belirtti.
12 Mart 2024

Merkez Bankası'nın yılın ilk Enflasyon Raporu yayımlandı ve bu raporun ilan edildiği toplantıda yeni başkan Fatih Karahan ilk kez medya karşısına çıktı. Toplantıda yeni dönemin para politikası stratejisi netleşti ve yönetimde bütünlük ile ekip çalışması vurgulandı. Başkan Karahan'ın konuya hakimiyeti ve net mesajları olumlu karşılandı. 'Yolumuza daha öngörülebilir bir yol haritası ve politika seti ile devam ediyoruz' mesajı piyasalar tarafından olumlu bir şekilde karşılandı.
10 Şubat 2024

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in aynı zamanda Halkbank Yönetim Kurulu üyesi olması, medya ve finansal kurumlar arasındaki çıkar çatışmasını gündeme getirdi. Şahin’in Halkbank’ın iletişim çalışmalarında aktif rol alması ve medya üzerindeki gücünü kullanarak haber sansürlemesi, etik ihlal olarak değerlendiriliyor. Bu durum, Türkiye’de medya ve siyaset arasındaki ilişkilerin sorgulanmasına neden oldu. Ceren Sözeri, bu durumu eleştirerek, Şahin’in istifasının istenmesi gerektiğini savunuyor.
9 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024
İşaretlediklerim